2025. Eylül 10.
Türkinfo Blog Oldal 629

Macaristan’a uçuşlar artacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden (SHGM) yapılan açıklamaya göre, Türkiye ve Macaristan arasındaki hava ulaşım anlaşması yenilendi.

Macaristan sivil havacılık otoritesi ile Budapeşte’de bir araya gelen SHGM yetkilileri, iki ülke arasındaki uçuşların ve sivil havacılık alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla yeni bir anlaşmaya imza attı.

Genel Müdür Yardımcısı Bahri Kesici ve Macaristan Sivil Havacılık Genel Müdürü Ildiko Szakmary başkanlığında gerçekleştirilen müzakereler sonunda, yolcu ve kargo frekans sayılarında artış sağlandı.

İmzalanan Mutabakat Zaptı’na göre, 2014 yaz tarife döneminden itibaren geçerli olmak üzere halen 10 olan yolcu seferleri frekans sayısı 14’e, 1 olan kargo frekans sayısı ise 3’e çıkarıldı. Bunlara ilave frekans taleplerinin de her iki otorite tarafınca olumlu değerlendirilmesi yönünde mutabakata varıldı.

Diğer taraftan, tayinli havayolları arasında 3. taraf dahil kod paylaşımına izin verilmesi konusunda da mutabakat sağlandı.

2013-09-15
hürriyet

Yunus Emre Türk Kültür Enstitüsü Budapeşte’de Açıldı

Kazakistan’dan İngiltere’ye, Azerbaycan’dan Güney Afrika Cumhuriyeti’ne kadar pek çok ülkede Türk Dili ve kültürünü öğretmek, Türkiye’yi tanıtmak amacıyla kurulan Yunus Emre Enstitüsü, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Türk Kültür Merkezi’nin açılışını Turizm ve Kültür Bakanı Ömer Çelik, Macaristan İnsan Kaynakları Bakanı Zoltan Balog birlikte yaptılar.

Başkent Budapeşte’nin 6. bölgesinde Andrassy caddesindeki 2 katlı binanın açılış kurdelesini bina kapısı önünde kesen Türk ve Macar bakanlar daha sonra merkeze geçtiler.

Macaristan’da yaşayan Türk vatandaşlarının yanı sıra Macar medyasının da yoğun ilgi gösterdiği açılışa, Macaristan eski Parlamento Başkanı Katalin Szili, Macaristan eski Kültür Bakanı İstvan Hiller olmak üzere birçok Macar siyasetçi katıldı.

Yunus Emre Enstitüsü, 2009 yılında Bosna Hersek’te açılan ilk Yunus Emre Türk Kültür Merkezinin ardından, geçen 4 yıllık süre içerisinde 30’un üzerinde merkez sayısına ulaştıklarını söyleyen Bakan Ömer Çelik, ”İki kardeş halkın atılan bu adımla birbirine daha da yaklaştığını, bugün burada bizim için çok önemli olan kültür merkezinin açılışını yapıyoruz. Sayın bakana şunu söylemek istiyorum. Dünyanın neresinde bir Yunus Emre Kültür Merkezi varsa, bu merkez aynı zamanda Macarların da bir kültür merkezidir” ifadelerinde bulundu.

Kültür Bakanı Çelik, bu merkezde Türkçe yapılan faaliyetlerin oluşmasına katkı sağlayan pek çok Türkoloğun Macar kökenli olduğunu, kendilerini saygıyla selamladıklarını söyledi.

Bakan Çelik, Türk Kültür Merkezi’nin Macar halkının faşizme ve komünizme karşı özgürlük mücadelesi veren, Macar bakanın da yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Terör Müzesi’nin hemen yanında açıldığını, yan binada Macar halkının özgürlüğünü çalmaya çalışan faşizmin ve komünizmin hatıralarının olduğunu, bu binada ise her zaman için Macar halkının özgürlük mücadelesine destek veren Türklerin hatıralarının olacağını kaydetti.

Bakan Çelik, bugünün kendisi için çok ilginç ve önemli bir gün olduğunu, burada bir hemşehrisinin bulunduğunu, kendisinin Türk değil Macar olduğunu belirtti. Bakan Çelik, kendisi gibi Adanalı olan ve 23 Mart 1930 yılında Adana’da doğan hemşehrisi Klari Devai hanımın ailesinin 1924 yılında Türkiye’ye geldiğini ve 10 yıldan fazla Türkiye’de yaşadıklarını, dolayısıyla sadece ortak kültüre ait izleri değil ortak hemşehrilerin de Macaristan’da bulmasının mümkün olduğunu kaydetti.

Bakan Çelik İHA’ya yaptığı açıklamada, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Andrassy Caddesi’nde açılan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nin iki halkın kaynaşmasına katkıda bulunacağını söyledi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Macaristan’ın Zigetvar şehrinde aranan iç organlarıyla ilgili de konuşan Bakan Çelik, bu konuda bilim adamlarının somut bir olguya rastlamaları durumunda Türk devleti olarak gereken adımların hızlı bir şekilde atılacağını açıkladı.

2013-09-12

Macarlar Terim’i istiyor!

Macaristan’ın Nemzeti Sport gazetesi ’’Türkler Bükreş’te galibiyet nasıl elde edilir onu gösterdi’’ başlığını atarken spor analizcileri Fatih Terim’in performansını övdü. Spor yazarları, ”Macaristan’a Terim gibi teknik direktör gerekir” yorumlarını kullandılar
2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri’nde Macaristan, sahasında Estonya’yı 5-1 yendi.

Estonya maçında ’’oynadığınız kadar tezahürat ederiz’’ pankartı açarak tepkilerini gösteren taraftarlar, Macaristan Milli Takımı Teknik Direktörü Sandor Egervari’nin istifa etmesini bekledi.

Teknik direktör Sandor, yaptığı açıklamada, yönetimden kendisine istifa etmesine yönelik bir çağrının yapılmadığını ve bu durumda görevine devam edeceğini belirterek, ”bir maç kaybetmenin tüm savaşı kaybetmek” anlamına gelmediğini söyledi.

D Grubu’nda Macaristan, 22 puanlı Hollanda’nın ardından 14 puanla ikinci sırada yer alıyor.

”TERİM GİBİ TEKNİK DİREKTÖR GEREKİR”

Macaristan’ın Nemzeti Sport gazetesi ’’Türkler Bükreş’te galibiyet nasıl elde edilir onu gösterdi’’ başlığını atarken spor analizcileri Fatih Terim’in performansını övdü. Spor yazarları, ”Macaristan’a Terim gibi teknik direktör gerekir” yorumlarını kullandılar.

2013-09-11

Çingene cinayetlerinin gerisinde kim var?

Macaristan’da 2008-2009 yılları arasında Roma etnik kökenli vatandaşlara yönelik seri cinayetlerin zanlılarından birinin Askeri İstihbarat Örgütü muhbiri olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte soruşturma derinleştiriliyor.

Bu tarihlerde Çingenelerin yaşadığı 9 ayrı köye gece baskınları düzenlenmiş, hedef olarak seçilen Roman evleri kundaklanmış ve yangınlardan kaçmaya çalışan biri beş yaşındaki bir çocuk olmak üzere 6 Roman vatandaş kurşunlanarak öldürülmüştü.

Yıllarca süren soruşturmanın ardından, aşırı sağcılardan oluşan bir çete oraya çıkarılmış, ve saldırıların gerisinde ırkçı organizasyonların bulunduğu ve faillerin bu cinayetlerle Romanlar arasında korku salmayı amaçladıkları mahkemeye yansımıştı.

Pek çok modern silahın da kullanıldığı saldırıların 4 failinden birinin Askeri İstihbarat Örgütü adına muhbirlik yapan eski bir asker olduğu haberleri, cinayetlerin ortaya çıkarıldığı tarihteki soruşturmada da vurgulanmıştı. Ancak o dönem basına yansıyan bilgiler, bu şahsın cinayetlerin işlenmesinden çok önce İstihbarat örgütü adına muhbirlik yaptığı ve onunla ilişkilerin çoktan kesildiği yolundaydı.

Mahkeme Askeri İstihbarat Örgütünün, dosyaların devlet sırrı içerdiği uyarısı üzerine, dosyaları ”gizli” ilan etmiş ve dava, olayın zanlılardan üçünün müebbet hapse mahkûm olmasıyla sonuçlanmıştı. Devlet hesabına çalıştığı söylenen dördüncü zanlı ise sadece 13 yıl hapis almıştı

Ancak hükümetin, dava dosyaları üzerindeki gizliliğe son vermesiyle çok ilginç bilgiler ortaya çıktı. Buna göre, askeri istihbarat örgütü, seri cinayetlerin faillerinden biri olan István Csontos ile cinayetlerin işlenme tarihinde de görüşüyor ve sürekli ondan bilgi alıyordu.

Daha da önemlisi yeni ortaya çıkan belgeler, mahkeme aşamasında, Askeri İstihbarat Örgütünün, bu konuda mahkemeye, yanıltıcı bilgiler verdiğini, ve konunun üzerini kapatmaya çalıştığını ortaya koyuyor.

Belgelere göre, Askeri İstihbarat Örgütünün o dönem iktidarda olan Sosyalist liberal koalisyonun adalet bakanına verdiği rapor da gerçek dışı, olayın failiyle aralarında kayda değer bir ilişki olmadığı yolunda bilgiler içeriyor.

Konuyla ilgili olarak yeni bilgi ve belgelerin ortaya çıkması bekleniyor.

2013-09-07
Turkinfo-Budapeşte

Macaristan’da bir garip hırsızlık

Arama kurtarma eğitim kampına giren hırsızlar, görevlileri bağlayıp eğitim alan on beş köpeği çaldılar.

Macaristan’ın Karancslapüjt kasabasında bulunan Arama Kurtarma Eğitim Kampına dün gece giren kimliği meçhul kişiler, bir süredir kampta eğitim gören köpekleri çaldılar.

Kamp görevlilerini bağlayan hırsızlar 15 köpeği bir kamyonete doldurup, kampı terk ettiler.

Görevliler, köpeklerin kulaklarında döve olduğunu ve özel tasma taşıdıklarını, dolayısıyla hırsızların bu değerli köpekleri kimseye satamayacaklarını vurguluyorlar.

Macar polisi de köpek hırsızlarının ihbar edilmesi için halka çağrı yaptı.

2013-09-05
Turkinfo-Budapeşte

Din ve ahlak dersleri mecburi oldu

Macaristan’da Başbakan Viktor Orban yönetimindeki hükümetin son yaptığı düzenlemeyle ülke genelinde ilk ve orta okullarda din ya da ahlak bilgisi derslerinin mecburi olarak okutulmasını öngören kanun yeni eğitim yılında resmi olarak uygulanmaya başlandı.

Yapılan düzenlemeye göre, ilk ve orta okullarda din kültürü ya da ahlâk bilgisi dersleri arasında seçim yapılacak, ailelerin yönlendirmesiyle bu dersler öğrencilere yeni eğitim döneminde mecburi olarak okutulacak.

Başbakan Orban, yeni eğitim yılının başlaması vesilesiyle yaptığı konuşmada, bu düzenlemeyle Macar gençliğinin, okullarda dinî ve ahlâkî konularda bilgilendirileceğini, ülke genelinde uyuşturucu, alkol ve benzeri alışkanlıkların önüne geçilmesinin hedeflendiğini, gençler arasında şiddetin en aza düşürülmesinin planlandığını söyledi.

2013-09-05

Türkiye’den dönenlere cehennem azabı!

Türkiye’den dönenlere cehennem azabı! Bulgaristan Sırbistan sınırında bekleyen araçlar 50 km’lik bir kuyruk oluşturdu.

Önümüzdeki hafta Avrupa ülkelerinde okulların açılması nedeniyle, Avrupa ülkelerinde çalışan vatandaşlar Türkiye’deki tatillerini tamamlayıp ülkelerine dönüyorlar.

Dönüşün son hafta sonu olması nedeniyle yola çıkanların sayısındaki büyük artış, Bulgaristan trafiğini de alt üst etti.

B29 radyosunun verdiği habere göre, sınırdan geçmek için kuyruğa gören araçlar, Kalotina sınır kapısından, yaklaşık 50 km uzakta olan Sofya’ya kadar uzanıyor.

Sınır yetkilileri bu koşullarda sınırdan geçişin on saati bile bulabileceğini söylüyorlar.

Bu yoğunluğun Sırbistan ve Macaristan otobanlarında da devam edeceği vurgulandı

2013-08-31
Turkinfo-Budapeşte

Budapeşte’de 30 Ağustos kutlaması

Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçiliği tarafından verilen resepsiyonla kutlandı.

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki tarihi Macaristan Bilimler Akademisi’nde verilen resepsiyona ilgi oldukça yoğun oldu. Ev sahipliğini Büyükelçi Kemal Gür ve Askeri Ataşe Kurmay Albay Ali Ersöz’ün yaptığı resepsiyona, Macaristan Adalet Bakanı Dr. Robert Repassy, Türk-Macar Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eşbaşkanı Tamas Hegedüs, Budapeşte’de görev yapan yabancı ülkelerin Büyükelçileri, Macaristan Savunma Bakanlığı üst düzey yetkilileri olmak üzere yaklaşık 500 misafir iştirak etti.

Büyükelçi yaptığı konuşmada, ”O dönem yokluk içinde kazanılan tek savaştır. Hiç bir zafer fedakarlık yapmadan kazanılmaz. Türklerin yaptığı fedakarlığın hiç bir ölçüsü yoktur. Dünyanın en iyi yetişmiş ordularına, işgal kuvvetlerine karşı, yarı aç yarı tok savaştık, kazandık. Şanlı ordumuz çok yaşasın, zafer bayramı kutlu olsun’ diye ifade etti.

Ardından Macar müzik topluluğu önce Macaristan milli marşını, ardından ise İstiklal Marşı’nı çaldı. Grup, daha sonra ise misafirlere Türk ezgilerini seslendirdi.

MACAR ADALET BAKANI’NDAN KUTLAMA MESAJI

Resepsiyona katılan Macaristan Adalet Bakanı Robert Repassy, İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Repassy, Türkiye’yi ve Türkleri akraba, kardeş olarak gördüklerini söyledi. ”Türkiye’nin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun!” diye konuşan Repassy, Türklerin 1. Dünya Savaşı’nda tüm topraklarının işgal altında kalmasına rağmen, canlarını dişlerine takarak savaştığını ve adeta yeniden var olduğunu, o dönemki Macaristan yetkililerinin savaşın kazanılmasını mutlulukla karşılayarak Türkleri tebrik ettiklerini kaydetti. Repassy, ”Dolayısıyla 30 Ağustos’un Türkiye ve Türkler adına ne denli önemli olduğunu biliyorum” dedi.

”SURİYE’DE AKAN KANIN DURMASINI İSTİYORUZ, MACARİSTAN OLARAK ŞİMDİLİK MÜDAHALEDEN YANA DEĞİLİZ”

Suriye’de yaşananları merakla ve dikkatle takip ettiklerini belirten Macar Bakan, ”Macaristan’ın bu konudaki düşüncesi insanların ölmemesi. İnsanların güvenliği çok önemli. Bu konuda Suriye’de Esad’a karşı savaşanların daha dikkatli davranarak sivil halka zarar vermemesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Repassy, Suriye’ye askeri bir müdahale edilmesiyle ilgili olarak AB ile ortak bir politika uyguladıklarını ifade ederek, ”AB, Suriye’deki olayları yakından takip ediyor ve atılması gereken adımları AB ülkeleri ile yaptığı toplantılardan çıkan sonuca göre atıyor. Dünya genelinde ortak bir hareket kararı alınmadan Suriye’ye müdahale edilmesine karşıyız” diye sözlerini tamamladı.

2013-08-30

Batı’ya sevdalı bir yeniçeri

sevdali_yeni‘‘Bir Yeniçerinin Hatıraları’, Ayrıntı Yayınları’nın son dönemdeki en önemli çalışmalarından biri olarak göze çarpıyor. Kitap, bugüne kadar ulaşabilen tek yeniçeri andacı özelliğini taşıyor.

Bir Yeniçerinin Hatıraları

Konstantin Mihailoviç

Çeviri : Behiç Ekim, Nuri Kıcıroğlu

Ayrıntı Yayınları

Bir Yeniçerinin Hatıraları’, Ayrıntı Yayınları’nın son dönemdeki en önemli çalışmalarından biri olarak göze çarpıyor. Kitap, bugüne kadar ulaşabilen tek yeniçeri andacı özelliğini taşıyor. İlk defa 1565’te Çek dilinde basılan, sonrasında Leh dilinde ve Sırpça olarak okuyucuyla buluşan bu kitabın ilk basımlarındaki başlığı ‘Türk Kroniği’. Sonraki basımlarda ‘Bir Yeniçerinin Hatıraları’ başlığını alan çalışma, Sırp asıllı bir yeniçerinin İstanbul’da, Osmanlı ordusunda görev aldığı süre boyunca öğrendiği, gözlemlediği ve unutamadığı bilgileri içeriyor.

Dönemin siyasi ve kültürel portresi

.

Konstantin Mihailoviç, İstanbul’un fethinin hemen ardından Osmanlı ordusunun bir Sırp kenti olan Novo Brdo’yu işgali sırasında Niş yakınlarındaki köyünden alınmıştır. Başkente getirilip Yeniçeri Ocağı’na kaydı yapılmıştır. 20’li yaşlarının başında devşirilen ve iyi bir eğitim alması sağlanan Mihailoviç, görev aldığı dönemin siyasi ve kültürel portresini de başarılı bir şekilde çiziyor. Konstantin’in yeniçeri olarak görev yaptığı 10 yıl boyunca Osmanlı coğrafyasının kültürel motiflerini, yargı deneyimlerini, inanç evrenini ve ordu-siyaset tabanlı gözlemlerini o dönemin birinci ağızlarından biri olarak aktarması da bu eseri önemli bir kaynak haline getiriyor.

Mihailoviç’in anlatımı ve olaylara yaklaşımı birçok açıdan tartışmalı aslında. Zira kendisi hem bir devşirme Sırp gencinin dışarıdan bakış açısına sahip; hem de durduğu yer açısından Osmanlı Devletinin tam kalbinden olayları gözlemliyor. Yaşananları bir Hristiyan yeniçerinin ağzından dinlediğimiz için de o alışılageldik yiğit ve vatanperver yeniçeri profilini görmüyoruz. Doğal olarak Konstantin’den objektif olmasını bekleyemiyoruz fakat o döneme dair eldeki tek andacın etkili ve eleştirel bir anlatıma sahip olması da eserin iyi yanlarından biri.

Konstantin Mihailoviç, sadece ‘bir yeniçerinin hatıralarını’ anlatmıyor aslında. Kitap, bir yeniçerinin yaşamından ziyade dönemin tarihi, Balkanlar’dan Trabzon’a kadar uzanan seferler ve savaşlar silsilesindeki gözlemlerini kapsıyor. Konstantin, Macarlara esir düştüğü 1463 yılından bir süre sonra özgür kalır ve Polonya’da yaşamaya başlayarak bu kroniği yazdırmaya başlar.

Bu kitaba dönemin Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Orta Avrupa, Doğu Avrupa ve Balkanlar’da hüküm süren krallıklar için önemli bir savaş kılavuzu gözüyle bakılabilir. Çünkü Konstantin’in gözlemlerinde Osmanlı’nın bu stratejileri bu krallıklar için önemli ipuçlarıyla doludur. Bu uyarılar, Batı ordularının Osmanlı ordusuna neden ve nasıl yenileceğinden, Türklere karşı zafere ulaşmanın püf noktalarını da kapsıyor. Bu doğrultuda, Konstantin Mihailoviç’in Avrupa ülkelerini gelişen ve ilerleyen Osmanlı kuvvetleri hususunda uyardığını görebiliriz. Bunu yaparken Fatih Sultan Mehmet gibi bir liderin de profilini çıkarır ve onun nasıl bir lider olduğunu anlatır. Bu sayede bir devşirme yeniçeri gözünden, bir diğer deyişle ‘Batı sevdalısı bir yeniçeri’nin gözünden Fatih’in ve Osmanlı ordusunun karakter analizini de görüyoruz.

Kitabın öncelikle bir yeniçeri tarafından kaleme alındığını ve bir tarih kitabından ziyade andaç olarak değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatalım. ‘Bir Yeniçerinin Hatıraları’, dönemin gerçeklerine ve belgelenmemiş olaylarına ışık tutan bir kaynak olmasnın yanı sıra Osmanlı’nın çok erken dönemlerinde yaşamış bir ‘öteki’nin gözünden kaleme alınmasıyla tarih çalışmaları için önemli bir kazanım niteliği taşıyor.

2013-08-22
Agos

Solyom Macaristan ‘ a uçuyor

Geçen yıl ulusal havayolu şirketi Malev kapatıldıktan sonra uçuş sıkıntısı yaşayan Macaristan ‘ a Körfez ‘ den destek.

Solyom Havayolları eylül ayında charter uçuşlara ekim ayında da tarifeli uçuşlara başlayacak.

Macaristan ‘ a yeni havayolu şirketi. Geçen yıl ulusal havayolu şirketi Malev kapatıldıktan sonra Wizz Air ve Ryanair gibi şirketlerin Budapeşte’ye koyduğu ek seferlerle havada yol alan Macaristan ‘ da boşluğu dolduracak bir adım atıldı.

Körfez sermayesinden destek alan Solyom Havayolları eylül ayında charter uçuşlara ekim ayında da tarifeli uçuşlara başlayacak.

2013-08-22

16,474FansLike
639FollowersFollow