Bir günden fazla kalmaya karar verdim

tolgadenizBu yıl 26 Şubat-1 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Turizm Fuarı’nda Türkiye’nin tatil beldeleri büyük ilgi gördü. Birçok kişi tatilini çoktan satın aldı ve sabırsızlıkla Türkiye’nin en gözde tatil yerlerinden biri olan Antalya’ya doğru yola çıkacakları günü bekliyorlar.
Macaristan’ın en büyük seyahat acentalarinda Sun & Fun Holidays ın ortaklarından Tolga Deniz SARIYÜCE’ye Macar halkı ve Macar turistler hakkında sorular sorduk.
Tolga, İzmir’deki Ege Üniversitesi’nin Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olmuş. Daha sonra da Avusturya Graz Karl Franzens Üniversitesi’nde Ekonomi üzerine Master yaparak eğitimini tamamlamış.
Neden Macaristan’a gelmeye karar verdin?
Tamamen tesadüf aslında. Macaristan’a taşınmadan önce birkaç yıl Moskova’da çalışıyordum bu sırada yeni bir Turizm Acentası kurmakla ilgili bir ortaklık teklifi aldım ve bu teklifi kabul etmeye karar verdim. Bu Acentayı iki kişiyle beraber kurdum. Ortaklarımdan biri Tunuslu diğeri de Kanadalı.
Ne zamandır Budapeşte’de yaşıyorsun?
2008 senesinden beri burada yaşıyorum.
Kaç dil konuşuyorsun? Macarcayı öğrendin mi?
Almanca, İngilizce, Rusça, Lehçe ve Türkçe konuşuyorum. Macarca konuşabildiğim henüz pek söylenemez.
Macaristan’da yaşamak ve çalışmak nasıl?
Benim için adapte olmak zor olmadı çünkü kültürlerimiz birbirine çok yakın. Bu ülkeyi çok sevdim ve bence burada çalışmak diğer Avrupa ülkelerinde çalışmaktan daha zor değil. Burada çok huzurlu hissediyorum. İnsanlar çok sevecen ve yardımsever.
Macaristan’da yatırım yapmak isteyen Türk iş adamlarına ne tavsiye edersin?
Macaristan’a duyulan ilgi her geçen gün artıyor çünkü Macaristan hala Avrupa Birliği ülkeleri arasında yaşam koşulları ve iş gücü bakımından uygun. Ancak her işte olduğu gibi yatırımlar neye ihtiyaç duyulduğu göz önünde bulundurularak yapılmalı. Tavsiyem herhangi bir yatırım yapmadan önce piyasayı iyice incelemeleri ve gerekli araştırmaları yapmaları yönünde. Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim; Bu ülkede ya yüksek kaliteye ya da ucuz ürünlere ilgi duyuluyor.
Uzun zamandır turizmle ilgileniyorsun. Sence Macarlar tatil için neden Türkiye’yi tercih ediyorlar?
Bunun basit bir cevabı var aslında. Sahip olduğumuz güzel, kumlu sahiller ve seyahat süresinin kısa olması. Sadece iki buçuk saatlik bir uçak yolculuğu sonrası Antalya’ya ulaşmak mümkün. Biz Türkler Macarları çok seviyoruz ve kendilerini iyi hissetmeleri için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Hotellerimiz çok kaliteli, yemeklerimiz çok lezzetli ve Macar mutfağından uzak değil.
Tatil yapanlardan aldığınız geri bildirim nasıl?
2008 yılında seyahat acentamızı açtığımız zaman o yıl içinde sadece 1.500 kişiye tatil yaptırabildik. Bu sayı bu zaman zarfında 15.000 kişiye çıktı. Birçok zaman müşterilerimizden teşekkür mailleri alıyoruz. Türkiye dışında birçok Avrupa ülkesi’yle de çalışıyoruz, bu yıl toplam 30.000 kişiyi tatile yollayacağız. Ama türkiyenin yeri benim icin hep ayricalikli olmustur.
Devamlı müşterileriniz var mı?
(Gülüyor ve ağzına birer parça poğaca atıyor. Belli ki bugün yemek yemeye pek fırsatı olmamış.) Evet, sürekli müşterilerimiz var ve pek çok müşterimiz arkadaşlarına Antalya ve çevresindeki tatil beldelerinde tatil yapmalarını tavsiye ediyor.
Antalya’da yaşadığımda kış turizmi diye bir şey olduğunu duymuştum. Birçok hotel kışın açık oluyor ve birçok insan bütün kış dönemini orada geçiriyor. Macarlar kış turizminden faydalanıyorlar mı?
Bu Macarlar için geçerli değil çünkü Macarlar kışın karın, yazın güneşin tadını çıkarmayı seven bir millet. Kışın Alpler’e kayak kaymaya gidiyorlar mesela.
Türkler, Macarlar’ı kardeş millet olarak görürler. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Bu düşünceye tam olarak katılmıyorum. Bana göre milletlerimiz arasında bir akrabalık yok ama tecrübelerime dayanarak kültürlerimizin birbirine çok benzediğini söyleyebilirim, bu nedenle iletişim kurmamız daha kolay oluyor.
Macarların Türkiye’de en çok tatil yapmayı sevdikleri yerler ve tatil için kriterleri nelerdir?
Türkiye’nin üç tane denizi var ama Macarlar en çok Akdeniz’in kumlu sahillerini tercih ederler bu nedenle en çok Antalya, Kemer, Belek, Alanya ve Side’yi tercih ediyorlar. Onlar için en önemli kriter denizin yakınlığı, odalarının deniz manzarasına sahip olması, ekstrem sporları yapma imkanı,Türk mutfağının güzel yemekleri ve animasyon programları. Alışveriş yapmayı da çok sevdikleri için bulundukları şehri gezmekten keyif alırlar.
Mesela diyelim ki tatile çıkmadan önce müşterilerinizden biri hastalandı ve ailenin geri kalanı da bu nedenle tatile çıkamayacağı için tatillerini iptal etme mecburiyetinde kaldılar. Bu durumda ne yapıyorsunuz?
Tatil sigortası da tam böyle durumlar için hazırlanıyor aslında. Bu hem acenta hem de müşteriler için çok önemli. Seyahatten önce biri hastalanıyorsa hiç düşünmeden paralarının tamamını müşteriye geri ödüyoruz. İyileştikten sonra tekrar seyahat etmek istedikleri taktirde de tekrar satın almaları gerekiyor.Tatil esnasında herhangi bir hastalık ya da kaza meydana geldiği taktirde hasta hemen hastaneye yatırılır ve tedavisi gerçekleştirilir. Eğer çok ağır bir hastalık söz konusuysa ilk uçakla ya da özel bir uçakla hasta ülkesine götürülüyor.
Macaristan’ı gezme fırsatın oldu mu?
Evet, burada bulunduğum 7 yıl içerisinde pek çok yeri görme fırsatım oldu, hatta geldiklerinde ebeveynlerimi de gezdirdim. Ben İzmir doğumluyum, hayatım boyunca bol bol deniz görme fırsatım oldu. Bu nedenle dağlara gitmeyi daha çok severim.
Bu kadar çok insana tatil yaptırırken, kendine vakit ayırıp tatil yapabiliyor musun?
Bu çok iyi bir soru… Ben tatil yapmam, tatil yaptırırım. İşime aşığım. Öyle aşığım ki aile kurmaya bile vaktim olmadı. Dinlenmek istediğim zamanlarda aklıma ilk gelen ülkeler Almanya ve İtalya. Oralardaki dağları ve küçük köyleri çok seviyorum.
Macar kadınlarını nasıl buluyorsun?
Macar kadınları mı? (diye soruyor ve hemen cevap veriyor) Muhteşemler! Güzellik konusunda Avrupa standardının üstündeler ancak çok kıskançlar.
Genel olarak Macarları nasıl buluyorsun?
Macarların en sevdiğim özellikleri biz Türkler’den daha rahat olmaları. Burada her zaman bizde olmayan bir huzur var. Biz küçük şeyleri büyütmeye bayılırız ama aynı zamanda Macarlar’dan çok daha olumluyuz. Bence Macarlar yasadiklari guzel ülkeye oranla biraz pesimist.
Macaristan’daki Yüksek Öğretimi nasıl buluyorsun? Türk öğrencilere Macaristan’da eğitim görmelerini tavsiye eder misin?
Macaristan’ın üniversiteleri çok iyi ve gitgide daha çok Türk öğrenci buraya okumaya geldiği için sevinçliyim. İngiltere ve Fransa’ya kıyasla Macaristan’daki öğretim çok daha uygun fiyatlı. Türk öğrencileri arasında daha çok Tıp ve Mühendislik üniversiteleri tercih ediliyor. Hem Erasmus öğrencileri hem de üniversite öğrencilerine rastlamak mümkün. Bildiğim kadarıyla Macaristan’da bir Türk okulu bile var.
Macarların Türk mutfağını ne kadar sevdikleriyle ilgili konuşmuştuk. Macaristan’daki Türk restorantları her geçen gün çoğalıyor. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Bu durum beni sevindiriyor. Ayrıca Türk marketlerinin açılmış olması da beni çok mutlu ediyor. Ancak Türk restorantlarından ziyade Türk büfeleri çoğunlukta. Bir iki tane çok iyi Türk restorantı olduğunu söyleyebilirim. Oradaki tatlar gerçekten bizimkilere benziyor. Bana sorarsan burada eksik olan, gerçekten türk motifleri taşıyan, halis türk lezzetleri sunan , müzikli ve raki servisi yapilan bir lokanta.
Tatlardan bahsetmişken, senin en sevdiğin Macar yemeği hangisi?
Tavuk yahnisi.
Türkiye’yle ilgili en çok özlediğin şey ne?
Annemin yemekleri ve iklim.
Macaristan’a ilk geldiğinde seni en çok etkileyen ne oldu?
Buraya ilk kez Mart ayında gelmiştim. O aylarda burada da pek turist bulunmuyor ve böylece hoteller müşterilerine +1 gün hediye ediyorlar. Kaldığım otelde turizm tanitma bakanliginin bir sloganı çok hoşuma gitmişti. Slogan şöyle: ’Romalılar 450, Türkler 150, Ruslar 71 yıl bu ülkede kaldılar. Sen neden bir gün daha kalmayasın?’. Bu sloganı o kadar beğendim ki seneler sonra turizm Bakanlığı’ndan bir plaket aldığımda Bakana asla bu sloganı değiştirmemelerini söyledim.
İşimi seviyorum ve insanları mutlu etmeyi seviyorum. Umarım daha da fazla insana Türkiye’yi tanıtabiliriz.
Güneşin ve eğlencenin keyfini çıkarın!

2015-03-31
Betty Gün – Türkinfo