Avusturya’da ‘MİT itirafçısı’ olduğunu söyleyen kişinin ‘suikast talimatı aldığı’ iddialarıyla ilgili neler biliniyor?

Avusturya’da Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile bağlantılı olduğunu öne sürüp ‘eski milletvekillerine suikast hazırlığında olduğu’ iddiasıyla Avusturya gizli istihbaratına teslim olan Feyyaz Ö. ile ilgili soruşturma sürerken, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği ise iddiaların ‘saçma ve gülünç’ olduğunu söyledi ve Avusturya makamlarının kendilerini bilgilendirmediğini ifade etti.

Avusturya basınında yer alan iddialara göre İtalyan pasaportu taşıyan Türk vatandaşı Feyyaz Ö. Viyana’da Avusturya gizli istihbarat teşkilatı binasına teslim olup emekli MİT mensubu olduğunu söyledi ve ‘suikast talimatı verildiğini’ söylediği kişilerin Yeşiller Partisi eski milletvekili Berivan Aslan, eski milletvekili ve ZackZack adlı haber sitesi editörü Peter Pilz, Avusturya Halk Partisi eski milletvekili Efgani Dönmez ve Sosyal Demokrat Parti’den Avrupa Parlamentosu milletvekili Andreas Schieder olduğunu öne sürdü.

Olayda adı geçen isimler ve Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun iddialarla ilgili BBC Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

İddiaları ZackZack adlı internet sitesinde yayınlayan Pilz, ‘tehlike altında olduğuyla ilgili’ Avusturya gizli istihbarat servisi tarafından doğrudan kişisel olarak uyarıldığını söyledi. Pilz, “İstihbarat servisimiz bu tehditleri çok ciddiye alır. Koruma teklifinde bulundular” dedi.

Feyyaz Ö. ile ilgili belgeleri gördüğünü söyleyen Pilz, “Durum çok net değil. Viyana’da yapmak istedikleriyle ilgili iddiaların doğru olup olmadığı da belli değil ama ayrıntılar bu kişinin MİT ile bağlantılı olduğunu, Türkiye’de Gülen yapılanmasıyla ilgili bir davada önemli bir rol oynadığını gösteriyor” diye konuştu.

Peter Pilz: Erdoğan’ın Avusturya ve dünya genelindeki ağını araştırıyorduk

Pilz, neden hedef alınmış olabileceği sorusuna şu yanıtı verdi: “Berivan Aslan ile Erdoğan’ın yalnızca Avusturya’da değil, tüm dünya genelindeki ağını araştırıyorduk, birçok bağlantı bulduk. Erdoğan’ın casuslarının Viyana’da, Berlin’de olduğunu gördük, gizli belgeler bulduk. Erdoğan’ın ve gizli istihbarat servisinin bizden çok hoşlanmadığından eminim.”

Avrupa’nın merkezinde böyle bir suikast ihtimalinin ‘gerçekçi olmayacağına’ ilişkin soru işaretlerine dair de Pilz “Daha önce birçok defa oldu. Çok sayıda siyasi bağlantılı cinayet işlendi. Bu yeni değil. Ama yetkililerimizin doğrudan Türk hükümetiyle bağlantısını bulması önemli bir gelişme olurdu, buna bakılması gerekiyor. Bu kanıtlanmış bir şey değil, ama olasılık dışı olduğunu da düşünmüyorum” dedi.

Yeşiller Partisi eski milletvekili Berivan Aslan’ın adı da Feyyaz Ö.’nün hedef aldığı söylenen kişiler arasında geçiyor.

İddianame ve iddialarla ilgili Avusturya makamları tarafından bilgilendirildiğini belirten Berivan Aslan, Feyyaz Ö’ye dair “Feyyaz Ö. emekli MİT mensubu olduğunu iddia ediyor ama ellerinde kendisine karşı çok bilgi olduğundan dolayı ‘suikastı gerçekleştirseydi ona sahip çıkmayacaklarını, suçlu olarak damgalanacağını’ söylüyor. Bu sebepten dolayı itiraf etmesi gerektiğini, can güvenliğini ve ailesinin güvenliğini düşündüğü söylüyor” dedi.

Berivan Aslan: Muhalifler hedef alınıyor

Berivan Aslan, hedef alınmasının sebebinin de siyasi ve muhalif duruşu olduğunu söyledi:

“Ben her zaman Türkiye’deki demokrat kitlenin sesi olmaya çalıştım. Her kesimin, her ne olursa olsun kim mağdursa, zordaysa sesi olmaya çalıştım. Basın özgürlüğünden, insan haklarına, avukatlardan mağdur doktorlara kadar. Avrupa’da bu sıkıntıları dile getiriyorum, gerçekleri söylemek bizleri hedef noktası haline getirdi.”

ZackZack editörü Pilz ile MİT’in Avrupa’daki ağını araştırdıkları için ‘hedef alınmış olabilecekleri’ iddiaları konusunda Berivan Aslan şunları söyledi:

“Bunların hepsi birbirine bağlı. Ama sadece o değildi. Burada demokratik kitleden gelen insanlar Türkiye’den giriş yaptıklarında tutuklanıyorlardı. Deşifre ediliyorlardı. Bu deşifrelerin nereden geldiğine ilişkin elbette araştırma yaptık. Ama olay sadece bu değil. Ses getirmek, Avrupa’da kamuoyu yaratmak, siyasette etki yapmak. Biz el etek öpenlerden olmadığımız için biraz daha hedef tahtasına yerleştirildik diye düşünüyorum.”

Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ceyhun: İddialar inandırıcı değil

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun ise, iddialarla ilgili kendilerine resmi makamlar tarafından bilgilendirme yapılmadığını söyledi ve öne sürülenlerin ‘saçma’ olduğunu ifade etti:

“Bu iddialarla ilgili olarak hiçbir bilgimiz yok. Eğer bu iddialar varsa ve bu kişi iddia edildiği gibi medyada çıktığı kadarıyla, bir şeyler açıkladıysa, birincisi bu kişiye yönelik, ikincisi söyledikleriyle ilgili bize Avusturya makamlarından iletilmiş, söylenmiş paylaşılmış bir bilgi yok.

“Avusturya makamlarını eleştirmek istemiyorum zaten eleştirim olacaksa bunu muhatap olduğum ortamlarda yaparım. Ancak medyada okuduğum kadarıyla ve iddiaları, isimleri okuduğum kadarıyla hepsini çok saçma sapan buluyorum. Hiçbir şekilde inandırıcı bulmuyorum. Pilz’in adı geçiyor. Pilz Avusturya politikasında en son ‘tacizci’ olarak partisinden ihraç edilmiş bir şahıs.

“Ben bu dünyada herhangi bir istihbarat teşkilatının, ciddi bir ülkenin ciddi bir istihbarat teşkilatının Sayın Pilz veya Sayın Aslan konusunda bir dakika bile ciddi anlamda vakit ayırabileceğine inanmıyorum.

“Şahısları tanıdığım için, iddiaları da gerçek dışı ve uyduruk, kötü amaçlı değerlendiriyorum. Söz konusu şahıslara yönelik iddiaların, şahısları tanıdığım ve anlatılan öyküyü gördüğümde Netflix’teki ucuz filmlere benzetiyorum. Netflix’te ucuz filmler olur, sinemada oynamazlar, sadece Netflix için çekilirler, bilinmeyen artistlerle, uyduruk hikayelerle, seyrettikten sonra dersiniz ki ‘Zamanıma yazık oldu, bu film neydi böyle’. Söz konusu olayı da bu şekilde değerlendiriyorum.”

Büyükelçi Ceyhun, eski milletvekillerine polisin ne anlattığını bilmediğini söyledi ve “Ama birilerinin çıkıp da onlara yönelik ‘Türkiye için sorunlu, çok tehlikeli veya Türkiye’yi rahatsız eden isimler’ olarak tanımlanmasını gülünç buluyorum. Biz onları şahsen ciddiye almıyoruz” dedi.

‘Avusturya ile işbirliğini bekliyorum’

Büyükelçi Ceyhun, inandırıcı bulmadığını söylediği iddialarla ilgili “Neden MİT’in adının geçip hedef alındığı” sorusuna ise “Bunu ben de merak ediyorum. Bu nedenle de Avusturya tarafından bir an önce nedenlerini, mümkünse onlarla birlikte, bu saçmalıkları ortaya atanların gerçek nedenlerini ortaya çıkarmak için işbirliği yapmayı bekliyorum” yanıtını verdi.

Berivan Aslan Avrupa’daki Türkiyeli muhalifler üzerinde yıllar boyunca aşırı bir baskı olduğunu ve büyükelçiliğin de bu iddiaları ciddiye alması gerektiğini ifade ediyor:

“Soruşturma daha netleşmemiş, dalga geçer gibi olayı hafifletme çalışıyor. Bunun ciddiyetini sorgulamaktansa biraz daha diplomatik, biraz daha profesyonel bir yaklaşım beklerdim. Bu olay ister istemez birçok insanı can korkusuna düşürdü, basitleştirilebilecek bir durum değil. Büyükelçi daha duyarlı, daha işbirlikçi davranabilirdi.”

Aslan, ‘geçmişte Gülen yapılanmasıyla bağlantılı kişileri hedef alan saldırıların yaşandığını’ belirterek şunları söyledi:

“Daha önce böyle bir boyut yoktu. Ama hepimiz zaten sürekli tehdit altındayız. Prof. Burak Çopur’un ailesi iki hafta önce tehdit edilmiş Erdoğan’a karşı bir şey söylememesi için. Ne tesadüftür ki iki hafta sonra benimle ilgili suikast planı ortaya çıkıyor. Bizler tamamen bağımsız, Avrupalı siyasetçiler, akademisyenler olarak sırf Türkiye’deki demokrasi eksikliklerini dile getirdiğimiz için bu şekilde hedef noktası haline getirilmemiz, vahşetin çok büyük olduğunu gösteriyor.”

Avrupa genelinde MİT’in en faal olduğu öne sürülen ülke Almanya. Ülkede yaklaşık 6000 MİT muhbiri olduğu iddiaları vardı.

Almanya’da MİT faaliyetlerine ilişkin soru önergesi

Almanya Hür Demokrat Parti (FDP) milletvekili Benjamin Strasser de MİT’in Almanya’daki faaliyetlerine ilişkin hükümete soru önergesi vermişti.

Hükümetin Strasser’in soru önergesine verdiği 17 Eylül tarihli yanıtta şu ifadeler yer aldı:

“Son yıllarda diğer ülkelere ait istihbarat faaliyetlerinin, devlet etkisinin ve casusluğun Almanya’ya oluşturduğu tehdit sürekli şekilde artmıştır. Dünyanın diğer bölgelerindeki jeopolitik durumla ilgili çatışmalar Almanya’ya ve Avrupa’ya taşınıyor. Dolayısıyla, birçok devletin istihbarat servislerinin faaliyetleri Almanya’da giderek daha faal hale geliyor ve birçok farklı araç ile kendi ülkelerinin çıkarlarını destekliyorlar.”

Avrupa’da ve dünyanın farklı bölgelerinde Gülen yapılanması mensuplarının MİT tarafından kaçırıldığı ve tehdit edildiğine ilişkin haberler çıkıyordu.

Alman milletvekili Strasser: Muhaliflere gözdağı ve MİT’in Alman kurumlarına sızma teşebbüslerinden haberdarız

Alman milletvekili Strasser, konuyla ilgili BBC Türkçe’ye yazılı açıklama yaptı:

“Almanya’da geniş bir Türk toplumu var ve Türklerin hepsi Erdoğan hükümeti destekçisi değil. Buna ek olarak, 2016’daki darbe girişiminden sonra birçok Türk vatandaşı siyasi zulümden kaçmak için Almanya’da koruma talep etti. 2019’da 11.423 Türk vatandaşı ülkemizde sığınma talebinde bulundu. Türk istihbarat servisi MİT bu nedenle Almanya’da aşırı faal. Ülkemiz, MİT’in öncelikli hedeflerinden biri ve istihbarat servisi bilgi edinmeyle kısıtlı değil. Muhalefet destekçilerine gözdağı verilmesi ve MİT’in Almanya güvenlik kurumlarına sızma teşebbüsleriyle ilgili haberlerin farkındayız.

“Bu saldırgan istihbarat faaliyeti NATO ortakları arasında yasaklanmalı ve Alman hükümeti bu faaliyetleri kesinlikle reddetmeli. Her şeyden önce, federal hükümet Almanya’daki Türk muhalefet üyelerine karşı tehditlerle ilgili şeffaflık yaratmalı. Almanya Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’nın (BfV) yabancı muhalif hareketlere ilişkin risk analizine acilen ihtiyaç duyulmaktadır.”

www.bbc.com/turkce/haberler