Sunahan Develioğlu
Korona gölgesinde İstanbul kazan Suna kepçe
Sabah altıda martıların
çığlıkları ile uyandım. Penceremden gözüken maviliğe baktım. Güne gökyüzünü
görerek başladığım için kendimi şanslı saydım.
Budapeşte Batı Garı’ndan notlar
Mıknatısla çekilir gibi gene geldim buraya. İki aydır, belki üç aydan beridir, en az haftada üç kere. On...
Éva’nın öyküsü (2)
Arkadaşım Éva’ya tezahürat yapacağım noktayı tespit edebilmek için Budapeşte haritası üzerinde bir hayli çalıştım:
Rákóczi köprüsünün Buda tarafındaki ayağında yer alan ELTE kampüsü.
Buradan...
Éva’nın öyküsü (1.)
Budapeşte’nin içimi titreten mimari ayrıntılarından, mesela balkonun kenarına oturtuluvermiş o çocuk heykelinden,
Ya da,
Tuna’nın binlerce yıldır taşıdığı alüvyonlarla oluşturduğu adacıklarından,
Ya da,
Avrupa’nın ortasında beyaz porselen tabakta...
Budapeşte’den sıra dışı bir pazaryeri cümbüşü
Birazdan Peşte’nin Merkez Pazar Yeri’ni anlatacağım.
Baştan belirteyim: Zerzavatı az bir pazar yeri yazısı olacak!
Belki “1984 yılında Margaret Thatcher’in buraya gelip salam yediği” gibi şeyleri...
Alper Yeşiltaş: “ Boşlukta asılı pencere ve uçuşan tül perdesi “
Yazı da hayat gibi planlamaya pek gelmiyor. Satırlar aklımda inci gibi dizilmişken birden bir şey oluveriyor. Tasarlanan o sözcükler kanat takıp uçuyorlar. Bir bakmışım...
Tuna Nehri’nde bir gece: “Vakit yok gemi kalkıyor artık”
Türkinfo, Tuna nehri üzerindeki gezinti teknelerinden birinde rakılı-mezeli- çalgılı türkülü bir akşam yemeği vaat ediyordu. Cumhuriyetin 94. yılını şenlikli kutlayacaktık.
Duyuruyu okuduktan sonra kendi kendime...
17 Ağustosta bir çocuğun ve bir köpeğin kaderi de kesişti
“habersizce usulcacık çıktı gardan ekspres…”
Saat 8.30. Miskolc trenindeyim. Bedava Wi-Fi, penceremde bol manzara ve bu satırları yazıyor olduğum küçük bir masam var…
Miskolc, Macaristan’ın...
“Küçük” heykellerden “büyük” sihirbazlara bir Budapeşte cümbüşü
“Oradan oraya savrulacağımız bir yazıda” daha birlikteyiz.
Bu kez Budapeşte’nin minik heykellerinden söz etmeyi amaçlıyorum. Solucanla başlayıp sihirbazla bitirmeyi hedefliyorum. Satırların aralarında google’ın derinliklerinde kaybolabilirim...
Roman defilesiyle başlayıp lahmacunla biten “sıradan” bir Budapeşte günü
Güya Pazar günü “o etkinlik senin, bu etkinlik benim” gezenti halindeki bedenimi pijama terlik televizyon üçlüsü ile dinlendirecektim. Nerdee… Arkadaşım Erika’nın daveti üzerine yine...