Bazı yerlerin mistik ve farklı bir havası vardır. Tarihi şehirlerde zaman geçirdiğinizde geçmişe yolculuk yapmamak mümkün mü? Dinlediğim türkünün etkisiyle olsa gerek Estergon Kalesi’ni merak ediyordum.
Budapeşte ve Estergon’u içine alan bir seyahat planlaması yaptım. Gidiş-dönüş 300 TL’ye bilet bulunca Estergon’a doğru yola koyuldum.
Farklı bir havası var Estergon’un… Özellikle Estergon Kalesi görkemli bir tepeye inşa edilmiş. Aslında Roma İmparatorluğu’ndan bu yana önemli bir ticaret şehri olarak da biliniyor. Kaleye çıkmadan önce Tuna Nehri üzerindeki köprüden geçerek Slovakya topraklarına geçtim. Eskiden sınır kapısı varmış. Bugün AB üyesi oldukları için herhangi bir sınır geçmeden direkt Slovakya’nın Tuna Nehri kenarındaki şirin kenti Sturova’ya, Maria Valeria Köprüsü’nden geçerek gittim. Tuna kenarında kafeler var. Buradan Estergon Kalesi’nin manzarası çok daha güzel. Kısa bir fotoğraf ve kahve molasından sonra yeniden karşıya geçip kaleye gittim. Şansımıza o gün hava sisli olduğu için fotoğraflarımız biraz puslu çıktı.