Halkı kinayeli siyasi fıkralarıyla eğlendirerek günlük sorunlardan biraz olsun uzaklaştırmaya çalışan bir televizyon programını seyrediyorum:
-En çok Macarın yaşadığı en büyük 5. şehir hangisi? Katılımcılar Macar şehirlerini sıralıyorlar. Ama cevap Londra!
Kahkahalar arasında seyirciler, bu garip yanıtın aslında gerçeği ifade ettiğini anlıyorlar.
Evet, Macaristan’ın 2004 yılında Avrupa Birliğine katılmasının ardından kısa bir süre sonra, Avrupa Birliği ülkeleri ve onlar arasında da ilk olarak İngiltere, yeni katılan ülkelerin vatandaşları için serbest dolaşımın önündeki engelleri kaldırmıştı.
Bu ise kısa süre içinde bu ülkelerden Batı ülkelerine bir göç dalgasının harekete geçmesine neden olmuştu. Çünkü, yeni katılan ülkelerde ortalama gelir, AB ortalama gelirinin % 30-40’ı civarındaydı. İnsanların serbest dolaşım ortamında, daha fazla para kazanabilecekleri ülkelere gitmeleri doğaldı. Ve Doğu Avrupa’nın eğitim düzeyi görece yüksek ülkelerinden gidenler, bu ülkelerde kolayca iş buluyorlardı.
Daha sonra da bastıran küresel kriz Doğu Avrupa’da kalıcı bir işsizliğe neden olunca bu sürç daha da hızlanmıştı. Özellikle de Polonyalılar ve Macarlar arasında İngiltere’yi tercih edenlerin sayısı çoktu. Bunun Londra’nın çehresini nasıl değiştirdiğini geçenlerde kendi gözlerimle de görmüştüm. Göçmenlerin, özellikle de Türklerin yaşadığı Londra’nın Kuzey bölgelerinde artık Polonya ve Macar ürünleri satan marketler belirmiş, Lehçe ve Macarca yazılar, reklamlar vitrinleri süslemeye başlamıştı.
Yüz binlerce göçmen arasında çoğunluk üniversite mezunu gençler, yani kalifiye uzmanlar olsa da, bu göçler nedeniyle gidenlerin, ekonomik krizden etkilenen bu ülkelerde de er geç sorunlar yaratacağı tahmin ediliyordu. İşte geçenlerde İngiltere eski bakanlarından Jack Straw’un “Doğu Avrupa’lı göçmenler önünde kapıyı ardına kadar açmamız hatalıydı” derken dikkat çektiği nokta, bu ülkelerde hızla daha fazla taraftar bulan bu “yabancı karşıtı” duyguydu.
AB’nin genişlediği dönemde hükümet üyesi olan Jack Straw “Polonya ve Macar vatandaşlarına çalışma serbestliği verilmesi nedeniyle şahsen benim de özeleştiri yapmam gerekir” derken, aynı pişmanlık İşçi Partisinin seçim hesapları yapan lideri Ed Miliband tarafından da dile getiriliyordu. İşçi partisi lideri, Doğu Avrupalılara ülkede çalışma izninin tanınmasıyla ilgili olarak “şimdi olsa başta türlü yapardık” diyordu. Bu gelişmeler Macar basınında ciddi yer buldu.
Gerçekten de pek çok Macar ailesi, artık hayatını İngiltere’de çalışarak sürdürmeye çalışıyor. Araştırmalar Londra’da yaşayan Macarların son dönemlerde günlük hayatlarında yabancı karşıtı tavırlarla daha sık karşı karşıya kaldıklarını ortaya çıkarıyor. Londra’da yaşayan Macarlara hukuksal danışmanlık veren bir Macar şirketi son zamanlarda günde 10-20 şikayet maili aldıklarını vurguluyor. Macarlar devlet dairelerinde ve resmi işlemlerde, yabancı oldukları anlaşıldığında, işlerin daha yavaş yürüdüğünü söylüyor, bariz ayrımcılık yapıldığından şikâyetçi oluyorlar. Yine şikâyet edilen konular arasında, kamyon sürücüsü veya otel temizlikçisi gibi işlerde çalışan Macarların, İngiliz meslektaşlarına oranla daha fazla çalıştırıldıkları da var.
Elbette İngiltere Macarların çalışmak için gittiği tek ülke değil. Almanya ve komşu Avusturya’da da çok sayıda Macar çalışıyor. Hatta mevsimlik olarak Avusturya’ya çalışmak için gidenlerin sayısının rekor kırdığı da geçenlerde öne çıkan gazete haberleri arasındaydı. Kış aylarında, yani kış turizminin canlandığı mevsimde Avusturya’da kayak yapılan tesislerde temizlikçi, garson, berber, masör, aşçı vb gibi meslek dallarında çalışanların % 70’inin Macarlardan oluştuğu da bir gerçek.
Macar hükümeti, elbette bu göç dalgasına, işsizliği azaltmaya yönelik bazı tedbirlerle yanıt vermeye çalışıyor. Ancak, işsizlik oranının düşmesi, ekonomik gelişmeye bağlı bir olay. Ekonomik gelişme ise, tüm Avrupa’daki ekonomik dengenin bir yansıması. Yani kısa dönemde yurtdışındaki Macarların ülkeye geri dönmesi beklenmiyor.
Bu durum ise, Londra’nın bir süre daha en büyük Macar şehirleri için de yer alacağına işaret ediyor.
Tarık Demirkan
Budapeşte