Küçücük ama bir o kadar romantik
Bundan bir ay kadar önce esas olarak Sziget Festivali için gittiğimiz Budapeşte için söylenebilecek çok şey varken benim aklıma ilk gelen şey; temiz. Ben hayatımda bu kadar temiz başka bir şehir görmedim. Zannedersin her gün şehrin tozunu alıyorlar, ya da bizim evlere yaptığımız bahar temizliğini yeni bitirmişler, o derece. Yoksa güzel binaları, Tuna Nehri üzerindeki köprüleri, gece ışıl ışıl hali ile küçük bir Paris kendisi.
Şehir aslında Buda ve Peşte adlı iki yakadan oluşuyor. Tuna Nehri’nin böldüğü bu iki yakadan tepelik olan ve halkın yaşadığı Buda, düzlük olan Peşte’de ise daha çok turistik alanlar yer alıyor.
Festivalden arta kalan zamanlarda gezebildiğimiz Budapeşte’nin bir yerlisini tanıyor olmak bize müthiş zaman kazandırdı. Hiçbir şeyi şansa bırakmadan doğru noktaları en kısa sürede gezme şansına sahip olduk. İlk gün parlamento binası ve Szent Istvan Bazilikası etrafında dolanıp hem yağmurdan kaçmak hem de ısınmak için güzel şarap butiklerinden birine daldık. Burayla kıyaslandığında çok uygun fiyatlara birbirinden güzel Macar şaraplarını tatma fırsatı yakalayabilirsiniz. Fiyat demişken, Macar Forint’i (HUF) bol sıfırıyla beni eski günlerimize götürdü. Binlikler havada uçuşuyor. İlk başta biraz karışık gelse de paradan 2 sıfır attığınızda tam TL karşılığını bulabiliyorsunuz.
Devamı>>>