Klasik cümledir: “Cebimde çok elma var”.
Bu cümle farklı harflerle yazılarak, ama neredeyse aynı şekilde okunarak ve aynı içerikle Macarcada da var.
“Ah, Macarca da aynı Türkçe gibiymiş” hatasına düşmeden önce önce, hatırlatalım ki, böyle ikinci bir cümle daha kurma imkânı yok. Yani Macarca Türki bir dil değil.
Ancak, buna karşın Macarcada, hala yaşayan yüzlerce Türkçe kökenli kelime var.
Çoğu eski dönemlerden, Macarların ve Türklerin atalarının daha Asya’da birlikte yaşadığı çağlardan kalmış.
Buğday, arpa, tarla, keçi, öküz, boğa, balta, elma, bıçak vb. gibi günlük hayatta kullanılan ortak kelimelerin ötesinde,
“erdem, ata, ana” gibi daha derin anlamlı ve komplike bağlar,
ve “Attila, Akkuş, Sultan, Kara, Aslan, Balaban, Çoban, Arıkan,” gibi isimler de var.
Peki Avrupa’ya Amerika’dan gelen, ama Macaristan’a Osmanlının getirdiği mısıra “Türk buğdayı”, Patlıcana “Türk domatesi”…
dolmaya bazı bölgelerde “sarma”
böreğe “bürek”
tepsiye, tepsi
demek nasıl yerleşmiş?
Bizdeki gibi, yağlı, biberli, baharatlı yemek kültürü nasıl doğmuş?
Yine Türk kültürünün eski geleneklerindeki gibi, at sevgisi, göçebelik değerleri nasıl böyle uzun uzun kalabilmiş?
Çobanlık, koyun, dana yemekleri, mutfak kültürü aradan yüzyıllar geçmesine rağmen neden ve nasıl bu kadar benzerlik taşıyabilmiş?

Bartok’un Anadolu’da türkü derlerken fark ettiği, bizim ellerin bazı türkülerinin Erdel’deki el değmemiş bozulmamış Macar türkülerine neden bu kadar benzediğine nasıl bir açıklama getirilebilmiş?
İşte, konuğumuz ünlü Halk Kültürü uzmanı dr. Julia Bartha ile 8 Haziran’da saat 18.00’den itibaren Kossuth Klub’da konuğumuz Halk kültürü araştırmacısı Júlia Bartha ile bu konuları konuşacağız.
İki ulus iki halk iki kültür arasındaki tüm bu “derin ilişkileri” merak eden herkesi Türkinfo tarafından düzenlenen geleneksel “Pilav ve Sohbet Günlerine” bekliyoruz.
katılım ücretsiz, ama kayıt yaptırmak gerekiyor>>>
Macarlar ve Türkler Ortak atadan gelen iki ulus bu nedenle geleneklerinin benzer olması normaldır.Türk mitolojisinde yer alan birçok destan Macar Mitolojisinde de var,Örneğin:Tuğrul Kuşu(Turul Kuşu) efsanesi Anka kuşuna benzer. Tanrı onu Macarlara önderlik etsin ve yol göstersin diye yeryüzüne göndermiştir. (Türkçe: Tuğrul)
Alageyik(Csodaszarvas-monda )
Csodaszarvas adlı bu kutsal hayvan, Türk kültüründeki Alasığın / Alageyik kavramı ile büyük benzerlikler gösterir. Hunor ve Magor onun peşinden giderek Macar yurdunu bulmuşlardır. Macarların yol göstericisi olarak kabul edilir.
Kutya
Macar Taltoş inancında hayat ağacı önemli yer tutar,hayat ağacı şöyle tasavvur edilir.
Yaşam Ağacına göre Dünya üç katmanlı olarak düşünülmüştür:
Üst-Dünya (Felső világ): Tanrılar yurdu. Gökyüzü.
Orta-Dünya (Középső világ): İnsanların yurdu. Yeryüzü
Alt-Dünya (Alsó világ): Ölüler ve Şeytanlar yurdu. Yeraltı.
Dünyanın merkezinde Yaşam Ağacı (Világfa/Életfa) bulunur. Onun dalları Gökyüzünü (Üst-Dünya’yı) kaplar. Kökleri yeraltına kadar iner.
Yaşam Ağacının meyveleri altın elmalardır. Altın sözcüğü Azeri dilinde Qızıl (Kızıl) sözcüğü ile karşılanır. Türk mitolojisindeki Kızıl-Elma anlayışı bu bağlamda Macar mitolojisi ile bağlantılıdır.
Macarca ve Türkçe Ortak kelimeler
ata->atya
ana->anya
ben->en
benim->enyem
o->o
kim->ki
kimin->kié
de(ama,fakat)->de
kapı->kapu
sevgi->semmi
sarı->sarga
omuz->tamasz
yer->ter
uzun->hosszu
kısa->kurta
pis->piszkos
kaplumbağa->teknosbeka (tekno = tekne yani kabuk)
boğa->bika
öküz->ökör
tavuk->tyuk
keçi->kecke
arslan->oroszlan
kuçu(köpek)->kuçu
koç->kos
köpek->kopó
sakal->szakal
küçük->kicsi
alma(elma)->alma
batur(cesur)->bator
ikiz->iker
kapak->kupak
süz->szür
çadır->sator
kök->gyök
bol->bo
yel->szel
kırbaç->korbacs
tekerlek->kerek (Macarca ve Mogolcada “teker” dönmek anlamına geliyor)
biş(çiş)->bis
baykus->bagoly
beter->beter (Macarcadaki anlamı “kötü”)
öl->öl (macarca’da öldür anlamına geliyor)
çal->csal (hile)
çarp->csap
dür->tür
eşmek->es
sayı->szam
sek->szök
yas->gyasz
yoğur->gyur
sür->suruség(firça)
süpür->söpör
süpürge->seprü
çevir->csavar
dalga->dagály
halk->hala
saç->szor
cici->cici(meme)
kız+mak->kis+ál
kalpak->kalpag
damga->támga
tanıt->tanít(öğretmek)
tanık->tanú
daz->tar
tarak->taraj
tuğrul->turul
tümen->tömény
pamuk->pamut
yemiş->gyümölcs
yüksük->gyüszü
cep->szeb
var->van
biç->becs
erdem->erdem
er->úr
yurt->jurta
kılıç->kard
Türkçe-Macarca
ağız-szaj
anne-anya
arpa-arpa
alçak-alacsony
arslan-oroszlan
ata (baba)-atya
ateş-tüz
baba-apa
bakraç-bakrac
balık-hal
balta-balta
batur-bator (kahraman)
baykuş-bagoly
benim-enyem
bıçak-bicska,kes
boğa-bika
bol-bö
buğday-buza
buzağı-borju
cep-zseb
çadır-sator
çakal-sakal
çanta (torba)-taska
çapa-kapa
çelik-acel
çıplak-csupasz
çizme-csomagtarlo (czimas kandur:çizmeli kedi)
çok-sok
dalga (kabarma)-dagaly
deniz-tengeri
deve-teve
dingil-tengely
dolu-teli
domuz-diszno
delik-lyuk
eke-pulluk
elma-alma
fasulye-paszuly
göç-haj
güz (sonbahar)-ösz
hafta-het
horlama-horkolas
içki-iszik
ikiz-iker
kapı-kapu
kapıcı-kapus
kaplumbağa-teknosbeka (tekneli hayvan)
karınca-hangyo
kendir-kender
kestane-gesztenye
katran-katrany
kazan-kazan
keçi-kecske
kımız-kumisz
kırbaç-korbacs
(küçük) kız-kislany
koç-kos
kol-kar
kök-gyöker
köpek -kopo,kutya
kral-kiraly
kum-homok
kurum (is)-korom
küçük-kicsi
lahana-kaposzta (lahanadan yapılan kapuska yemeği)
masal-mese
maymun-majom
orada-ott
öküz-ökör
öldürme-öles
pamuk-pamut
patlıcan-padlizsan
pis-piszkos
porsuk-borz
rehine (tutsak)-tusz
sabun-szappan
sakal-szakall
sarı-sarga
sandalye-zsek (seki benzeri)
(kelime) sözcük-szo
saksağan-szarka
sayı-szam
sirke-serke
sözlük-szotar
susam-szezammag
sülale (ebeveyn)-szülo
süpürge-seprü
süpürmek-söpres
süzme-szüres
şeker-cukor
şurup-szirup
tandır-tandoori
tanık-tanu
tas-tal
tavuk-tyuk
tekerlek-kerek
terlik-papucs
torba-taska
uzun-hosszu
var-van
yaka-nyak
yalam-nyalas
yas-gyasz
yaz-nyar
yel-szel
yemiş-gyümöks
yoğurmak-gyur
yoğurt-joghurt
yüksük-gyüszü
yün (yapağı) -gyapju
yüzmek-uszik
Macarların Fin-Ugorlarla akraba olduğu tezi Avustralya-Macaristan İmparatorluğu döneminde Alman kökenli etnolog ve antropologlar tarafından ortaya atılan ve Macarların Hunlarla Akrabalığını gizlemeye dayanan dolaysıyla Müslüman Türklerle Akrabalık yerine Hristiyan inlilerle akraba olduğu tezi bilimsel temeli olmayan bir tezdir ve Katolik kilisesi tarafından Hristiyan birliğine hizmet ettiği için desteklenmiştir. Aslında Macarlar, Hun kökenli oldukları için Ural-Altay ailesine mensup Türklerle yakın akrabadır.