Kanuni’nin kalbinin peşinde

15Kanuni’nin kalbinin gömüldüğü Zigetvar’daki mezar Osmanlı hâkimiyeti boyunca türbe olarak ziyaret edilmiştir. Ancak Macaristan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra aradan geçen yüz yıllar içinde türbenin yeri kaybolur. Şimdi bölge halkı, efsanelere konu olan mezarın ortaya çıkmasını heyecanla bekliyor…
Macaristan’ın Egri şehri, Macar ulusal kimliğinin oluşmasında önemi çok büyük olan bir şehirdir.

Macar topraklarında 150 yıl süren Osmanlı egemenliği döneminde, Macarlar açısından ender başarılı direnişlerden birinin yaşandığı şehirdir Egri (Macarca söylenişiyle Eger).

Osmanlı ordularının kuşatmasına karşı direnen kale halkının kahramanlığı daha sonraki yüzyıllarda destan ve efsanelere konu olacak, bu direnişi anlatan “Eger Yıldızları” romanı da okullarda okutulması zorunlu kitap olarak müfredatta yerini alacaktır.
14İşte bu, bizim Kahraman Maraş, ya da Gaziantep gibi ulusal kahramanlık payesi alan şehirde yayınlanan gazetelerden birinde geçenlerde bir makale gördüm.

Yazar, eğlenceli ve kinayeli bir üslupla, “Ey kahraman Egri atalarımız, neredesiniz? Sizin bir zamanlar hayatınız pahasına şehre sokmadığınız Türkler, şimdi otağlarıyla, marketleriyle, okullarıyla güle oyna geldiler, hem de biz onlara çiçekler sunduk, ve dahası bunu severek yaptık” diyordu.

Türklerden Eger çıkarması

Yazarın yakınmaları boşuna değildi. Gerçekten de Eger şehrine son zamanlarda Türkler ciddi bir “çıkarma” yapmışlardı. Kale surlarının hemen altında otağ şeklinde bir anı evi açılmıştı.
Şehirde Türk restoranları çoğalıyordu. Ve en son da Eger Üniversitesi ve Türk üniversiteleri arasında işbirliği anlaşması imzalanmıştı. Üstüne üstlük, Eger’li gazetecinin bu satırları yazmasından hemen önce şehirde, Macaristan’daki büyükelçiliğimizin ve diğer Türk kurumların da katılmasıyla büyük bir Türkiye gecesi düzenlenmişti.

Evet, şurası bir gerçek ki, Türk Macar ilişkileri tarihteki en parlak dönemlerinden birini yaşıyor. Hükümet ve devlet düzeyinde neredeyse Azerbaycan’la yarışan sıkı ilişkilerin sırrının, iktidardaki Türk ve Macar siyasetçileri arasındaki uyum olduğu ortadaysa da, durum bundan ibaret değil.

16

Macaristan’da Türk yapımı diziler televizyonlarda ratinglerin zirvelerinden inmiyor.

Yayınlanan Türkçeden çevrilmiş kitap sayısı hızla artıyor.

Yörelerde düzenlenen ve insanlar tarafından son derece sevilen “tarih festivallerinde” yüzlerce yıl öncesinin kostümleriyle nostalji yapılıyor, Türk müzik ve folklor gruplarına rağbet çoğalıyor. Yıllardır Macar Turancıları tarafından gerçekleştirilen ve dünyadaki Türk devletlerinden temsilcilerin katıldığı “Kurultay festivali” ülkenin en büyük etkinliklerinden biri haline geliyor.

17

Budapeşte’de zaten var olan “Atatürk” sokağının yanı sıra şimdi de Ankara sokağı açılıyor.

Macar devlet televizyonunda tüm gün süren Türkiye günü gerçekleşiyor.

Budapeşte sakinleri, büyük bulvarlarda sağlı sollu çoğalan ve kesin sayısını artık kimsenin bilmediği Türk büfelerinde karınlarını doyuruyor.

Kanuni’nin mezarı keşfedilmeyi bekliyor

Ve gelelim Kanuni’nin kalbine: bilindiği gibi, Kanuni Sultan Süleyman’ın uzun padişahlığının son seferi Macaristan’a karşıdır ve Padişah 1566’da Güney Macaristan’daki Zigetvar kalesinin fethi arifesinde hayatını kaybeder.

18

Tarihi kayıtlara düşen gerçeklik, sultanın iç organlarının orada defnedildiği ve naaşının da İstanbul’a götürüldüğü yolundadır.

Kanuni’nin kalbinin gömüldüğü Zigetvar’daki mezar Osmanlı hâkimiyeti boyunca türbe olarak ziyaret edilmiştir. Ancak Macaristan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra  aradan geçen yüz yıllar içinde türbenin yeri kaybolur.

İşte son zamanlarda Macar kamuoyunu en çok meşgul eden konulardan biri de, Macar ve Türk tarihçiler tarafından sürdürülen ve türbenin yerini bulmaya yönelik araştırma.

Bölge halkı, efsanelere konu olan mezarın ortaya çıkmasını heyecanla bekliyor. Altın kaplar içinde yüzyıllardır keşfedilmeyi bekleyen Macar topraklarındaki “Kanuni’nin kalbi” Macar medyasında büyük ilgi buluyor, haberlere, röportajlara konu oluyor.

En büyük Osmanlı hükümdarının mezarının 2016 yılında, yani Kanuni’nin ölümünün 450 yıldönümünde ortaya çıkarılacağına uzmanlar kesin gözüyle bakıyorlar.

Tarik Demirkan

Orijinali: >>>