‘Saul’un Oğlu’nun Oyuncusu, New York’ta Gönüllü Ambulans Çalışanı Oldu

Oscarlı Saul’un Oğlu’nun başrol oyuncusu olarak tanıdığımız, Terrence Malick’in yeni filminde İsa’yı canlandıran Géza Röhrig, eski patronu yardıma çağırınca New York’ta yedi yıl önce bıraktığı işine geri döndü: Ambulans asistanlığı ve ceset yıkayıcılığı.

Dünya Géza Röhrig’i Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ını kazanan Macar yapımı Saul’un Oğlu’nun (Saul fia, 2015) yürek parçalayan baş kahramanı olarak tanıdı. László Nemes’in yönettiği filmde Röhrig, Auschwitz toplama kampında gaz odalarına gönderilen diğer esirlere eşlik etmeye mecbur bırakılan Yahudi mahkûm Saul’u canlandırıyordu. Saul, oğlu olduğunu iddia ettiği küçük bir çocuğun Yahudi usulünce gömülebilmesi için çırpınıyordu.

Anlaşılan o ki, Röhrig gerçek hayatta da böylesine ölüme yakın ve zorlu görevleri üstlenen birisi. 53 yaşındaki aktör, geçtiğimiz günlerde Macar yazar Krisztián Nyáry’nin kendisiyle gerçekleştirdiği röportajda karantina günlerini nasıl geçirdiği sorusu sorulunca, karantinada olmadığını, New York’ta gönüllü sağlık görevlisi olarak çalıştığını açıkladı. Röhrig daha önce ambulans servisinde çalışmış olduğunu, ama trafiğin en sıkışık olduğu saatte birisini hayata döndürmeye ilişkin romantik fikrinin çabucak söndüğünü, kendisini “IKEA kargocusu gibi” hissetmeye başladığı için işi altı ay sonra bıraktığını anlattı.

Corona virüsü salgını New York’ta oldukça kötü bir hal alınca, eski patronu Röhrig’i arayıp yardıma ihtiyacı olduğunu söylemiş. Aktör bunu, kentteki durumun ne kadar kötü olduğuna dair bir kanıt olarak görüyor. Röhrig altı saatlik bir kurs alıp bir de sınava girdikten sonra, ambulans görevine yedi yıl sonra yeniden başlamış. Oyuncu röportajda ayrıca, New York’ta yıllarca ceset yıkayıcılığı yaptığını, pandemi günlerinde de bu işin çok daha kısıtlı koşullarda (Müslümanlar ve Yahudiler için törensel bir çerçevede) olsa da devam ettiğini, önceki gün Corona virüsünden ölen üç kişiyi yıkadıklarını anlatıyor.

Underground Grup Solisti Bir Hasidi…

Oyunculuk yapmanın yanı sıra aynı zamanda bir şair ve şarkıcı olan Röhrig, Saul’un Oğlu’ndan sonra Matthew Broderick’in To Dust’ı (2018) dahil birkaç filmde daha rol aldı. Onu, şimdilerde post-prodüksiyonu süren Terrence Malick filmi The Last Planet’ta ise, İsa rolünde izleyeceğiz.

Géza Röhrig 1967’de Budapeşte’de doğduktan kısa bir süre sonra annesi aileyi terk etmiş; babası ise o dört yaşındayken ölmüş. Çocukluğunu esirgeme kurumunda geçiren Röhrig, 12 yaşındayken Yahudi bir aile tarafından evlat edinilmiş. 1980’lerde, konserleri daima komünist otoriteler tarafından baskına uğrayan underground müzik grubu Huckleberry’nin solistliğini yapmış. Auschwitz’i ziyaret ettikten sonra ise New York’ta Hasidik Yahudi olmaya karar vermiş. Sinema eğitimi aldığını ve hocalarından birinin usta Macar yönetmen István Szábo olduğunu da ekleyelim.

Röhrig’in Saul’un Oğlu’ndaki unutulmaz performansını, yaptığı farklı işleri ve hayat öyküsünü düşününce, Terrence Malick’in The Last Planet’ta tam olarak ‘doğru casting’ yapmış olduğunu, en azından oyuncunun mutlaka ‘özel’ bir şeyler yapmak için doğmuş olduğunu düşünmemek çok zor…

Altyazi.net