Tancsics Mihály Bir Macar yurtseveri

tancsics„Taçlar ve tahtlar ancak halklar yoksul ve bilinçsiz kaldıkları sürece ayakta kalabilirler.” -Tancsics Mihály

Bir Macar yurtseveri:

Mihály Táncsics (okunuşu Mihay Tançiç)

1848 devriminin ikonik figürü, gazeteci, yazar, politikacı Mihály Táncsics 130 yıl önce 26 Haziran 1884’te vefat etti. Buda’daki gizlenmiş olduğu hapishanesinden 15 Mart 1848’de Peşte halkı tarafından kurtarıldı. Sürekli o dönem yoksullarının giymiş olduğu abasıyla dolaşan, herkese “kend” (siz)olarak seslenen ve her türlü uzlaşmaya kapalı Táncsics’i özgürlük savaşının yenilgisinden sonra ölüm cezasına çarptırdılar ve sembolik olarak infaz ettiler.

21 Nisan 1799’da Bakony’un kuzey ayağında uzanan Ácsteszer’de doğdu. Mihály Stancsics olarak. Babası toprak sahibi bir serf’ti, on üç çocuğundan yalnızca yedisi hayatta kaldı. Mihály Táncsics yaşamının ilk yirmi yılını küçük bir nahiyede, kerpiç bir evde geçirdi, ırgat, çoban, uşak olarak toprak sahiplerine hizmet etti. Kişisel olarak yaşamında karşılaştıkları haksızlıklar onu yaşamı boyunca hak eşitliği için uğraş vermeye teşvik etti.

On dokuz yaşında dokuma çırağı olarak serflikten ayrıldı, bir yıl sonra Szombathely’deki lonca’dan kurtularak gezgin yaşamına başladı. Sağlığa zararlı mesleğini kısa zamanda bırakarak köyünde eğitmen yardımcılığı yapmaya başladı. O dönem için bilgisi öğrencilerininkinden pek fazla sayılmazdı fakat gece gündüz kendini yetiştirdi. Lise öğrenimini hizmetçi-öğrenci, özel hoca olarak Kecskemet, Nyitra ve Peşte’de sürdürdü, daha sonra Peşte’de felsefe okuluna girdi.

Başlangıçta dilbilim sorunlarıyla ilgilendi fakat gitgide daha sık biçimde denetçilerle çatışmaya başladı. Macar ve Almanca konuşmalar adlı kitapçığının örnek cümlelerinde feodal toplumsal sistemi yargılamasından dolayı 1834 başlarında el koydular, sonraki el yazmalarının da artık yayımlanmasına olanak yoktu. Birçok aristokrat ailede özel hoca olarak çalıştı fakat “tehlikeli” görüşlerinden dolayı kısa sürede işine son verdiler. O dönem artık siyasetle de uğraşmaya başladı, toplumsal içerikli romanlarında (Rényképek , Pazardi) ve makalelerinde Szecsenyi’nin toplumsal reform programını desteklemiştir.

Düşünsel sisteminin oluşumunda Fransız aydınlanmacılardan Volney’in Harabaler ve Rousseau’nun Toplumsal Sözleşme adlı yapıtları özellikle belirleyici olmuştur.

1841’de “Pesti Hirlap” ‘ın çıkmasından sonra Lajos Kossuth’un yanında yer almıştır. Zaten serbest olan kalemini daha bir yetkin biçimde kullanmış, sansürden dolayı yurtdışında yayımlanan politik makalelerinde ve halk kitaplarında reform karşıtlarının programının kabul edilmesi ve uzlaşmada köylü tabanının yaratılması için sarf etmiştir.

Bir mahkumun basın özgürlüğü hakkındaki görüşleri adlı makalesini 1843’te Almanya’da yayımladı ve gizlice yurda soktu, 1846’da yayımlanan Józanész (Sağduyu) adlı yazısında ütopik bir yaklaşımla sınıfsız toplumun oluşturulması olanaklarını irdelemiştir. Aynı yıl tutuklamak istediler ancak Hırvatistan’a kaçtı, “Nép szava Isten” szava (Halkın sözü Tanrı’nın sözü)adlı broşürü burada doğdu, söz konusu broşüründe toprak beylerinin serfleri özgür bırakmalarından dolayı hiç bir tazminat hakkına sahip olmadıklarını duyurdu. Yetkililer 1847’de izini buldular ve basın suçundan dolayı Buda’da mahkeme kararı olmaksızın hapse attılar.

15 Mart 1848’de mahpushaneden Peşte halkı kurtarmıştır. Birkaç hafta sonra da radikal söylemli Munkások Újsága (İşçilerin Gazetesi) adlı gazetesini çıkartmaya başladı, burada yayımladığı yazılarında her türlü ayrıcalığın kaldırılması ve genel seçme seçilme hakkının uygulanmasını istemiştir. Sürekli yoksulların giydiği abasıyla dolaşan, ve her türlü uzlaşmaya kapalı olan Tançiç, Siklós bölgesinin milletvekili olarak ilk halk temsilcileri meclisi’nin üyesiydi, fakat meclis konuşmaları gözden düşürülmek ve saf dışı edilmek amacıyla gülünç karşılanmıştır.

Özgürlük savaşının yenilgisinden sonra ölüm cezasına çarptırılmış ve sembolik olarak infaz edilmiştir. Bu sırada kendisi Peşte’de eski evinin altında oluşturduğu barınakta gizlenmiştir. Sosyalizm nedir ve Komünizm nedir, ayrıca Kızıl Cumhuriyetçiler kimlerdir ve ne istiyorlar? adlı makalelerini burada yazmıştır. 1857’deki genel aftan sonra gizlendiği yerden çıkmış ve o dönem polis denetimine tabi kılınmıştır, Budapeşte’yi de ancak izinli olarak terk edebilirdi. 1860’ta 15 Mart’taki gösterileri örgütlemek suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı, hapisten 1867’deki uzlaşma döneminde neredeyse tamamen kör olarak kurtuldu.

Gözleri riskli bir ameliyattan sonra düzeldi. 1869-1872 arası Orosházi seçim bölgesinden milletvekili seçildi. Arány Trombita (Altın Trompet) adında haftalık bir gazete çıkarmaya başladı ve işçilerin örgütlenme hareketine katıldı, Genel İşçi Birliği’nin başkanı seçildi. Birlik yöneticilerinden 1870’de ayrıldı, milletvekilliği sürecisinin sona ermesinden sonra ise kamusal yaşamdan tamamen çekildi. Son yıllarını yoksulluk içersinde geçirdi, evi icra yoluyla satıldı, kendisine bağlanan az miktardaki yardımı kitaplarını satarak tamamlamaya çalıştı. Bu dönemde yazdığı çalışmalarında Macarcanın en eski dil olduğunu kanıtlamaya çalıştı ve özyaşam öyküsünü bitirdi.

Mihály Táncsics 26 Haziran 1884’te Budapeşte’de öldü. Sayısız sokak, okul, kurum bugün de onun adını korumaktadır, doğduğu ev bugün müzedir. 1990’dan bu yana her yıl altı başarılı gazeteciye gazetecilik faaliyetinin tanınmasına yönelik Mihály Táncsics Gazetecilik Ödülü verilmektedir, Bu ödüllerin dağıtıldığı tarih te Macaristan da Basın Günü olarak kutlanmaktadır.

YAPITLARI:

*Rény képek -Rény resimleri I (peşte), II-III (Kolozsvar 1835), Öykülerini ve “yetiştirici yönlendirme romanları” nı içermektedir.

*Pazardi (Kolozsvar 1836)

Soyluların yaşam biçiminin ahlaksızlıklarını, soylular sınıfının gereksizliğini, feodal Macaristanın ahlaki çöküntüsünü işlemektedir.

* Népkönyve – Halkın Kitabı (Lipcse 1846) ve * Hunnia’nın bağımsızlığı – Hunnia függetlensége (Jéna 1847)

Her iki yapıtında da doğrudan soylu sınıfının egemenliğini hedef almakta ve toplumsal dönüşüm talebini vurgulamaktadır.

*Sajtószabadságról nézetei egy rabnak – Bir mahkumun basın özgürlüğü hakkında görüşleri (Lipcse 1844)

İkinci baskısı 1846’da Hamburg’da yayımlanmıştır. Sansüre karşı yazılmış 5 yapraktan oluşan bir broşürdür, Tançiç sansürü feodalizmin emanetçisi olarak görmektedir, bir kısmına polis el koydu, diğer kısmı ise Bratislava da aydınların uğrak yeri olan Hollinger Kahvesinde kapışılmıştır.

*Szécsenyi István grof két garasára Nyilatkozat – Baron İstvan Seçenyi’nin iki kuruşu üzerine açıklama (Lipcse 1844)

Baron Szecsenyi Istvan ‘ın reform politikalarına destek vermiş ve sözcülüğünü yapmıştır.

*Józanész – Sağduyu (Budapeşte, 1848)

Tançiç özel mülkiyetin kaldırılmasından yanaydı, 1843’te yazmış olduğu bu makale 1848’de yayımlanmıştır. Peşte’ye yürüyen Avusturya ordusu tarafından bu makaleye el konulmuştur. Pre-sosyalist, pre-komünist ütopik düşüncelerini içermektedir. Cabet, Owen gibi ütopik sosyalistlerin etkisinde kalmıştır.

*Nép szava Isten szava – Halkın sözü Tanrı sözü (Buda-Pest 1848)

Bu yapıtıyla artık yönetici sınıfın varlığına kökten saldırmaktadır, o ana kadar savunduğu çıkarbirliği ilkesini bırakarak iki toplumsal sınıfın anlaşmasını değil, soylu sınıfın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini güçlü bir şekilde vurgulamaktadır.

” …ez állapot meg fog szünni, vagy ti nemes atyafiak szüntetitek meg (vagy mi parasztok, vagy mindketten együtt, de megszünnie kell)” – írja fenyegetően.

“ … bu durum sona erecektir, ya siz soylu sınıfının üyeleri sona erdirecek ( ya da biz köylüler, yahutta her ikimiz de birlikte, ama herhalükarda sona ermesi gerekiyor)” biçiminde tehdit edercesine yazmaktadır.

*Életpalyam – Yaşam öyküm (Révai Könyvkiadó Nemzeti Vállalat 1949)

Hazırlayan: Salih Çardak
Budapeşte, 2014.06.30