Halkların ulusal bilinçlerinin oluşmasında askerlerin önemli bir payı vardır. Savaşlarda bir ulusun ordusunun gösterdiği başarılar tarih içinde efsanelerin doğmasına neden olur. Kahramanlık öyküleri nesilden nesle aktarılır.
İşte Macar ulusunun gurur kaynağı da Macar Süvarileridir (Huszar –Husar diye okunur). İnsanla atın bütünleşmesiyle doğan bu ordu gücü, hızlı ve atak hareket kabiliyetiyle, savaşlardaki büyük manevra gücüyle, düşmanı şaşırtan koordinasyon yetenekleriyle Avrupa’da bir zamanlar nam salmıştır.
Macar süvarilerinin tarihi çok eskidir. Macar kavminin bu topraklara gelmesiyle birlikte yani Binli yılların başında Avrupa’da tanınan bu hafif süvariler aslına bakılırsa Asya göçebe halklarının akınlarda uyguladıkları kuralları uygulayan savaşçılardı. Göçebe halklara özgü süvarileriyle düzenledikleri akınlarda vur kaç yöntemiyle, Avrupa’nın yerleşik halklarına korku salmışlardı. Atlarıyla ileri giderken, geriye dönerek özel yaylarıyla ok atmaları da o zamana dek görülmüş şey değildi.
Macar atlı süvarilerinin bugün Macarcadaki adı olan Huszar ilk kez yazılı olarak 1341’de kayıtlara girdi. Bu kökeni Sırp Hırvat dilinde olan bir kelimeydi ve ‘ganimet peşinde dolağan, yağmacı yiğit’ anlamına geliyordu. İlk başlarda sadece ganimet peşinde koşan akıncılara verilen bu ad daha sonra tüm süvarilerin ortak adı oldu.
Macar süvarileri Kral Matyas döneminde Osmanlın sipahilerine benziyordu. Kıyafetleri: miğfer, koyun derisinden bir başlık, sırtlarında manda ya da kurt derisinden bir yelek ve çok ağır olmayan bir zırhtan oluşurdu. Silahları da kılıç, balta ve gürzden ibaretti.
Bu dönemde bu süvariler ayrı bir güç, ya da ordunun bir kolunu oluşturmuyorlardı. Toprak sahibi soylular tarafından bu birlikler kuruluyor ve bağlı oldukları soylu ile birlikte savaşa gidiyorlardı. Habsburg imparatorluğu döneminde artık ordunun organik bir parçası olarak Huszar (süvari) birlikleri kurulacaktı.
1541’de Osmanlının bu bölgeyi fethetmesiyle Macaristan 3 ayrı parçaya ayrıldı. Avusturya imparatorluğu ordusunda bu dönemde Huszar Birlikleri oluşturuldu. Hatta İmparatorun ünlü koruma birliği de Macar süvarilerden oluşuyordu. XVII. Yüzyılın sonunda Macar süvarileri silah olarak tüfek de taşımaya başladılar.
Macar ulusunun Avusturya’ya karşı ilk isyanı olan Rákóczi bağımsızlık savaşının yenilgiye uğramasının ardından Macar saflarında çarpışan süvari birlikleri (Huszarlar) ülkeyi terk edip başka ülkelerin ordularına katılarak orada süren bağımsızlık savaşlarına katkıda bulundular. Böylece benzer süvari birlikleri Prusya’da, Bavyera’da, Fransada’da da oluşturuldu. Macar süvarileri özellikle de 1859 İtalya savaşlarında özgürlük için bayrak açan Garibaldi’nin ordusunda da savaşlara katıldılar.
Macar süvarileri 1848-1849 Macar bağımsızlık savaşının en önemli ordu güçlerinden biriydiler. Onların cesareti pek çok muharebenin zaferle sonuçlanmasında belirleyici oldu. Bağımsızlık savaşının yenilgiye uğramasının ardından Avusturya İmparatoru Macar süvarilerini Macar topraklarından uzak bölgelere götürdü, oralarda yerleştirdi. Bu arada Macar süvarilerinin resmi kıyafetleri de değişti. O zamana kadar kullanılan yeşil ceket ve kırmızı pantolon yerine (bu renkler Macar bayrağını anımsattığından) süvarilerin üniforması mavi oldu.
Birinci Dünya savaşı Macar süvarilerinin kaderini de değiştirdi. Savaş, genellikle siperlerde geçtiğinden süvarilerin sayısı azaltıldı, onların yerini piyadeler aldı. Bu arada şu da unutulmamalı ki, savaşın ilk yıllarında çok sayıda at telef olmuştu ve süvari birliklerinin at ihtiyacını karşılamak kolay değildi.
İkinci Dünya Savaşında süvarilerin görevi genellikle piyadeler ve zırhlı araçlı birlikler arasında bulunmaktı. Bazen, kötü hava koşullarının etkisiyle araçlar çamura saplanıp kaldığında süvariler baskınla düşmanı şaşırtırlardı. Zamanla süvarilerin yerini zırhlı birlikler aldı. İkinci dünya savaşının ardından ise Macar süvari birlikleri tamamen lağvedildi.
Macar süvarileri pek çok halk geleneğine, şarkı ve türkülere girmiş, meydanlara, sokaklara adını vermiştir. Destan ve efsanelerde kahramanlıkları anlatılan süvarilerin Macar kültüründe çok önemli yeri vardır.
Türkinfo
Macaristan Ankara Büyükelçiliğinin desteğiyle hazırlanmıştır.