Éva’nın öyküsü (2)

Arkadaşım Éva’ya tezahürat yapacağım noktayı tespit edebilmek için  Budapeşte haritası üzerinde bir hayli çalıştım:

  • Rákóczi köprüsünün Buda tarafındaki ayağında yer alan ELTE kampüsü.
  • Buradan başlıyor.
  • Buda tarafında rıhtım boyunca koşacaklar.
  • Sonra,
  • Árpád köprüsünden Margit adasının bir ucundan girip,
  • öbür ucundaki Margit köprüsünden çıkacaklar.
  • Buradan da kentin Peşte tarafına geçecekler.
  • Peşte’de…
  • Parlamento, Zincirli köprü,Vigado sarayı
  • derken…
  • Özgürlük köprüsü
  • hoop
  • tekrar Buda yakası
  • ve
  • FİNAL.

Harita yetmedi, bu defa da elime hesap makinasını aldım, başladım hesap kitaba:

  • Yarı maraton saat 8.00 da başlayacak.
  • Planlanan hız başlangıç için 4.30 dakikada 1 km.
  • Ancak, 15 binden fazla katılımcı var . Haliyle onbeş bin kişi birden saat 8.de başlayamıyor. Dört grup halinde başlatıyorlar.

Éva hangi grupta acaba?

  • Toplam 21 km 975 m. koşacaklar. Yarışı tamamlayabilenler tabii.

Éva tamamını koşar mı ? Dayanıklı ve inatçı birine benziyor. Geçen sene koşmuş, bu sene de tamamlayacaktır. Kesin.

  • Macar kadınlarda en iyi yarı maraton derecesi 1:8:58 ile Anikó Kálovics’e   2007 yılında Milano’da koşmuş bu dereceyi…

İnternet sayfasında ilan edilene göre maksimum net süre 2 saat 45 dakika. Yani yarış saat 10.45 de bitiyor. Éva ne kadar zamanda koşar ki… Bir de “brüt ve net koşu zamanı” diye bir şey var… Su molaları filan brüt zamandan indiriliyor anlaşılan…

Yaptığım onca bölme çarpma işleminin bir işe yaramadığını görünce “Alt tarafı bir alkış tutacağım amaaan” diyerek saati sabahın 7 sine kurdum ve yattım uyudum.

Pazar günü, Peşte’de kargalar kahvaltılarını henüz etmemişken, Margit köprüsünün üst rıhtımında yerimi aldım. 18.km de konuşlanmışım.  Gök masmavi.  Tuna önümde. O bile bugün mavi gözüküyor gözüme. Arkamda, yarışmacıların serinlemesi enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için kurulmuş, su, yiyecek- içecek stantı. Alıcı gözüyle baktım:

Éva burada dinlenir mi ki? Olabilir…

Geliyorlar!!!

Erkekler , erkekler hep erkekler…

Yan şeritlerde tempo verici görevliler koşuyor…

Katılımcılardan birinin formasında “ilk yarı maratonum” yazıyor. “Acemi şoför” gibi bir şey…

Éva  geçen sene öğrencilerinin desteği ile yarı maraton koştuğunu söylemişti, bu sene ikinci kez yarı maratonda. Bir katılan bir daha katılıyor. Bu yaşıma değin hiç atletizmle ilişkim olmamasına rağmen ben bile ısındım olaya.

Bazılarının kollarında zaman ölçerler var. Amatör değiller, belli.

XVI.bölge flamasının ardında bir grup sporcu koşuyor. Hayret ilk defa bir grup flaması gördüm. Reklam içerikli flama taşımak yasak. Formanın üzerine reklam almak yasak.  Yarı maratonun ana sponsoru bir havayolu şirketi çünkü. Katılım  bir dünya para. Öğrenci ve 65 yaş üzerine 13 euro gibi makul sayılabilecekken,  ücret; indirim uygulanmayan normal katılımcılar için- kayıt zamanına bağlı olarak- 70 euroya kadar çıkabiliyor.

Nihayet, tek tük, kadınlar da gözükmeye başladı…

İngiliz, İspanyol, Polonyalı, Slovak, Alman İtalyan her milletten koşucu var. Siyahiler, çekik gözlüler, tekerlekli arabası ile katılanlar, bebekleri ile gelenler, yaşlılar, çocuklar… 12 yaşından itibaren her kese açık, üst sınır yok.

İşte seksenlik bir filinta… Rüzgarını ardında bıraktı da gitti. Helal olsun!

İspanyol’ların  amigo kızları pek tatlı. Zil, şal ve gül. Endülüs’ten kopup gelen bu takım en neşelilerden…

Pista’nın arkadaşları tezahürat işini abartmış gözüküyor, ramazan davulu ile gelmişler.

Kafasındaki taç, koşucu kadını terletmiyor mu? Tütü giymiş olanları da var. İki balerinimsi atlet geçti böyle.

Kadınlar çoğaldılar…

Éva bunlardan hangisi acaba?

Formasının önünde numarası olacakmış söylemişti. Geçen sene “Öğretmen” yazdırmış numarasının altına, bu sene ise ismi yazıyormuş…

Numara hani okunaklı olmak zorundaydı. Güya numarasını düzgün takmayan yarışmacıya 10 dakika geç kalma cezası uygulanıyordu.

Hiç birinin numarası okunmuyor. Okunaklı olan ya çok hızlı geçiyor ya da benim sözüm seçemiyor.

“5374- Éva” atletli atleti bulamayacağım ayan beyan ortada artık.

Hiç değilse o beni fark etsin.

Destekçisi olarak en garantili yol, tüm kadın sporculara Éva muamelesi yapmak. Uzunu, kısası ,sarışını, esmeri fark etmiyor. Her kadın koşucuya bağırıyorum:

HAJRÁ ÉVA!!!! HAYDİ EVA!!!

En sona kilolular kalmış. Onlar da geçiyorlar. Artık koşan kalmıyor. Müzik de sustu…

Ne yapacağımı bilmez bir haldeyken telefonumun ekranına Éva’nın fotoğrafı düşüyor. İpi göğüslemiş.

Çalıştım, didindim, bir dolu bilgi edindim, tezahürat yapamadım, sesimi duyuramadım. Yine de sevinçliyim…

Arkadaşlık neydi? Arkadaşlık iyilikti, sevgiydi. Arkadaşlık emekti!

-Bitti-

 

Kimin birinci olduğunu yazmadığımı fark ettim. Çünkü Éva benim gönlümün birincisi. Yine de eksik kalmasın yazalım:

  • Rekor kırılmamış. Kadınlarda, Zita Kácser (ikinci kez kazanmış) koşuyu 1 saat 17 dakikada tamamlamış. Erkeklerde, Kenya’dan Kosgel Mathew, Kenyalı yarı maratonu 1 saat 6 dakikada koşmuş, 25 saniye arkasından gelen Macar Gáspár Csere de ikinci olmuş.

Oldu olacak, 33. Wizz Air Budapeşte Yarı Maraton’undan seçmece birkaç not daha…

  • 85 yaşındaki Imre Kenyér, 21.1 kilometrelik koşuyu 2: 37: 23’te tamamlamış
  • 80 yaşında 4 yarışmacı varmış. 66 yaşına ulaşmış 114 yarışmacı varmış.
  • 5bin litre izotonik (sporcu içeceği) içecek 30 bin litre su ve bardak, 100 kg üzüm şekeri, 5200 adet muz dağıtılmış. Haliyle alınan sıvı durumuna bağlı olarak da 400 adet seyyar tuvalet.

Sunahan Develioğlu