Pulitzer’in ABD Başkanına karşı ‘basın özgürlüğü’ savaşı

pulitzerLondralı iki gazeteci, ‘Cato’ mahlas adını tesadüfen seçmemişlerdi. Cato, Roma Cumhuriyeti’nde yaşayan stoacı bir devlet adamıydı. Julius Caesar’ın (Sezar) kazandığı zaferleri, cumhuriyeti yıkıp diktatörlüğünü pekiştirmekte kullanmasına, tiranlığa ve yönetimdeki yolsuzluklara karşı sert muhalefetiyle biliniyor Cato… İki İngiliz gazetecinin, ‘Cato’ mahlaslı ifade özgürlüğü denemeleri, okyanusun öte yanındaki İngiliz kolonisi ABD’de daha büyük ilgi gördü. 1735 yılında New Yorklu basıncı(printer) Peter Zenger, majestelerinin New York Valisi’ni eleştirdiği için yargılandığında mahkemede, ‘Cato’ denemelerini, savunmasına temel yaptı. Zenger’in avukatı, ‘’İnsanların, hem konuşarak hem de yazarak, gücün keyfi kullanımını deşifre etmeleri ve buna karşı çıkmaları temel bir haktır’’ dedi. Avukatın ücretini ödeyen gönüllüller arasında Philadelphia’lı ‘basıncı’ Benjamin Franklin de vardı. Franklin o günlerde Cato denemelerini basarak yayan matbaacılardan da biriydi. Mahkeme jürisi, bu etkili savunmadan sonra, koloni yönetimini şok eden bir kararla Zenger’ın beraatine karar verdi. Yeni Kıta’da böylece ilk kez resmi metinlere giren ‘basın özgürlüğü’ kavramı, 35 yıl sonra ABD’nin İngiltere’den bağımsızlık mücadelesini başlatacak ‘Kurucu Babaları’nı da etkiledi. James Madison’un yazdığı Virginia Haklar Bildirgesi’nden John Adams’ın yazdığı Massachusetts Anayasası’na kadar koloniyal bütün bildirge ve yasalarda öncelikle yer aldı. ABD Anayasası’nın yazımı tamamlanıp eyaletlerde referanduma sunulduğunda bir çok kurucu baba, ‘anayasaya onay için temel hakları garanti altına alan yasal düzenleme şartı’ lehinde kampanya yaptı. Bu kampanya başarılı oldu ve ABD Anayasası’nın bugün ‘haklar bildirgesi (bill of rights)’ olarak adlandırılan ilk ek 10 maddesi(Amendments) kabul edildi. ABD Anayasası’nın, artık küresel ifade özgürlüğü konsepti ile de özdeşleşen birinci ek maddesi yani ‘first amendment’ şöyledir:

Detaylar: >>>

2014-11-07
http://amerikabulteni.com