Budapeşte’de bir marketten içeri girdim ve…

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği organizasyonla ağustos ayının ikinci haftasında, Hun-Türk Büyük Kurultayı için Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye gitmiştim.

Hem kurultay, hem de Avrupa’nın turizm başkenti olan kentle ilgili izlenimlerimi yazmıştım. Macaristan’daki günlük yaşam ve ekonomisiyle ilgili bilgileri de bu yazımda aktarmak istiyorum.

Karpat ve Alp dağları arasındaki ülke verimli bir tarım arazisine sahip. Temel sektörleri tarım, ilaç, motorlu taşıtlar, bilgi teknolojisi, kimyasallar ve elektrikli ürünler ve tabii ki turizm. Ülke,  orta ve doğu Avrupa’nın en büyük elektronik üreticisi.  Eğitimli iş gücü nedeniyle çok uluslu şirketler yeni yatırımlarında bu ülkeyi tercih ediyor. Bu da ülkenin büyümesine katkı sağlıyor.

Örneğin; Budapeşte’den sonra gittiğimiz Kecskemét kentine fabrika kuran Mercedes firması, şehre 5 yıldızlı otel kurulmasına öncülük etmiş.

Kişi başına milli gelir 33 bin dolar, ortalama ücret1618, en düşük ücret ise 415 dolar.

Ülkedeki enflasyon son 24 yılın zirvesinde. Temmuz ayında yıllık TÜFE 13,7 artmış. Macaristan, Euro karşısında yüzde 8 değer kaybeden ve gelişen piyasa paraları arasında en kötü performans gösteren üçüncü para birimi.  Buna karşı politika faizini 800 baz puan yükseltilmiş.

Bunlar biraz teknik bilgiler.

Marketteki ve pazardaki durumunu da görmek istedik. Otobüsün hareketinden öncesi iki saatlik serbest zamanda yaya olarak Budapeşte’yi dolaştık. Kentin tarihi bölgeleri turist kaynıyor. Kafelerde yer bulmak zor.

Birlikte gezdiğimiz Marmara Gazetesi’nden Mustafa Efe, Anadolu Ajansı’ndan Uğur Ulu ile birlikte alışveriş ve fiyat karşılaştırması yapmak için bizim BİM, A100, Şok gibi marketlerin Avrupa’daki benzeri olan Alman şirketlerine ait süpermarkete girdik.

Türkiye’deki enflasyon tartışmaları sırasında,  Avrupa ve ABD’de de yüksek enflasyon olduğu argümanı gündeme gelir.  Amacım bunun gerçek olup olmadığını görmekti.

Oldukça kalabalık markette hemen temel gıda ürünlerinin olduğu bölüme yöneldik. Fiyatlara bakarken bir yandan da cep telefonundaki hesap makinasından TL’ye çevirip karşılaştırmasını yapıyordum. Temel gıda ürünleri bize göre ortalama gelirleri yüksek olmasına rağmen oldukça ucuzdu. Mesela patates ve soğanın kilosu ve 500 gram ekmek 9 lira civarındaydı. Süt 13, bütün tavuğun kilosu 64 lira, bizde ancak şarküterilerde bulacağımız kalitede peynir ise 80 liraya satılıyordu. Şeftalinin kilosunun 25, domatesin 18 lira olduğu markette bize göre pahalı ürünler de vardı. Paketlenmiş bisküvi, çerezler, cips türü yiyecekler ise Türkiye’nin iki katı fiyatına geliyordu.

Daha sonra fiyat karşılaştırması sohbeti ettiğimiz Mustafa Efe, sık sık yurt dışına çıktığı için temel gıda maddelerinin ucuz olma gerekçesini anlattı. Devlet,maaş artışı yerine  bu ürünleri sübvanse ediyormuş ve o yüzden ucuzmuş.

Geçenlerde toplu taşıma araçlarındaki sübvansiyon uygulamasının Almanya örneğini okumuştum. Orada da devlet sübvansiyonuyla aylık kart ücreti 9 Euro’ya indirilmiş, enerji krizine rağmen bundan vazgeçilmiyor ve kaynak bulmak için makam araçlarında tasarruf yapılması öngörülmüş.

İşin özü; Macaristan’da da enflasyon var ama bizden yüksek ücret almalarına rağmen devletin sübvansiyonu sayesinde temel gıda hala ucuz.

TUNA KIYISINDA BİR DAİRE ÖZLÜCE’DEN DAHA UCUZ

Budapeşte gezisinin en keyif aldığımız bölümü, türkülerimize konu olan Tuna nehri üzerinden yaptığımız şehir turuydu. Türk girişimcilerle dünyanın dört bir yanında karşılaşmak mümkün. Bunlardan biri de Bursa heyetini gezdiren teknenin sahibiydi. Macaristan’a yüksek öğrenim için gelen girişimci, daha sonra buraya yerleşmeye karar vermiş. Ailesi Ege kıyılarında aynı işi yapan genç, tekneyle dünyanın dört bir yanından gelen turistleri gezdirerek para kazanıyor.

Tekne turu sırasında, oldukça iyi Türkçe bilen rehberimizin daire fiyatlarıyla ilgili söyledikleri bizi şaşırtmadı desem yalan olur. Tuna nehri boyundaki tarihi yapıların büyük çoğunluğu başta üniversiteler olmak üzere eğitim kurumlarına tahsis edilmiş. Yeni binaların yapımına ise izin verilmiyor.  Betonarme binaların yenilenmesi için izinler birkaç kurumun onayından geçmek zorunda. Yeni bina olarak finans kurumları ve çok uluslu şirketlerin Budapeşte merkezleri yer alıyordu.

Rehberimiz, 14 katlı bir binayı göstererek, yapımı sırasında büyük tartışmalar yaşandığını anlattı. Bizdeki örnekler aklımıza gelince sadece gülümsedim. Aslında bina hiç de tarihi silueti bozmuyordu.

Peki, daire fiyatları nasıl?

200 bin dolara üç oda bir salon üstelik Tuna nehri manzaralı daire satın alabiliyorsunuz. Yani bizim Özlüce ve 23 Nisan mahallesiyle aynı fiyata. En çok da buna şaşırdık.

RALLİ ARACINI BUDAPEŞTE’DE GÖRMÜŞTÜK…

Macaristan gezisi sırasında; Budapeşte Büyükelçimiz Gülşen Karanis Ekşioğlu, rezidansında Bursa heyetini ağırlamıştı. Rezidanstan ayrılırken kapıdaki ralli aracı dikkatimizi çekmişti. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ın önünde fotoğraf çektirdiği araçla ilgili gelişmeleri sorunca öğrenmiştik.  21 Ağustos’ta Budapeşte’den başlayacak Tuna’dan Orhun’a İpek Yolu Rallisi’ne katılacak araçmış.

Bizim heyet döndükten sonra startı verilen ralli devam ediyor ve 25 Ağustos’ta da Bursa etabı yapılacak.  İlk kez düzenlenen ve yaklaşık 9100 kilometre etaba sahip ‘Tuna’dan Orhun’a İpek Yolu Rallisi’, 3.5 hafta sürecek. 5 ülkeden 15 aracın katıldığı rallide 30 yarışmacı bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Doğu Batı Dostluk ve Barış Rallisi Derneği işbirliğinde düzenlenen uluslararası organizasyona, Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. dedestek veriyor.

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Gül Baba Türbesi’nden start alan Tuna’dan Orhun’a İpek Yolu Rallisi, Doğu Batı Dostluk ve Barış Rallisi Derneği Başkanı Nadir Serin’in öncülüğünde Tuna Nehri’ni takiben sırasıyla Sırbistan ve Bulgaristan üzerinden Balkanlar etabını tamamlayarak Türkiye’ye giriş yaptı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın karşılayacağı yarışmacılar, tarihi belediye binasındaki startın ardından el haritalarıyla Osman Gazi ve Orhan Gazi türbeleriyle, Abdal Simit Fırını ve Zindan Kapı Müzesi’ni turlayarak, Tuna’dan Orhun’a İpek Yolu Rallisi’nin Bursa etabını tamamlayacak.

Yarışmacılar; daha sonra sırasıyla Eskişehir, Ankara, Tokat, Ordu, Trabzon, Rize ve Artvin’e varacak. İpek yolu rallisi, Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden Kazakistan ve Özbekistan’ın geçilmesi ile Kırgızistan’da son bulacak.

Namık Göz – Bursa Hakimiyet