Ünlü Macarlar: Victor Vasarely – “Görsel sanatlar sokaklara taşınmalı!”

“Op-Art” olarak kısaltılan Optik Sanat’ın dünyaca ünlü Macar temsilcisidir. Sadece soyut geometrik sanat dalının kabul edilip yaygınlaşmasında değil,  çok somut sanat alanlarında da Macaristan’da iz bırakmıştır. Örneğin Macaristan’da düzenlenen Formula 1 otomobil yarışlarında kullanılan start bayraklarının dizaynı da ona aittir.

Victor Vasarely (Kaynak: Emaze)
Victor Vasarely (Wikimedia Commons)

Victor Vasarely’nin asıl adı Győző Vásárhelyi’dir. Macaristan’ın Pécs şehrinde 1906 yılında dünyaya geldi, temel ve lise eğitiminin ardından tıp fakültesine kaydoldu. Ancak kısa sürede hayatının pozitif bilimler dünyasında değil sanat alanında sürmesi gerektiğinin ayrımına vardı ve sanatla uğraşmaya başladı. Dönemin pek çok sanat atölyesinde kendini denedi ve sonunda Bauhaus akımının düşünce dünyasına yaklaştı ve grafik sanatları üzerine kendini geliştirmeye başladı.

1930 yılında Fransa’ya yerleşti. O tarihte artık tatbiki grafik sanatları üzerinde çalışmaktaydı ve bir reklam şirketinde kendine iş buldu.  Daha sonra pek çok versiyonunu hazırlayacağı “zebra” çalışmasının ilk örneğini de 1938’de çizdi.

1944’de sanat eserleri ticaretiyle uğraşan Denise René ile birlikte “René” adını taşıyan bir sanat galerisi açtılar. Bu galeri kısa süre içinde Paris’te kinetik sanatların en önemli merkezi haline geldi. Vasarely’nin en önemli hedeflerinden biri sanatta devamlılığın sağlanabilmesiydi. Bu nedenle ünlü avangard sanatçıları ve genç yetenekleri bir araya getirmeye çalıştılar. Film ve sinema sanatının geleceğin en belirleyici alanlarından biri olacağını düşünüyorlardı. Bu nedenle de sürekli hareketin, zıtlıkların aynı anda belirmesinin ve mesela siyah ve beyazın karşıtlığının birlikte şekillenmesinin sanata dönüştürülmesini hedefliyorlardı.

Vasarely 1950’li yılların başında optik incelemelere başladı. Bu dönemde artık “optik sanatın” soyut sanat alanına grafik kullanımla nasıl uyarlanabileceği üzerine kafa yoruyordu. Vasarely en sıradan geometrik biçimler olan kare, daire, üçgen ve elipslerin kullanımıyla hareket ve dinamizm görüntüsü yaratabilmek için çalışıyordu.

Vasarely bu dönemde sanat üzerine teorik yazılar da yazdı. Duvar halıları desenleri tasarladı, sanat filmlerinin hazırlanmasında görev aldı.

1960’lı yıllardan itibaren artık dünya çapında bir üne sahip olmuştu. Pek çok ödül kazandı, birçok sanat fuarında büyük ödüle layık görüldü. Artık sanat dünyasında tanınan bir şahsiyetti.

Vasarely sanatın toplumsal gücüne inanıyor ve toplumsal bir sanat hayal ediyordu. İnsanların güzel sanatlara da aynen müziğe olduğu gibi içsel bir ihtiyaç duymaları gerektiğine inanıyordu. Ona göre 20. yüzyıl artık tek tek sanat eserlerinin sivrileceği ve temin edileceği bir yüzyıl olmayacaktı. Onun arzusu basılan ve dağıtılan eserlerine herkesin ulaşabilmesiydi.

Op-Art akımı temsilcileri ilk başlarda eserleriyle seyircilerde hayret yaratsalar da daha sonraki dönemde büyük bir hayran kitlesine ulaşmayı başardılar. 1950’den itibaren onlar tarafından geliştirilen eserlerdeki görsel kullanım dili giderek sıradan insanların hayatlarında yer etti. Değişik ülkelerde meydanlar, sokaklar, binalar onların eserleriyle süslenmeye başlandı.

1966’da Budapeşte’de düzenlenen bir sergide Vasarely’nin bir eserine de yer verilmişti.  Bu önemli bir gelişmeydi, çünkü o dönemde çağdaş Macar sanatçıların eserleri bu tür sergilere alınmazdı. Macaristan güzel sanatlar hayatına girişi de 1969’da düzenlenen sergisiyle oldu. 1976’da da doğduğu şehir olan güney Macaristan’daki Pécs şehri tarafından “onur hemşehriliği” beratıyla ödüllendirildi ve eserleri şehirde adını taşıyan daimi bir müzede sergilenmeye başlandı.

Vasarely, René ve bazı birkaç sanatçının kişisel ilişkileri ve çabalarıyla o dönemin sosyalist Macaristan’ında soyut sanatlar bir tabu sanat dalı olmaktan çıkarıldı.

1976 yılında Aix-en-Provence’da adını taşıyan vakıf bir müze kurdu.

Sanatçı 91 yaşında Paris’te yaşama gözlerini yumdu.

publicart
Budapeşte’deki Merlin Tiyatrosunun dış cephesine 2012 yılında geometrik bir resim ve bisiklet malzemelerinden hazırlanan bir heykel yerleştirilmişti (Origo)

Sanatçı düşünce ve tasarılarıyla Budapeşte’de yaşamaya devam ediyor: 2009 yılında oluşturulan ve şehrin terk edilmiş, harap binalarını resim ve desenlerle süsleyen “Renkli Şehir Hareketi”  Vasarely’nin “Renkli şehir” eserini temel almıştır. Sanatçı bu kitabında sanatın sokaklara taşınmasını böylece insanların güzel sanatlarla sadece galerilerde değil, sokak ve meydanlarda da tanışmasını arzuluyordu.

Türkinfo

Macaristan Ankara Büyükelçiliğinin desteğiyle hazırlanmıştır.