Macaristan ve ülkemizde etki ajanlığı
Asıl sorun devletin iç ve dış siyasal yararının mı yoksa insan haklarının korunması mıdır?
2024 yılı mayıs ayında 9. Yargı Paketi olarak Türk Ceza Kanunu’nda Devlet Güvenliği ile İlgili Belgeleri Elinde Bulundurmak suçunun düzenlendiği 339’uncu maddesinde yapılacak ek değişiklikle “Devletin iç veya dış siyasal yararına yönelik olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin cezalandırılması” amacıyla kanun teklifi hazırlanmıştı. Kamuoyunda “etki ajanlığı” kanun teklifi olarak biliniyor…Teklif kanunlaşmadı ve şimdilik Meclis’te bekliyor…
Macaristan’da Ulusal Egemenliğin Korunması Kanunu kabul edildi. Macaristan ulusal egemenliğini korumak adı altında seçimlerde adaylara yapılacak “dış destekleri” ve dış kaynaklı finans yardımlarını siyasilere, siyasi partilere kapatıyor ve dış finansman yardımlarını, benzer fonları yasaklıyor. Bu yasak STK’lara ve tüm sivil kuruluşlar dahil toplumun her kesimine uygulanabilecek kanuni yasaklama olarak uygulanıyor.
Yasanın kabul edilmeden önce geçirdiği arka plan sürecine bakmakta yarar var. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) İzleme Komitesi Başkanı Piero Fassino, 11 Aralık 2023 tarihli mektubuyla, Macaristan’ın 2023 tarihli LXXXVIII sayılı Ulusal Egemenliğin Korunması Yasası hakkında Venedik Komisyonu’ndan görüş talep etmiştir. Venedik Komisyonu Macaristan’da birçok görüşme yapmış. Sonunda 15-16 Şubat 2024 tarihlerinde yapılan toplantıların sonuçları temel alınarak hazırlanan Rapor/Görüş Venedik Komisyonu 138. Genel Kurulu’nda (Venedik, 15-16 Mart 2024) kabul edilmiştir.
Venedik Komisyonu Raporu, Macaristan’da olup bitenleri anlatıyor…
21 Kasım 2023 tarihinde bir milletvekili “Ulusal Egemenliğin Korunmasına ilişkin Yasa Tasarısını” Macaristan Parlamentosuna sunmuştur. 12 Aralık 2023 tarihinde Parlamento, LXXXVIII sayılı Ulusal Egemenliğin Korunması Kanunu’nu 141 oya karşı 50 oyla kabul etmiştir. Macaristan Cumhurbaşkanının talimatıyla 22 Aralık 2023 tarihinde Yasa yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.
Macar Yazar Sándor Márai’nin “Mumlar Sonuna Kadar Yanar” Romanı Türkçede
Sándor Márai imzalı “Mumlar Sonuna Kadar Yanar” Türkçe raflarındaki yerini alıyor. Eser, Yapı Kredi Yayınları etiketini taşıyor.
Sándor Márai’nin dostluk, ihanet ve geçmiş hesaplaşmalarını derinlemesine ele alan romanı Mumlar Sonuna Kadar Yanar, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle Türkçe raflarındaki yerini aldı.
Türkçede İşin Aslı, Judit ve Sonrası, Parma Kontesi; Eszter’in Mirası, Buda’da Bir
Boşanma ve Bir Burjuvanın İtirafları gibi kitaplarıyla tanınan Sándor Márai, yıllar sonra ses getiren bir romanıyla daha Türkçede.
Hayatı boyunca elliden fazla roman yazdı ve bu eserlerin çoğu ölümünden sonra çeşitli Avrupa dillerine çevrildi. 1990’da ise Macaristan’ın en prestijli ödülü olan Kossuth Ödülü’ne layık görüldü. Orijinal adı A gyertyák csonkig égnek olan ve ilk defa 1942 yılında yayımlanan Mumlar Sonuna Kadar Yanar da, yazarın dikkat çeken romanları arasında yer alıyor.
Mumlar Sonuna Kadar Yanar – Sándor Márai | Arka Kapak Tanıtımı
“Bu soruyu ancak sen cevaplayabilirsin ve şimdi, bütün bunlar geçip gittiğine göre, aslında cevapladın: Hayatınla. İnsan önemli soruları sonunda daima bütün hayatıyla cevaplar.”
Piyanist Üçbaşaran, Della Sudda Resitaliyle Macaristan’da
Gözden ırak olun gönülden de ırak olur derler Anadolu’da… Kuşkusuz doğruluk payı var, ama dileyen gözden ırak olanları anımsar, ya da onlar kendilerini anımsatır. Yeter ki gönüller bir olsun.
Yurt dışında, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere çeşitli ülkelerde yerleşik, icracı, besteci, akademisyen pek çok müzisyenimiz var. Öyle sosyal medya üzerinden rastlamak değil, doğrudan yazışıp haberleşmek insanı memnun ediyor. Onlardan biri, ABD’de yerleşik piyanistimiz Zeynep Üçbaşaran’dır.
Uluslararası Ankara Müzik Festivali’ne bir katılımı sırasında tanıştıktan sonra haberleşmemizi hep sürdürdük. Erimtan Salı Konserleri’nin sanat yönetmenliğini yaptığım beş yıl içinde kendisini, yabancı meslektaşlarıyla birlikte iki kez ağırladık. Türk bestecilerinin yapıtları ve Türk icracıların kayıtlarını CD albümü olarak projelendirip yayımladığım dönemde kendisiyle bir proje de yapmıştık.
Liszt İstanbul’da albümünde Üçbaşaran’ın Franz Lizst’in 1847’deki İstanbul ziyaretinde verdiği konserlerde seslendirdiği yapıtlardan bir seçki yer alıyordu. Bu iki ismin ortak noktası neydi? diye sorarsanız, Zeynep Üçbaşaran (d. 1968), konser artisti diplomasını Franz Lizst’in adını taşıyan Budapeşte’deki müzik akademisinden almıştı. Hem besteciyle hem de Macaristan ve Budapeşte’yle duygusal bağları vardı. 1996 Los Angeles Liszt Yarışmasında ikincilik, aynı yarışmada 2001 yılında özel ödül alması da işin cabasıydı.
Galatasaray’ın yıldızı Rolland Sallai’den Macaristan’a müthiş gol
Galatasaray’ın transferin son gününde kadrosuna kattığı Rolland Sallai, Macaristan’ın Hollanda ile oynadığı Uluslar Ligi maçında ülkesini öne geçiren şık bir gole imza attı..
Macaristan’da kazanan yok! Macaristan 1-1 Hollanda
UEFA Uluslar A Ligi 3. Grup’ta Macaristan, sahasında Hollanda ile karşı karşıya geldi. Puskas Arena’daki maç 1-1 sona erdi.
Macaristan’dan İstanbul’a Bisikletle Yolculuk: Sultanlar ve Sufi Yolu
Macaristan’dan İstanbul’a bisikletle seyahat eden grup, ‘Sufi Yolu’nu takip ederek önemli duraklara ulaşıyor.
Budapeşte’den İstanbul’a Pedal Çeviren Gezginler
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’den başlayan “Sultanlar Yolu” gezisi, 11 kişilik bir bisikletli grup tarafından sürdürülüyor. Grup, Osmanlı’nın tarihî sefer güzergahını kullanarak İstanbul’daki Eyüp Sultan Türbesi’ne ulaştı.
Sufi Yolu Vakfı’nın Etkisiyle Yeni Bir Macera
2018 yılında Hollanda’da Sedat Çakır ile eşi Iris Bezuijen tarafından kurulan Sufi Yolu Vakfı, Osmanlı döneminde hacı adaylarının kullandığı Sufi Yolu’nu canlandırma misyonuyla 6 yıldır turlar düzenlemekte. İstanbul’dan başlayan ve Yalova’da buluşarak Konya gibi şehirlere yönelen gruplar, farklı rota deneyimleri yaşıyor.
Yolculukta Anılar ve Deneyimler
9 Eylül’de Budapeşte’den hareket eden grup, 23 günde Eyüp Sultan Türbesi’ne ulaştı. Şimdiye dek yaklaşık 1539 kilometre kat eden bisikletçiler, “Sufi Yolu”nda 5 gün daha pedal çevirerek Bilecik’in Söğüt ilçesine kadar ilerledi. Hedefleri ise Konya’daki Mevlana Türbesi’ne ulaşmak ve 20 Ekim’de Hatay’da turu sonlandırmak.
Küresel Su Krizini Macar Fotoğrafçıların Gözünden Aktaran “Dalgaları Aşmak” Sergisi Taksim Sanat’ta
212 Photography Istanbul kapsamında düzenlenen Dalgaları Aşmak başlıklı sergi, 31 Ekim’e kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ bünyesindeki Taksim Metro girişinde bulunan Taksim Sanat’ta!
Bağımsız sanatçılara destek vererek önemli bir boşluğu dolduran ve kamu alanında sanat galerisi olma özelliğiyle sanata ve sanatçıya destek olan Taksim Sanat, kapılarını yeni sergilere açmaya devam ediyor. Taksim Sanat 31 Ekim’e kadar, Macar fotoğrafçıların gözünden küresel su krizinin anlatıldığı ve Kültür AŞ’nin de destekçileri arasında yer aldığı 212 Photography Festival kapsamında gerçekleştirilen “Dalgaları Aşmak” sergisine ev sahipliği yapacak.
Macaristan Konsolosluğu ve Capa Center desteğiyle Katalin Koplin küratörlüğünde gerçekleşecek olan sergide, dünyanın çeşitli bölgelerinde suyun izini süren altı fotoğrafçı András Zoltai, László Végh, Márton Kállai, Róbert László Bácsi, Zoltán Molnár ve Zsolt Balázs kuraklığa dair son sözü söyleyen fotoğraflarıyla bir araya geliyor.
İnsan hikayeleri ve toplumsal temaların anlatısına yön veren, güçlü Macaristan fotoğraf geleneğini temsil eden seriler, derin ve yoğun duygularla sanat severlere ulaşıyor.
Doğadaki dönüşümün her yönüyle gözlemlendiği serilerde; bitki yetiştiriciliği için su ihtiyacı, sürdürülemez madencilik, doğal kaynakların kurutulması, nehir düzenlemesinin öngörülemeyen sonuçları üzerinde duruluyor. Diğer taraftan, her şeyin ardından doğayla baş başa kalan insanın hikâyesine de yer veriliyor. Doğanın sunduğu armağanlardan zevk alan, zarar gören, doğaya karışan ya da direnen insana dair manzaralar, mitlere yaklaşan tasvirlerle çarpıcı bir boyut kazanıyor.
“Dalgaları Aşmak” sergisi, Taksim Metro girişinde bulunan Taksim Sanat’ta 31 Ekim’e kadar ziyaret edilebilecek.