2013 yılının Mart ayına kadar Slovenya’da başbakanlık görevini yürüten Janez Jansa, 22 hapis cezası talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Slovenya başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame eski başbakanı silah şirketlerinden rüşvet ve komisyon almakla suçluyor.

İddialara göre Janez Jansa 2004 -2008 yılları arasında, birinci başbakanlık döneminde bir Finlandiya silah şirketi olan Patria’dan ülkesinin zırhlı araç satın alması karşılığında rüşvet ve komisyon kabul etmekle suçlanıyor.

Slovenya başbakanı hakkındaki iddialar bir Finlandiya televizyonu tarafından geçtiğimiz yıl, yani Jansa’nın ikinci başbakanlık döneminde gündeme getirilmişti. Bu iddialara göre Slovenya başbakanı 278 milyon Euro’luk silah ticaretinden, komisyon kabul etmişti. Slovenya başbakanı ise bu iddiaları reddetmiş, ve konuyu gündeme getiren Finlandiya televizyonu hakkında dava açmıştı.

Ancak Slovenya mahkemelerinin de başlattığı soruşturmada başbakanın şahsi banka hesaplarında nereden geldiği konusunda bir açıklama getiremediği 210 bin Euro çıkınca Slovenya başbakanı görevinden de istifa etmek zorunda kaldı.

54 yaşındaki eski başbakan ise rüşvet ve komisyon iddialarını reddediyor.

2013-05-29
Türkinfo/Budapeşte

Macaristan, Bloomberg anketine katılan 24 ekonomistin tamamının beklediği gibi politika faizinde indirime gitti.

Macaristan böylece iki haftalık mevduat oranlarında onuncu kez 25 baz puanlık faiz indirimine gitti.

Macaristan merkez bankası, ekonomik büyümeyi devam ettirmek ellerinden geleni yapacaklarına dair sözlerini tekrardan yeniledi.

Öte yandan Macaristan’da düşmeye devam eden enflasyon oranı, daha fazla faiz indirimi için alan daraltıyor.

2013-05-29

14.Uluslararası Bodrum Dans Festivali ile Bodrum sokakları, meydanları renkli gösterilere sahne olurken dansa gönül veren yüzlerce kişi Bodrum da bir araya geldi.

14.Uluslararası Bodrum Dans Festivali ile Bodrum sokakları, meydanları renkli gösterilere sahne olurken dansa gönül veren yüzlerce kişi Bodrum da bir araya geldi.

Bu yıl Bodrum Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı başta olmak üzere çok sayıda kuruluşun desteği ile düzenlenen 14. Uluslararası Bodrum Dans Festival kapsamında 23 ülkeden gelen yüzlerce dansçı çeşitli dans gösterileri sundu. Etkinlikler kapsamında Türkiye Dans Sporları Federasyonu ve Bodrum Dans Kulübü işbirliği ile Salsa yarışması, Latin dans yarışmaları, bale, yöresel oyunlar

ve çeşitli gösteriler düzenlendi. Festival kapsamında Zeyyat Mandalinci İlköğretim Okulu, Suzan Abdulhakim Bilgili Ortaokulu, Zeynep Okçu Bale Okulu, Bitez Gülümser Mehmet Danacı İlköğretim Okulu, Burçak Işımer – Dance of Blue Bale Stüdyosu, Yahşi Özel Eğitim Uygulama Merkezi, Sevinç Bale Okulu, TED Bodrum Koleji, Bodrum Dans Kulübü – Çocuk Kulübü üyeleri gösteriler sundular.

Festival Yürüyüşü etkinliklere damgasını vurdu. Dansçılar giysileri, ülke bayrakları ile Bodrum cadde ve sokaklarını Kumbahçe mahallesi

balıkçı barınağından Antik tiyatroya kadar

şarkılar söyleyip dans ederek yürüdüler. Bodrum Antik Tiyatrosunda düzenlenen dans gecesinde Belediye Başkan Vekili Halit Özkaplan Türkiye Dans Sporları Federasyonu Başkanı Tolgahan Çinkitaş’a plaket vererek teşekkür etti.

Bodrum da yaşayan ve bir dönemin ünlü Kumarhaneler kıralı Sudi Özkan’da mavi ceket ve fötr şapkası ile geldiği gecede organizasyona katkı yaptığı için teşekkür plaketi verilen kişi ve kurumlar arasında yerini aldı.

Özkan’ın plaketini Türkiye Dans Sporları Federasyonu Başkanı Tolgahan Çinkitaş verdi. Antik tiyatro da 2 saat sürecek gecede 400 den fazla dansçı 17 farklı dans gösterisi sundular.

14. Uluslararası Dans Festivali süresince JCI Genç Girişimciler Derneğinin sponsorluğunda, Bodrum Fotoğraf Kulübünün destekleri ile profesyonel ve amatör fotoğrafçıların katılabildiği 4 kategoride fotoğraf yarışması düzenlendi.

Kültür alanında yaptığı başarılı çalışmaları ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından Logo Kullanım hakkı kazanan Uluslararası Bodrum Dans Festivali, 2013 yılında bir ilke daha imza atı.

“Uluslararası Bodrum Dans Festivali”, Avrupa tarihinde ilk kez 23 ülkeden 30 gönüllünün bir araya gelerek hazırlık çalışmalarını yürüttüğü Avrupa tarihindeki ilk festival oldu.

Almanya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Ermenistan, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Moldova, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya ve Slovakya’dan gelen 30 gönüllü genç,

AB Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından finanse edilen proje ile Bodrum’da 1 ay süren festival çalışmalarında görev aldılar. Ülke bayrakları ile katıldıkları kortej yürüyüşü ve Antik tiyatro da ki dansları ile alkışları topladılar. Uluslararası boyutta dansa gönül veren yüzlerce kişiyi bir araya getiren Bodrum Dans Festivali nin tüm etkinlikleri ücretsiz olarak yapıldı. –

2013-05-26
http://www.sondakika.com

Yalova’da açılan Türkiye’nin ilk kağıt müzesi olduğu belirtilen İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi Yalova’da bugün kağıt kopartılarak açıldı.

Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde düzenlenen açılış törenine Yalova Valisi Esengül Civelek, Yalova Belediye Başkanı Ak Partili Yakup Koçal, Türk-Macar Sanayi Odası Başkanı ve Macaristan Fahri Konsolosu Alpaslan Kaya ile çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, “İbrahim Müteferrika’nın tarihimizde, Osmanlı medeniyetinde, matbaa nedeniyle herkesin bildiği, çok önemli bir yeri var. Müze Yalova’ya gelen herkesin uğrayacağı bir yer olacak. Burada bir de imalathane kuruldu. İmalathanede de her gelen, becerebildiği kadarıyla bir el üretimi kağıt yapacak” diye konuştu.

Önümüzdeki yıl Göç Müzesi’ni, ardından da Türk Dünyası Şairler Müzesini açacaklarını kaydeden Başkan Koçal, şöyle devam etti: “Hedefimiz; Yalova’da en az 6 ya da 7 tane müze açmak. Bunları ‘Kentin kimliğini kazanması ve turizmin altyapısı olsun’ diye yapıyoruz. Çünkü tüm dünyada insanlar bir şehre gittiğinde vakit harcadıkları yerler müzelerdir.”

Yalova Valisi Esengül Civelek ise, ilk matbaanın Yalova’nın Elmalık Köyü’nde kurulduğunu belirterek, “İlk matbaacımız İbrahim Müteferrika’nın matbaasında ihtiyaç duyduğu kağıt için Elmalık Köyü’nde kurulan, Osmanlı’nın ilk kağıthanelerinden Yalakabad Kağıthanesi’ndeki kağıt üretiminin canlandırılacağı, geleneksel kağıt örneklerinin ve nadide eserlerin sergileneceği Müteferrika Kağıt Müzesi, sadece Yalova açısından değil, ülkemiz müzeciliği açısından da çok önemli” diye konuştu.

Açılışta müzenin kurulmasında çalışmalarını yürüten Prof.Dr. Emre Gönen ve Araştırmacı Yazar Ahmet Nezih Galitekin de konuşma yaparak bilgi verdi. Ardından müzenin açılışı kağıt kopartılarak yapıldı. Kağıdı Vali Civelek, Başkan Koçal ve Prof. Dr. Emre Gönen birlikte koparttı.

Protokol üyeleri daha sonra Kağıt Müzesi’ni gezerek yetkililerden bilgi aldı. Açılış yapılması ardından müze ziyarete açıldı.

2013-05-26
http://www.sondakika.com

Bursa’da yaşayan ve 2 yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle yürüyemeyen Nihat Demir’in sporda başarıda engel tanımıyor. Engelli koşularında dünya birinciliği olan Demir, Macaristan’da 19 Mayıs’ta düzenlenen ‘Keszthelyi Kilometerek Maratonu’nda tekerlekli sandalye kategorisinde dünya 3’ncülüğü kazandı. Engelli sporcuların devlet desteği bulamadıkları için sporu bıraktıklarını söyleyen Demir, “Benim şansım doğru insanlarla karşılaşmak” dedi.

Bursa’nın Osmagazi İlçesi’nde yaşayan 3 kız çocuğu babası 36 yaşındaki Nihat Demir, iki yaşında geçirdiği çocuk felci sonucu iki bacağını da kullanamamaya başladı. Koltuk değnekleriyle hayata tutunan Demir, lise ikinci sınıftayken kendisini atletizme yönlendiren Bursalı Gazeteci Cevat Önger’in desteği ile Bursa Büyükşehir Belediyespor’da antreman yapmaya başladı. İlk yarışına, 1994 yılında Mudanya Mütareke Koşusu ile katılan Demir, 2000 yılında İspanya Sevila Maratonu’nun da 5’nci olarak Türkiye’yi uluslararası alanda temsil etmeye başladı. Bir otomotiv yan sanayi fabrikasında lojistik sorumlusu olarak çalışan Demir, kendisine en büyük destek ve ilham kaynağının ailesi olduğunu söyledi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteği ile milli sporcu olarak tekrar katıldığı Sevila Maratonu’nun da bu kez birincilik aldığını kaydeden Nihat Demir, “Çocukken sporla ilgilenmeyi çok istedim. İzlediğim dövüş filmlerindeki karakterlere çok özeniyordum. Ben onlar kadar hareketli olmadığım için içimde ukde kalmıştı. Atletizmle ilgilenmem benim bu özlemimi gideriyor” dedi.

‘HER YARIŞTA TÜR BAYRAĞINI DALGALANDIRIYORUM’

2001 yılından sonra devlet desteği alamadığını ve tamamen kendi çabaları ve sponsorlar yardımıyla yarışlara katılmaya devam ettiğini ifade eden Demir, yarıştığı tüm maratonlarda Türk bayrağını dalgalandırdığını söyledi. Paris, Helsinki, Havai maratonlarında aldığı birinciliklerin de kendisine yeni yarışların önünü açtığını vurgulayan Demir şöyle konuştu:

“Londra’da katıldığım maratonda koltuk değneklerini bırakarak, tekerlekli sandalye ile yarışmaya başladım. Macaristan’ın Keszthelyi Kilometerek Maratonu’nda 21 kilometrede, 22 yarışçı arasında 3’ncü oldum. Macaristan Maratonu bana, 15 Eylül’de Avustralya’nın Sidney şehrinde yapılacak olan maratona katılmanın önünü açtı. Bu yarış 42 kilometre. Tam profesyonel yarışma. Bundan sonraki hedefim birinci olmak. En çok istediğim ise devletimizi milli sporcu olarak temsil etmek.”

‘DESTEK SADECE AYAKKABI, EŞOFMAN ALMAK DEĞİL’

Maratonlarda Türkiye’yi temsil edebilecek kendi dalında bir sporcunun yetişemediğini anlatan Demir şöyle devam etti:

“Benim avantajım yıllarca mücadele vermem ve daha önce uluslararası maratonlara katılabilmiş olmak. Günde iki saat idman yapıyorum. Kendi evime de özel bir sistem kurdum. Bu idman benim için yeterli değil ama, Türkiye’de de yaşamaya devam etmek zorundayım. Aileme bakmak için çalışmam gerekli. Sadece spor yapmam için, benim tüm masraflarımın karşılanması gerekli. Bu da Türkiye’de biraz zor. Engelli sporcuya destek, sadece ayakkabı, eşofman almakla olmuyor. Onu takip etmen gerekli. Devlet ‘varım’ diyor ama, Avrupa’daki Amerika’daki gibi değil. Bu yüzden yurtdışındaki sporcular derece alabiliyor. Türkiye’de mücadele edebiliyorsan bir şeyler yapabilirsin. ‘Devlet destek çıkacak’ diyerek her şeyi yapamazsın. Benim şansım doğru insanlarla tanışmamdı. Benim değil, insanların beni bulması lazım ama ben çalıştığım işyeri, Bursa Valiliği ve spora destek veren işadamları sayesinde bugünlere geldim.”

2013-05-25
http://www.sondakika.com

Macaristan’ın Miskolc şehrine çıkarma yapan Kayseri heyeti Miskolc üniversitesini ziyaret etti.

Macaristan’ın Miskolc şehrine çıkarma yapan Kayseri heyeti Miskolc üniversitesini ziyaret etti. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve Erciyes Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Hasan Yetim ile beraberindeki Kayseri heyetini kapıda karşılayan Miskolc Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gyulu Patko üniversite binası içerisinde bulunan sergi alanını gezdirip okul hakkında bilgi verdi

Geçilen imza töreninde konuşan Miskolc Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Gyulu Patko bugüne kadar Türkiye ‘ de iki ayrı üniversite ile işbirliği protokolü imzaladıklarını belirterek “Türkiye den bunun üçüncü üniversite olması bizim için ayrı bir gurur kaynağı” dedi. Sonrasında hazırlanan görseller eşliğinde üniversite hakkında bilgi aktarımı sağlandı.

Erciyes üniversitesi rektör yardımcısı Prof.Dr. Hasan Yetim Miskolc Üniversitesi gibi güçlü ve köklü bir üniversite ile işbirliği anlaşması imzalamaktan son derece mutlu olduklarını belirterek ‘ gördüğüm kadarıyla Miskolc üniversitesi birçok başarıya imza atmış bu sebeple işbirliği protokolü imzalamaktan mutluyum bu anlaşma neticesinde işbirliğinin gelişeceğini ümit ediyorum Üniversitemiz adına getirmiş olduğumuz plaketi sunuyor teşekkür ediyoruz” dedi .

İmzalanan iş birliği protokolünün sonrasında heyetler karşılıklı olarak hediyeleşti.

2013-05-24
http://www.sondakika.com

Zsolt Erőss ve Péter Kiss dünyada sekiz bin metreden daha yüksek on dört dağı birden tırmanmayı hedefleyen bir projeyi hayata geçirmek için çaba sarf ediyorlardı.

Dağcılar 8400 metrelik Kançendzönge zirvesini tırmanmanın ardından geri dönerken kayboldular. Bu zirve Eröss’ün 8000 metrenin üzerindeki 12. zirvesiydi.

İki gündür aranan dağcılara dair hiçbir iz bulunamadı. Uzmanlar dağcıların eksi 30 dereceye varan gece ayazını çadır ve uyku tulumu olmadan geçirmelerinin ve hayatta kalmalarının mümkün olmadığını düşünüyorlar.

Kurtarma ekipleri aramalara son verildiğini açıkladılar.

Zsolt Erőss iki yıl önce yine bir tırmanış esnasında bir kaza geçirmiş ve bir ayağını kaybetmişti.

Bu konudaki haberimiz.

2013-05-23

Macaristan ve Almanya arasından soğuk rüzgarlar esiyor. Macar Başbakanı Viktor Orban’ın açıklamaları Almanya’da soğuk duş etkisi yaptı. Orban’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ilgili sözleri iki ülke arasında gerilim oluşturacak cinsten.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, bir radyo programında Alman Başbakan Merkel’in ülkesine yönelik politikalarını 1944 yılındaki Hitler’in Macaristan’ı işgal politikalarına benzetti. Hitler, Mart 1944′te Macaristan’ı işgale karar vermiş ve bu ülkeye yönelik operasyonun adını da ‘Operation Margarethe’ koymuştu.

Macaristan’ın kamu radyosu Kossuth Radio’da 180 Dakika adlı programda haftalık konuşmasını yapan Orban, Merkel’in ülkesine yönelik açıklamalarına cevap verdi. Orban, “Merkel’den ricamız, bizim ülkemize, süvari göndermemesi olacaktır. Bir zamanlar (Nazi işgali) bunun iyi bir fikir olmadığı anlaşıldı ve işe yaramadığı görüldü.” şeklinde konuştu.

Alman Başbakan Merkel, Macaristan hükümetini demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaşmakla eleştirmiş ve “Macaristan’ı yola getirmek için her şeyi yapacağız. Ama hemen bir süvari göndermeyeceğiz.” demişti. Söz konusu süvari açıklaması Alman ana muhalefet partisi Sosyal Demokratların başbakan adayı Peer Steinbrück’e atfen söylenmiş bir kelimeydi.

Merkel’in söz konusu açıklamalarına Macaristan’dan gelen tepki, Almanya’da soğuk duş etkisi yaptı. Konu Alman basınında tartışılırken, Macaristan’daki muhalefet ise açıklamaları yanlış buldu. Orban, daha önce de Almanya başta olmak üzere Batı Avrupalı ülkelerin büyük şirketlerini “Alman şirketleri artık panzerlerle değil arabalarla geliyor.” diyerek eleştirmişti.

2013-05-20
zaman

Aksaray ve çevresine özgü bir köpek ırkı olan ve ‘Anadolu aslanı’ olarak bilinen Aksaray malaklısı, köpek güzellik yarışmasında gösteriye katılmak üzere Macaristan’a gidiyor. Aksaray’da aşıları yapılan Malaklı, Ankara’da kontrolden geçtikten sonra Macaristan’a götürülecek.

Malaklı köpeklerinin yakın zamana kadar bilinmediğini ve son yapılan tanıtım ve gösterilerle tüm dünyaya duyurduklarını belirten Aksaray Malaklı Irkları Geliştirme Derneği Başkanı Muammer Tıpırdamaz, “Bu köpekler yakın zamana kadar bilinmiyordu. Aksaray malaklısı olarak bunu dünyaya duyurduk, derneğimizi kurduk, federasyona bağlandık. Federasyonda Uluslararası FCI’ye bağlı. Yani Uluslararası Köpek Irkları Konfederasyon’na bağlı. Malaklı köpeğimiz Macaristan’da yapılacak güzellik yarışmasına gösteri amaçlı giderecek. Geçtiğimiz yıl Macaristan’a malaklı köpeklerimizin afişlerini yollamıştık. Çok memnun kalmışlar, beğenmişler ve bu yıl da canlısını istediler.” dedi.

Macaristan’da yapılacak Köpek Güzellik Yarışması’na 88 ülke ve 25 binin üzerinde köpeğin katılacağını belirten Aksaray Malaklı Irkları Geliştirme Derneği Başkanı Muammer Tıpırdamaz, “Bugün burada malaklı köpeğimizin kanı alındı. Bir ay önce de kuduz aşısı vurulmuştu. Şimdi kan tahlilleri için Ankara’ya gidecek. Ankara’da kuduz titresi yapılacak. Daha sonra da yarışma için Macaristan’a yola çıkacak.” diye konuştu.

Macaristan’a gidecek malaklı köpeğinin sahibi İsmail Dağdaş köpeğin daha 2 yaşında olduğunu belirterek, birkaç yıl sonra daha da gelişeceğini ve büyüyeceğini söyledi.

2013-05-19
http://www.haber3.com

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının (İSMMMO) “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” raporuna göre, 34 OECD ülkesi arasında yılda ortalama 25 gün ile tatil günü az olan 3. ülke Türkiye oldu.

İSMMMO açıklamasına göre, OECD ülkelerinin, resmi tatiller ve yıllık ücretli izin günleri verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre sıralamada en çok tatil hakkı olan birinci ülke 38 gün ile Malta olurken Fransa ve Slovenya ise 36’şar gün ile ikinci ve üçüncü sırayı paylaştı.

“Türkiye’de kimler tatil yapıyor?”, “Tatilimizi nerede, ne kadar süre ile geçiriyoruz?”, “Tatil için ne kadar bütçe ayırıyoruz?” gibi sorulara da yanıt verilen Working Time Around The World ile Uluslararası Çalışma Örgütü verilerinden de yararlanılan “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” adlı raporda, Japonya’da tatillerin sayısı Türkiye ile eşit durumda.

Raporu değerlendiren İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, toplamda 16 milyar 725 milyon düzeyinde büyük bir bütçeye sahip olan yurt içi turizmin ciddi büyüme olanaklarına sahip olduğunu belirtti. Bu anlamda tatil gün sayısının önemine dikkati çeken Arıkan, resmi tatiller açısından Türkiye’nin 34 ülke arasında 11 gün ile en çok resmi iznin olduğu 5 ülkeden biri olduğunu ancak buna, ücretli izin hakkı eklendiğinde Türkiye’nin gerilere düştüğünü ifade etti.

Arıkan, “Son beş yılda tatil yapabilenlerin sayısı 2 milyona yakın artış göstermiş. Hane halkı gelirlerinin yükselmesi ve dar gelirlilerde oranların pozitif olarak değiştirilmesi için herkese sorumluluk düşüyor” diye konuştu.

-Hangi ülkede tatil hakkı ne kadar-

Bu arada rapora göre ücretli izin hakkı ve resmi tatiller toplamı hesap edildiğinde Türkiye’de yılda toplam 25 gün tatil günü bulunuyor. Kanada ve Güney Kore ise Türkiye’den daha az tatil yapan ülkeler konumunda.

Resmi tatil özelinde 16 gün ile Slovenya en çok tatil yapan ülke. Slovenya’yı, 15’er günle Kıbrıs ve Japonya izliyor. Türkiye de 8 ülkeden sonra 11 gün ile en çok resmi izinin olduğu 5 ülkeden biri. Diğer ülkeler Fransa, İspanya, Polonya ve Letonya. En az resmi tatil yapan ülke ise 6 gün ile Macaristan, bu ülkeyi 7 gün ile Romanya takip ediyor.

Raporda ülkelerin yıllık ücretli izin hakları da karşılaştırıldı. En düşük minimum yıllık ücretli izin süresi Güney Kore, Kanada ve Japonya’dan sonra Türkiye’de iken en yüksek minimum ücretli izin süresi 25 gün ile Fransa, Lüksemburg, Avusturya, İsveç ve Danimarka olarak belirlendi. Avrupa Birliği üyeleri arasında 20 günden daha az ücretli izin hakkının olduğu ülke bulunmuyor.

Malta, Slovenya, Fransa ve Lüksemburg vatandaşları en çok tatil yapanlar; Kanada, Güney Kore, Japonya, Türkiye ve Macaristan’da yaşayanlar ise en az tatil yapanlar oldu.

-Seyahatlerde tatil istisna, akraba ziyareti kural-

Raporda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurtiçi Turizm İstatistikleri ve TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Sistemi verileri üzerinden yararlanılarak yapılan hesaplamalara göre “seyahat” verileri de dikkat çekti. 75 milyon 627 bin nüfusa sahip Türkiye’de, 2012 yılının tamamında 69 milyon 922 bin seyahat gerçekleştirildi.

2012 yılında her 100 kişiye 92 seyahat düşerken bu seyahatlerin sadece yüzde 17’si gezi, eğlence ve tatil için yapıldı. Bu seyahatlerde kişi başına yaklaşık 10 gece konaklanıldı. “Yakınları ziyaret” yüzde 59 ile en fazla seyahat nedeni arasında gösterildi.

Bu seyahatlerde ortalama 9 gün misafirlik yapıldı. Sağlık için yapılan seyahatte toplam içinde yüzde 6 oranı ile önemli bir yer tutarken toplantı, kurs, konferans, seminer gibi etkinliklerin payı ise yüzde 1 düzeyinde kaldı.

Seyahatte akraba, eş, dost evi önemli-

Seyahatlerde ise en sık konaklanılan yer akraba ve arkadaşların evi olarak belirlendi. Seyahate çıkanların yüzde 72’si akraba ve arkadaşlarının yanında kalmayı tercih etti. Otelde konaklayanların oranı sadece yüzde 5’te kaldı. Otelde yaklaşık 4 gün, akraba, arkadaş evinde 8 gün kalınıyor.

Ortalama bir seyahatin maliyeti kişi başına 258 lira olmasına rağmen gezi, eğlence ve tatil amaçlı seyahatlerde bu rakam 438 liraya çıkıyor. Akraba ve arkadaş ziyaretinde seyahat başına maliyet 197 lira iken ortalama kalma süresi 9 gün hesaplandığında akraba ve arkadaş ziyareti, gezi, eğlence ve tatil maliyetinin yarısından az olarak belirlendi.

2013-05-19
rotahaber.com