Eger şehri Macaristan’ın en güzel şehirlerinden birisidir. Bu nedenle olsa gerek, şehir Osmanlılar tarafından fethedilmiş ve üzerine güzellemeler yazılmıştır. Bu savaşları Macar yazar Géza Gárdonyi Eğri yıldızları adındaki romanda ölümsüzleştirmişti.
Osmanlılar’dan Eger’de kalan bir hatıra 90 metre yüksekliğindeki bir minaredir. Bu minare Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa’nın en kuzey noktasındaki minaresidir.
Bu minarenin gölgesi (güneşe bağlı olarak) günde bir kez bir ok gibi bir kapıyı gösterir. O kapının arkasında büyüleyici bir dünya olan “Marcipánia” saklanmaktadır (marcipán Macarca badem ezmesi demektir).
Marcipánia dünyasındaki eserlerin, figürlerin, resimlerin tümü şekerden (şeker hamurundan) yapılmıştır. „Şeker hamurun” içinde pudra şekeri ve jelatin, resimlerin üstünde de yumurta akı, pudra şekeri ve boyalar vardır.
İşte bu eserleri yapan sanatçı Lajos Kopcsik adındaki pastacıdır.
Ustanın her çalışması farklı nedenle gerçekleşmiştir. “Anı çıngırağı” mesela Marcipánia’nın açılış törenine, “Balıkçı tekneleri” adlı bir resmini ise „Monet ve arkadaşlar” sergisinin açılışına hazırlamış.
Bu “şekerleme sergisinin” en önemli parçası Barok odasıdır. Odanın mobilyaları, perdeleri, resimleri, duvar kâğıdı hatta köpek de dahil odadaki her şey şekerden imal edilmiştir ve hazırlıkları da üç yıl sürmüştür.
Bu sergi her gün saat 10-18 arasında ziyaret edebilir.
Sergi Eger’e gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekandır.
Szegedi Ági / Türkinfo