Budapeşte son zamanlarda, Doğru Avrupa’nın en çok ilgi çeken şehirlerinden biri oldu. Yıllarca önce gitiğim bu şehre bu defa Sziget Festivali’ne katılmak üzere gittim ve bu güzel şehirde 15 güne yakın vakit geçirme fırsatım oldu. Budapeşte’yi seviyorum, şehrin tarihi dokusu, insanın ruhuna uzak ve yabancı değil. Kendimi rahat ve huzurlu hissettiğim, yürüyerek gezmesi kolay bir şehir olmasının da burayı sevmemdeki nedenlerin arasında olduğunu biliyorum.
Şehri yürüyerek gezeceklerin en çok insan kalabalığına rastlayacakların yerlerin başında Vaci Utca sokağı geçiyor. Vaci Macar dilinde aslında sokak anlamına geliyor, yani Utca Sokağı burası.
Vaci adıyla bilinen sokak 18.yy’da yapılmış ancak yol üzerinde bulunan büyük binaların çoğu 19. ve 20.yy’ın başlarında inşa edilmiş. Bu sadece yayalara ayrılmış bölüm bir çok dükkan ve görülebilecek bir kaç yeriyle ilgi çekiyor.
Bu cadde çok uzun yıllardır zengin ve ünlü Budapeştelilerin paralarını cömertçe harcadıkları ve ilk bakışta sadece alışveriş mekanı gibi görünen bir yer. Ancak son yıllarda giderek popülaritesini arttırmış ve akşamları erken saatlerde çıkıp yürüyüş yapılan ve dükkan kalitesinin de giderek yükseldiği bir cadde olmuş.
Dükkanların çoğu moda butikleriyken son günlerde Budapeşte’nin turizm endüstrisinin de gelişmesiyle artık hediyelik eşya dükkanları da eklenmeye başladı. Tişört yada “I love Budapest” yazan kupalar almak için ideal bir yer.
Bir çok bar ve kafeyi de cadde üzerinde görebilirsiniz. Hemen hepsinde yemek ve alkol mevcut. Ana sokaklardan çıkıp biraz ufak dar sokaklara girerseniz eğer küçük lokal restoranları bulabiliyorsunuz. Bu tarz yerlerde daha yerel yiyeceklere ulaşmak mümkün, hem de daha ucuza.
yoldaolmak.com