Çingene cinayetlerinin gerisinde kim var?

Macaristan’da 2008-2009 yılları arasında Roma etnik kökenli vatandaşlara yönelik seri cinayetlerin zanlılarından birinin Askeri İstihbarat Örgütü muhbiri olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte soruşturma derinleştiriliyor.

Bu tarihlerde Çingenelerin yaşadığı 9 ayrı köye gece baskınları düzenlenmiş, hedef olarak seçilen Roman evleri kundaklanmış ve yangınlardan kaçmaya çalışan biri beş yaşındaki bir çocuk olmak üzere 6 Roman vatandaş kurşunlanarak öldürülmüştü.

Yıllarca süren soruşturmanın ardından, aşırı sağcılardan oluşan bir çete oraya çıkarılmış, ve saldırıların gerisinde ırkçı organizasyonların bulunduğu ve faillerin bu cinayetlerle Romanlar arasında korku salmayı amaçladıkları mahkemeye yansımıştı.

Pek çok modern silahın da kullanıldığı saldırıların 4 failinden birinin Askeri İstihbarat Örgütü adına muhbirlik yapan eski bir asker olduğu haberleri, cinayetlerin ortaya çıkarıldığı tarihteki soruşturmada da vurgulanmıştı. Ancak o dönem basına yansıyan bilgiler, bu şahsın cinayetlerin işlenmesinden çok önce İstihbarat örgütü adına muhbirlik yaptığı ve onunla ilişkilerin çoktan kesildiği yolundaydı.

Mahkeme Askeri İstihbarat Örgütünün, dosyaların devlet sırrı içerdiği uyarısı üzerine, dosyaları ”gizli” ilan etmiş ve dava, olayın zanlılardan üçünün müebbet hapse mahkûm olmasıyla sonuçlanmıştı. Devlet hesabına çalıştığı söylenen dördüncü zanlı ise sadece 13 yıl hapis almıştı

Ancak hükümetin, dava dosyaları üzerindeki gizliliğe son vermesiyle çok ilginç bilgiler ortaya çıktı. Buna göre, askeri istihbarat örgütü, seri cinayetlerin faillerinden biri olan István Csontos ile cinayetlerin işlenme tarihinde de görüşüyor ve sürekli ondan bilgi alıyordu.

Daha da önemlisi yeni ortaya çıkan belgeler, mahkeme aşamasında, Askeri İstihbarat Örgütünün, bu konuda mahkemeye, yanıltıcı bilgiler verdiğini, ve konunun üzerini kapatmaya çalıştığını ortaya koyuyor.

Belgelere göre, Askeri İstihbarat Örgütünün o dönem iktidarda olan Sosyalist liberal koalisyonun adalet bakanına verdiği rapor da gerçek dışı, olayın failiyle aralarında kayda değer bir ilişki olmadığı yolunda bilgiler içeriyor.

Konuyla ilgili olarak yeni bilgi ve belgelerin ortaya çıkması bekleniyor.

2013-09-07
Turkinfo-Budapeşte