Doğu Avrupa’nın göz alıcı şehri Budapeşte

29Tarihi boyunca pek çok kültüre ev sahipliği yapmış bir şehirden bahsedeceğim bugün sizlere. Bu tarihsel sürece Türkler de dahil olmuş. Zamanında Türk hakimiyetine geçmiş olan bu şehir beylik olarak yönetilmiş. Tuna Nehri araya girse de, iki farklı coğrafi bölgenin birleşmesiyle adını almış ve bugünkü Macaristan’ın başkenti Budapeşte olarak hayat bulmuş. Nostaljik sokakları ve heyecan dolu hayatıyla Doğu Avrupa’nın en önemli şehirlerinden birine adım atmak için hazır olun. Yolculuk başlasın!

Şehre adım atıyoruz

En basit haliyle Buda ve Peşt kıyılarının birleşmesiyle oluşan şehir bir köprüyle birbirine bağlanıyor. Bu köprüden geçince şehrin panoramik manzarasını da görebiliyorsunuz. Biz de bu noktayı merkez alarak gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız şehrin tarihi kalesi ve kale etrafında bulunan yapılar. Tarihi dokuyu o kadar iyi korumuşlar ki, sanki geçmişe yolculuk yapmış gibi hissediyoruz.

30

Hemen ardından şehrin bir diğer önemli yapısı olan Matthias Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Şehirde Türk hakimiyetinin hüküm sürdüğü yıllardan kalan pek çok cami bulunuyor. Hatta Evliya Çelebi’nin söylediğine göre, şehir sadece camilerle sınırlı kalmıyor, han, hamam, bedesten, türbe ve pek çok Osmanlı yapısına da ev sahipliği yapıyor. Sözünü ettiğimiz türbelerden bir tanesi de Gül Baba Türbesi. Adından anlayacağınız üzere türbe, Gül Baba’ya ait. Merzifon doğumlu derviş Gül Baba, şehrin en ünlü tepelerinden biri olan bu mekanda gömülü.

Karşı kıyıdayız

Tarihi iki yapıyı gezdikten sonra zincir köprüyü kullanarak şehrin karşı kıyısına geçiyoruz. Köprünün manzarası herkesi şehre hayran bırakıyor. Karşı kıyıya geçtiğimizde bizi, bütün görkemi ve mimari dokusuyla Budapeşte Parlamento Binası karşılıyor. Şehrin en eski yapılarından biri olan mekan bugün hâlâ faaliyet gösteriyor. Şehir merkezini turladıktan sonra zamanın nasıl geçtiğiniz anlamıyoruz ve karnımızın yavaş yavaş acıktığını fark ediyoruz.

Devam: >>>