Ünlü Macarlar: Robert Capa – „Eğer fotoğrafların yeterince iyi değilse, demek ki tam içine girememişsin”

XX. yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından biri o! Fotoğrafçı, belgeselci, savaş muhabiri! Kısacık hayatında beş ayrı cepheden savaşa tanıklık etti.

robert-capa
Robert Capa (WikimediaCommons)

Robert Capa, 22 Ekim 1913’de Budapeşte’de doğdu. Asıl adı Endre Friedman’dı. Orta halli bir Yahudi ailesinin çocuğuydu. Ailesinin bir dikiş salonu vardı. Doğduğunda onun farklı biri olacağı belliydi!  Uzun siyah saçlı ve gelişmiş bir bebek olarak doğdu ve bir elinde de altı parmak vardı.

Endre, Budapeşte’nin en iyi liselerinden biri olan Madách lisesini bitiridi. 1931 yılında da önce Viyana’ya, oradan da Prag’a ve sonra da Berlin’e geçti. Alman Siyaset Yüksek Okuluna kaydoldu.  Ancak 1933’de Hitler’in iktidara gelmesinin ardından Yahudi olması nedeniyle Almanya’yı terk etmek zorunda kaldı. Budapeşte’ye geri döndü, ama hemen ardından Paris’e gitti.

Paris’te bir fotoğrafçı olarak kariyer yapacaktı, ama bunun temellerini Berlin’de öğrenmişti. 1934’de VU magazinde ilk çalışması yayınlandı. 1936’de asıl adı yerine dünyada daha kolay söylenebilen ve hatırlanabilen Robert Capa adını aldı.

Capa savaş muhabiri olarak İspanya iç savaşına katıldı. Sonra Japonya Çin savaşının cephelerini dolaştı. Ardından İkinci Dünya Savaşının Kuzey Afrika çarpışmalarını görüntüledi. Normandiya çıkarmasında fotoğraflar çekti. Ve son olarak da Arap İsrail savaşından fotoğraflı haberler yaptı.

İspanya’da cephelerde çektiği fotoğraflarla dünyaca ünlü bir fotoğrafçı haline gelmişti. Bunlar arasında özellikle “Milisin ölümü” adındaki fotoğrafı çok tanınıyordu. Bu fotoğrafta İspanya iç savaşında cumhuriyetçilerin safında savaşan bir direnişçinin ölüm sahnesi görünüyordu. Bu fotoğraf çok tartışıldı. Bazıları fotoğrafın hayatın bir anını fotoğraf karesi haline getirdiğini söylerken bazıları da fotoğrafın bir canlandırma olduğunu düşünüyordu.

Milisin ölümü (Wikipedia)
Milisin ölümü (Wikipedia)

Bu tartışmalara Capa da katılmıştı. 1947’de bir gazetecinin kendisiyle yaptığı bir röportajda, bir başka askerle birlikte cepheyi dolaşırken kendilerine ateş açıldığını ve çarpışma çıktığını anlatacaktı. Bu çatışma esnasında kendilerini sipere atmışlardı. Capa da çatışmayı görüntüleyebilmek için fotoğraf makinesini yukarı kaldırıp aslında nereyi çektiğini bile görmeden bir kaç kare çekmişti. Daha sonra da filmi kontrol bile etmeden merkeze göndermişti. Kendilerine ateş açan makineli mevziyi ele geçirmek isteyen askerlerden birinin ölüm sahnesinin fotoğrafının İspanya iç savaşının simgesi olduğunu o da daha sonra öğrenmişti.

İspanya iç savaşına katılan bir diğer ünlü de Ernest Hemingway idi. Kendisini „manevi evlat” kabul eden ünlü yazarla daha sonra da çok kez görüşecekti.

Robert Capa ve Ernest Hemingway Wikipedia)
Robert Capa ve Ernest Hemingway   (Wikipedia)

1939’da savaşın başlaması, Polonya’nın Alman istilasına uğramasının ardından artık kendini Avrupa’da güvende hissetmedi. Amerika’ya taşındı. New York’da Life dergisi için çalışmaya başladı. Böylece Amerikan hayat tarzını ve kültürünü de yakından tanıma imkânı buldu.

Robert Capa savaş muhabirliği yapmadığı zamanlarda hayatın tadını çıkarmakla meşguldü. Örneğin ünlü Ingrid Bergman’la yakın ilişkisi vardı. 1945’de Paris’te başlayan ilişkileri bir yıl sürmüştü. Ünlü restoranların, cafelerin müdavimiydi. Gece eğlencelerini kumar oynamayı severdi. At yarışlarını kaçırmazdı.

Gazetecilikte savaş muhabirliği dalı onunla doğdu denebilir. Modern savaşları anlık karelerle savaştan uzak insanların günlük hayatına taşıyan gazeteciliğin nasıl yapılacağını o öğretti. Sürekli gelişen film ve fotoğraf teknolojisinin en son örneklerini kullandı. O’nun amacı sadece muhabirlik yapmak değildi. O yaşadığı gerçekliğin çaresizliğini de insanların hayatlarına bire bir taşımaya çalışıyordu.

Robert Capa 1947’de kendi hayatını ve savaş anılarını anlatan bi,r kitap yazdı. “Slightly Out of Focus” adıyla yayınlanan anıları „en çok satanlar kitaplar” listesine girdi. Aynı yıl Magnum adıyla kendi  fotoğraf ajansını kurdu.

1954’de Life dergisi için Uzak Doğu’da Fransız sömürgelerindeki savaşları çekmek için Vietnam’a gitti. Bir konvoyla cepheye giderken bir mayına basarak hayatını kaybetti. Öldüğünde 41 yaşındaydı. New York’ta Amawalk mezarlığında defnedildi.

1955 yılından itibaren de bu ünlü foto muhabirinin adına bir ödül dağıtılıyor. Her yıl “olağanüstü cesaret ve kararlılık” isteyen alanlarda en güzel fotoğrafı çeken foto muhabire Robert Capa ödülü verilmeye başlandı.

Türkinfo

Macaristan Ankara Büyükelçiliğinin desteğiyle hazırlanmıştır.