Lajos Kossuth hakkında bilgiler
Lajos Kossuth Macar milliyetçisi ve devlet adamı. 1802’de Macaristan’ın Monok şehrinde doğdu ve 1894’te İtalya’nın Torino şehrinde öldü. Fakir düşmüş asil bir aileden olup, Protestandı. Budapeşte Üniversitesinde hukuk tahsili yaptıktan sonra 1832’de parlamentoya girdi.
Macaristan, uzun zamandan beri Avusturya İmparatorluğunun vesayeti altında olup, Avusturya imparatoru aynı zamanda Macaristan kralı da sayılıyordu. Kossuth bu durumun aleyhinde olup Országgyűlési Tudósítások ve Törvényhatósági Tudósítások gazetelerinde yazdığı yazıları ile verdiği konferanslarda Macaristan’ın Macar asıllı hükümetlerce, memur, asker ve subaylarca idare edilmesini, kanunlarla sınırlandırılan hürriyetlerinin genişletilmesini savundu. Bunun üzerinde 1837’de dört sene hapse mahkum olup yirmi iki ay yattıktan sonra siyasi aftan faydalanarak çıktı. 1841’de Pesti Hírlap (Pesti Gazetesi)ı çıkarmaya başladı. Akıcı bir uslupla bu gazetenin başyazılarını da yazan Kossuth’un önderliğinde Macaristan’da güçlü bir uyanış hareketi başladı.
1844’te Avusturya hükümetinin muhalefetine rağmen Milli Birlik Teşkilatını kurdu ve Avusturya mallarına karşı boykot kampanyasını başlattı. 1847’de Peşte temsilcisi olarak parlamentoya yeniden giren Kossuth, 1848’de Lajos Batthyány başkanlığında kurulan hükümette maliye bakanı olarak görev aldı.
1848’de Avusturya’da başgösteren hükümet buhranı ve karışıklıklardan faydalanmak isteyen Kossuth, hürriyet mücadelesinin lideri ve Milli Savunma Komitesinin (Honvédelmi Bizottság) başkanı sıfatıyla “Viyana’nın ölü eli uzaklaştırılmalıdır.” diyerek Macar ordusunu ayaklandırdı. Ülkeye hakim olarak Avusturya imparatorunun da meşru kabul ettiği parlamenter bir rejim kuruldu. Ancak bunu da yeterli görmeyen Kossuth tamamen müstakil olabilmek için parlamentoyu dağıtarak Milli Savunma Komitesi tarafından Macar asıllılardan meydana gelen bir hükümet kurdu. Aralık 1848’de Avusturya kuvvetlerinin başkent Budapeşte’ye girmesi üzerine hükümetle beraber doğuda Debrecen’e çekilmek zorunda kaldı. Macar ordusunun Avusturyalıları mağlubiyetiyle beraber Budapeşte’yi ele geçirdi. 14 Nisan 1849’da Habsburg Hanedanını tahttan uzaklaştırdı ve Macar milli devletinin istiklalini ilan etti.
Bu hadiselerin, işgali altında bulundurduğu Lehistan’ı tahrik etmesinden korkan Rusya, Habsburg Hanedanı adına ve Macar ordusundaki Lehli subayları bahane ederek daha önce Lehistan İsyanını bastıran General Paskieviç emrindeki 200.000 kişilik bir orduyla Avusturya’ya müdahale etti. Milliyetçiler sayı üstünlüğü karşısında mukavemet edemediler ve isyan kanlı bir şekilde bastırılarak Habsburg hanedanı tahta geçirildi. Lajos Kossuth ve kurtulabilenler kafileler halinde sınırı geçerek Osmanlı Devletine sığındılar.
Avusturya ve Rusya sert bir nota verip savaşla tehdit ederek mültecilerin iadesini istediler. Osmanlı Devleti ise bunu prestij meselesi yapıp, 17 Eylül 1849’da her iki devlete de verdiği nota ile mültecileri iade etmeyeceğini bildirdi. Notanın Avrupa’da duyulması Lehistan ve Macaristan isyanlarının kan ve ateşle boğulmasına seyirci kalan fakat nefretle karşılayan Batı Avrupa kamuoyunda büyük bir tesir uyandırdı. Osmanlı sefirini caddeden geçerken gören Londra halkı arabasının atlarını çözüp arabayı omuzlarıyla çektiler. Avusturya ve Rusya, kamuoyunun bu tavrı karşısında fazla ısrar edemedi.
Lajos Kossuth ve diğer mülteciler Kütahya’ya yerleştirildiler. “Ben Türklere şükran ve minnet borçluyum. Bunu mukaddes ve aziz bir mükellefiyet olarak kabul ediyorum. Türklerin milli hususiyetlerine ve asaletlerine karşı büyük bir saygı duyuyorum ve onları çok takdir ediyorum.” diyen Kossuth, iki sene Türkiye’de kaldı. Mültecilerin büyük bir kısmı Osmanlı tabiiyetine girerek Müslüman oldular ve önemli hizmetlerde bulundular.
Kossuth, 1852’de Macaristan’ın istiklali için mücadele etmek üzere İngiltere ve ABD’ye gitti. Her iki ülkede de törenlerle karşılandı. Ancak ne bunlardan, ne de Fransa ile İtalya’dan aradığı desteği bulamadı. Londra’ya geri dönüp yedi sene burada kaldıktan sonra hayatının son yıllarını Torino’da geçirdi. Usta bir hatib olarak hitabet sanatının güzel örneklerini veren Nutuklar (Beszedek) ve Gurbet Hatıralarım (Memories o My Exile) diye on üç ciltlik iki kitabı olup, ikisi de yabancı dillere tercüme edilmiştir.
Kütahya’da ikamet ettiği ev sonradan müze olup bugün de turistlerin yurdumuzda ziyaret ettikleri yerlerden birisidir.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Orijinali: >>>