2024. Kasım 28.
Türkinfo Blog Oldal 59

EHF Avrupa U17 Plaj Hentbolu Şampiyonları’nda Hollanda ve Macaristan şampiyon oldu

İzmir’de Türkiye Hentbol Federasyonu’nun ev sahipliğinde düzenlenen EHF Avrupa U17 Plaj Hentbolu Şampiyonları, İnciraltı Spor Tesislerinde oynanan final maçları ile tamamlandı.

Kızlar ve erkeklerde Türkiye dahil 15’er ülke takımı mücadele ettiği şampiyonanın kızlar finalinde Macaristan’ı 2-1 yenen Hollanda şampiyon olurken, erkekler finalinde İspanya’yı 2-0 yenen Macaristan şampiyon oldu.

Kaznak: Türkiye Hentbol Federasyonu Facebook
Kaynak: Türkiye Hentbol Federasyonu Facebook

Kızlarda üçüncülük maçında İspanya’yı 2-1 mağlup eden İsveç, erkeklerde ise Almanya’yı 2-0 yenen yine İsveç takımı üçüncü oldu.

Devamı hurriyet.com.tr

Liverpool Leipzig’den Dominik Szoboszlai’yi transfer etti

İngiltere Premier Lig ekibi Liverpool, Almanya’nın Leipzig takımından Macar milli futbolcu Dominik Szoboszlai’yi transfer etti.

Liverpool Kulübü, 22 yaşındaki kanat oyuncusu Szoboszlai ile sözleşme imzalandığını duyurdu.

Kaynak fotomac.com.tr

Macaristan Başbakanı Orban, Ukrayna’nın askeri bir zafer kazanmasını mümkün görmüyor

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı askeri bir zafer kazanmasını mümkün görmediğini söyledi.

Orban, Alman Bild ve Welt gazetelerine yaptığı açıklamada, Ukrayna ile Batı arasındaki işbirliğinin başarısızlıkla sonuçlandığını savundu.

Finansal ve askeri olarak destekledikleri Ukraynalıların cephede savaştığını aktaran Orban, “Ukrayna’nın Rusya’ya karşı bir savaşı kazanabileceğini düşünmek, durumu yanlış anlamaktır. Bu mümkün değil.” dedi.

Devamı

Macaristan Dışişleri Bakanı: “Çin’le iş birliği yapmakta ısrarlıyız”

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Çin Medya Grubuna (CMG) kısa süre önce bir özel röportaj verdi. Szijjarto, Avrupa içindeki müdahalelere karşı çıkarak Çin ile iş birliği yapmayı sürdürdüklerini belirtti.

Birkaç yıl önce iki ülke liderinin, ikili ilişkileri kapsamlı ve stratejik ortaklık düzeyine taşıdığını hatırlatan Szijjarto, stratejik iş birliği kapsamında somut eylemler gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Szijjarto bu konuda şunları söyledi:

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Çin Medya Grubuna (CMG) kısa süre önce bir özel röportaj verdi. Szijjarto, Avrupa içindeki müdahalelere karşı çıkarak Çin ile iş birliği yapmayı sürdürdüklerini belirtti.

Birkaç yıl önce iki ülke liderinin, ikili ilişkileri kapsamlı ve stratejik ortaklık düzeyine taşıdığını hatırlatan Szijjarto, stratejik iş birliği kapsamında somut eylemler gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Szijjarto bu konuda şunları söyledi:

“Gerçekler, son birkaç yıl boyunca ikili iş birliğinin ortak çıkarları karşılayabildiğini gösterdi. Kritik noktanın birbirimize saygı temelinde bir ortaklık ilişkisi kurmamız olduğunu düşünüyorum.

Hiçbir zaman Çinlilere nasıl yaşamaları gerektiğini öğretmedik. Çinlilere hangi yaşam tarzını seçmeleri gerektiğini dikte etmeye çalışmadık. Avrupa’dan gelen baskıları reddediyoruz.

Çin’i eleştirmeyi, suçlamayı ve yönlendirmeyi reddediyoruz. Karşılıklı saygı temelindeki ilişkimiz bize olumlu sonuçlar getirdi. Macaristan, Orta Avrupa bölgesinde Çin firmalarının en büyük yatırım hedef ülkesidir. Son yıllarda Çin, Macaristan’a en çok yatırım yapan ülke oldu. Birçok büyük Çin firması, yatırımlarını Macaristan’a yönlendirdi. Çin’in CATL firması, yeni enerjili araçlar için dünyanın en büyük batarya üreticisi ve şimdi Macaristan’ın tarihindeki en büyük yeşil alan yatırımını gerçekleştiriyor.

Birçok Çinli yeni enerjili otomotiv şirketi, Avrupa’daki üretim tesislerini Macaristan’a taşıdı. Bu bizim için çok önemli çünkü biz hiçbir zaman Çin’i bir risk ya da tehdit olarak görmedik. Avrupa’da bu türden bir tutumu da reddediyoruz. Bu yüzden ‘ayrışma’ ya da ‘riskten kaçınma’ ifadelerini anlamıyoruz.

Risk yokken neden riskten kaçınılır ki? Çin ile iş birliği yaparak ‘kazan-kazan’ı gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz ve gelecekte de bunu sürdürmeye devam edeceğiz.”

investing.com

Bir kahramanın ardından

Gerçek bir insan hakları kahramanı ve büyük bir hukuk yıldızı kaydı, son Nazi avcısı 103 yaşında vefat etti. Bana da acaba Türkiye’den de bu cesaret ve kararlılıkta aydınlar neden bir türlü çıkamıyor sorusu, elimdeki eski bir fotoğrafla yadigâr kaldı. Anısına saygıyla…

Bu yazıyı geç kalmış bir borcun ifası olarak yazıyorum. Özellikle seçim öncesi hengameye kurban gitmesini istemedim, o yüzden esas yazılması gereken zamandan birkaç ay sonra kaleme alabiliyorum.

Benjamin B. Ferencz, ya da dostlarının onu çağırış şekliyle Ben, 7 Nisan 2023 tarihinde vefat etti. Kimmiş o diye soranlar için kısa yoldan yanıtlayayım, yaşayan son Nürnberg savcısıydı, Nazi savaş suçlularının yargılanmasında çok önemli görev yaptı. Uluslararası Ceza Hukukunun gelişimine büyük katkı verdi. Büyük bir insan hakları kahramanıydı. Tanımayanlar için uzun bir ömrü özetleyerek anlatayım.

Adam Jones, Ph.D. – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=22166713
Benjamin Ferencz – Chief Prosecutor in 1947 Einsatzgruppen Trial – In Courtroom 600 Where Nuremberg Trials Were Held – Palace of Justice – Nuremberg-Nürnberg – Germany – 02

Ferencz, 11 Mart 1920’de o dönemki Macaristan Krallığı topraklarında, Transilvanya’da bir Yahudi ailede doğdu. Ailesi, o daha bebekken I. Dünya Savaşı sonrasında Trianon Antlaşması ile Macaristan Romanya’ya devredildikten sonra, Macar Yahudilerine uygulanan zulümden kaçmak amacıyla ABD’ye göç etti. 1943’de Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu ve orduya katıldı. 1945’te meşhur General Patton’ın karargahında bir savaş suçları şubesinin kurulmasında ve bu suçlarla ilgili kanıtların toplanmasında görev aldı.

Devamı

Ben Ferencz sayfası ve fotoğraflar

Kalabalıklar içinde tek başına

Bir zamanlar Macaristan entelektüel hayatına damgasını vuran Ferenc Karinthy, 1970 tarihli romanı ‘Epepe’de, bindiği uçakta uyuyakalıp bilinmeyen bir şehirde gözlerini açan dilbilimcinin yaşadığı çaresizliği anlatıyor. Baştan sona hem kaygılanarak hem eğlenerek ama her durumda merakla okunan bir hikâye anlatmış Karinthy.

Ferenc Karinthy, 1921 yılında Budapeşte’de doğmuştu. Dünyaca ünlü yazar Frigyes Karinthy ile psikiyatr Aranka Böhm’ün oğlu olarak entelektüel bir ortamda büyüdü. Annesi Aranka Böhm 1944’te Auschwitz Toplama Kampı’nda katledildi. Ferenc Karinthy, Budapeşte’de Pázmány Péter Üniversitesi’nde dilbilim üstüne doktora yaptı. 1947’de aldığı bursla eğitimini Fransa, İsviçre ve İtalya’da sürdürdü. Uzun yıllar sutopu oyunculuğu yapmanın yanı sıra Budapeşte’de birçok tiyatroda dramaturg olarak çalıştı ve İngilizce, Yunanca, İtalyanca, Almancadan çeviriler yaptı. Hayatı boyunca romanları ve oyunları başta olmak üzere pek çok eser vermiş olsa da en çok ses getireni ‘Epepe’ (1970) romanı oldu. Bazı romanları ve senaryo çalışmaları sinemaya uyarlandı. Ayrıca yaptığı çevirilerle de Macar edebiyatının uluslararası alanda tanınmasına katkı sağladı. 1992 yılında Budapeşte’de öldü.

BU BİR KÂBUS OLMALI
Roman kahramanı Budai, orta yaşlarını geçmiş, Budapeşte’deki evinde karısı, köpeği, arkadaşlarıyla -belli ki- sade bir hayat sürdüren bir dilbilimci. Helsinki’de düzenlenen kongreye giderken tanışıyoruz onunla; uçakta uyuyakaldığı için aktarma yapamamış, kendisini bilinmeyen bir şehirde bulmuş haldeyken… Havaalanı servisi tarafından büyük bir otelin önünde indirildiğinde biraz şaşkın ama -henüz- paniğe kapılmış değil. Otelin resepsiyonunda çalışanların hiçbiri İngilizce, Almanca, Rusça, Fransızca gibi yaygın dilleri bilmiyor ama Budai beden diliyle de olsa anlaşma sağlıyor. Yanındaki seyahat çeki karşılığında bilmediği ülkenin değerini hesaplayamadığı paralarını alıp odasına yerleşiyor. Ertesi gün sorunun hallolacağından ve Helsinki’ye ulaşacağından hiç şüphesi yok. Ne var ki ertesi gün işler daha da sarpa saracaktır:
“Lobi hâlâ kalabalıktı, çarpma kapıya ulaşana kadar itişip kakışan insanlar arasında kendine yol açması gerekti. (…) Herkes telaş içinde, aceleyle birbirine dirsek atarak, birbirini ittirerek bu arbedede koşturuyordu, yanı başında kendine yol açarak ilerleyen eşarplı yaşlı bir kadın bileğine sıkı bir tekme savurduğu sırada yandan da kürekkemiğine darbe aldı. Caddedeki arabalar da tıkanmış trafikte gıdım gıdım ilerleyebiliyordu, üst üste yığılmışlardı, yayalara karşıdan karşıya geçme şansı tanımıyor, motorları bağırtıp kornalara abanıyorlardı. Her türden taşıt görmüştü; arabalar, kamyonlar, devasa nakliye araçları, troleybüsler, otobüsler, ne var ki memleketten ya da başka yerlerden tanıdığı markalardan henüz bir tanesi bile gözüne çarpmamıştı.”

Devamı hurriyet.com.tr

Kaynak: kitapyurdu.com
Çevirmen:Sevgi Can Yağcı Aksel
Yayın Tarihi:31.05.2023
ISBN:9786057643995
Dil:TÜRKÇE
Sayfa Sayısı:240
Cilt Tipi:Karton Kapak
Kağıt Cinsi:Kitap Kağıdı
Boyut:13 x 19.5 cm
16,474FansLike
639FollowersFollow