Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francesco’nun Macaristan ziyareti beklendiği gibi on binleri harekete geçirdi.
Sabah erken saatlerde Budapeşte’ye gelen Papa Francesco daha sonra başbakan Viktor Orban ve cumhurbaşkanı Janos Ader ile kısa süren bir görüşme yaptı. Ardından da günün en önemli programı olan şehrin merkezinde, Kahramanlar Meydanında açık havada düzenlenen ayine katıldı.
Papa Francesco tarafından yönetilen ayine ilgi çok büyüktü. Sabah saatlerinden itibaren meydanda ve meydanı çevreleyen ana yollarda bekleşen on binlerce dini bütün hristiyan arasında komşu ülkelerden gelen turistler de göze çarpıyordu.
Papa Francesco’nun Macaristan ziyaretinin nedeni, aslında Katoliklerin en büyük etkinliklerinden biri olan Eucharistik Dünya Kongresi’nin bir haftadır Budapeşte’de devam eden 52. toplantısının kapanış etkinliğiydi.
Ancak kongrenin kapanış ayinini bizzat üstlenen Papa’nın Budapeşte’ye gelip gelmeyeceği ve eğer gelirse Macar devlet yetkilileriyle görüşüp görüşmeyeceği üzerine 2021 yılının ilkbaharından itibaren spekülasyonlar yapılıyordu.
Önce ilkbaharda Papa’nın Budapeşte’ye geleceği haberleri yayıldı. Ancak yaz aylarında bu ziyaretinde Viktor Orban ile görüşmeyeceği ileri sürüldü. Ardından da Macar Katolik kilisesi yetkilileri bu haberleri yalanladılar. Papa Francesco Budapeşte’ye gelecek ve ziyaret esnasında Viktor Orban ile de görüşecekti.
Gerginliğin nedenleri neler?
Bilindiği gibi Papa Francesco pek çok konuda Vatikan’ın şimdiye dek alışılagelen katı muhafazakâr görüşlerinden farklı bir portre çiziyor.
Boşanmaların kilise açısından resmen kabul edilmesinden, uyuşturucu kullanımına, “zengin” ve “yoksul” dünyalar arasındaki tezatlardan, mültecilere olan yaklaşıma kadar pek çok konuda Papa Francesco’nun tavrı hristiyan dünyasındaki bazı kesimler tarafından fazla “liberal” bulunuyor.
Bunlar arasında Macaristan’da belki de en çok tepki toplayan Papa’nın mültecilere olan ılımlı yaklaşımıydı.
Papa Francesco mültecilere “kalbinin açık olduğunu, gerçek Hristiyanların da ayrım yapmadan tanrının yarattığı herkese karşı aynı toleransı göstermesi” gerektiğini savunuyor ve mültecilere karşı dile getirilen “nefreti” açıkça kınıyordu.
Mültecilere karşı tavizsiz tavır ise Macaristan’da Viktor Orban hükümetinin politikasının köşe taşlarından biriydi.
Bu nedenle Macaristan Katolik çevreleri Papa Francesco’nun bu görüşlerini kabul etmediklerini alttan alta pek çok kez dile getirmişlerdi. Ve elbette bu tavır da Vatikan ve Budapeşte arasında, açıkça üstlenilmese de gerginliklere neden olmuştu.
Diplomatik çözüm
Tüm bu gelişmelerin ardından sonuçta Papa Francesco Budapeşte’ye geldi ve hem Viktor Orban’la ve hem de cumhurbaşkanı Janos Ader ile çok kısa da olsa bir görüşme yaptı.
Ancak görünen o ki, bu diplomatik bir uzlaşmaydı ve arada var olan gerginlikler de devam ediyordu. Çünkü Papa Budapeşte ziyaretini sadece yarım günle sınırlı tutmuştu. Ayinden sonra Budapeşte’den ayrılacak ve tam 3 gün sürecek olan Slovakya ziyaretine başlayacaktı.
Gerginliklerin var olduğunun bir başka göstergesi de Papa’nın Budapeşte havalimanında sadece Hristiyan demokrat parti lideri ve başbakan yardımcısı Zsolt Semjen ve Macar Katolik kilisesi liderleri tarafından karşılanmasıydı.
Bu ziyaret resmen görevde olan bir Papa’nın Macar topraklarına yaptığı ikinci ziyaretti. Daha önce Polonya asıllı Papa II. Jean Paul Macaristan’ı, hem de iki kez ziyaret etmiş ve çok büyük törenlerle karşılanmıştı.
Sonuçta gerginliklere rağmen ziyaret ve halkın büyük ilgi gösterdiği ayin gerçekleşti ve Papa Francesco, Macar devlet yetkilileriyle de görüştü.
Ancak sorunların gerçek anlamda çözümü ise bir başka sonbahara kaldı.
Tarık Demirkan BBC