Doğu Avrupa’da Özelleştirme sürecinin başındaki tartışmaların ekonomik, sosyal ve hukuki yanlarını ele alan, değişik tezleri, sürecin olumluluklarını ve olumsuzluklarını dile getiren bir araştırma bu. Farklı tarihi, ekonomik ve siyasi mirasa sahip olan Doğu Avrupa ülkeleri benzer sorunları hangi yasal düzenlemeler ve farklı yaklaşımlarla düzenlemeye çalıştılar? Entelektüel birikim, Batı’da yaşanan deneyimlerle ve Doğu ülkeleri insanlarının siyasi beklenti ve özlemleriyle birleştiğinde nasıl çözümler üretti? Kitap tek tek ülkeler bazında bu sorulara yanıt aramaya çalışıyor. Bu ülkelerde özelleştirme sadece birkaç işyerinin devletten özel sermayeye devri olarak algılanmamalı. Aslında devletsizleştirme olarak da adlandırabileceğimiz bu süreç, tüm toplumsal yaşamın egemen kurumu olan devletin, öncelikle ekonomik hayattaki etkisinin azaltılması, özgür dinamiklerin var olabileceği ve kendini yeniden var edebileceği bir ortamın (hem ekonomik, hem de siyasi anlamda) garanti altına alınmasıydı. Türkiye’de gündemin ilk maddelerinden biri haline gelen “özelleştirme” üzerine bir başucu kitabı.
Yapı Kredi Yayınları, çeviren: Tarık Demirkan
Ervin Apathy, Istvan Csillag, Gabor Hunya, Kalman Mızsel