Son yıllarda Avrupa ülkelerinde göçmenlere karşı olmayı politikalarının ana ilkesi haline getiren partilerin oy oranlarının sürekli yükselmesi, Avrupa kamuoyunda “Göçmen istemiyoruz” tavrına desteğin arttığını tartışmasız bir şekilde ortaya koyuyor.
Alman Friedrich Ebert Vakfı’nın Macar bilim insanları tarafından hayata geçirilen araştırması başta “Bu tavrın nedeni ne?” olmak üzere bir dizi soruya yanıt arıyor.
Araştırma, Avrupalı siyasetçilere de bir rehber sunuyor.
Hangi ülke, göçmenleri ne oranda reddediyor?
Araştırmada Avrupa ülkelerinde yapılan anketlerle ve European Social Survey verilerinin kullanımıyla ilk olarak şu soruya yanıt aranmış:
“Farklı bir ülkeden ve kültürden gelen bir insanı arkadaşınız, eşiniz, komşunuz veya işyerinde şefiniz olarak ne kadar kabul edebilirsiniz?”
Ankete katılanlar bu soruyu 1-10 arasında not vererek değerlendirmişler. Bu soruya verilen yanıtlardan Macaristan’ın yüzde 48 ile göçmen karşıtlığında açık ara önde olduğu ortaya çıkıyor. Macaristan’ı yüzde 29 ile Estonya ve yüzde 28 ile Çek Cumhuriyeti takip etmiş.
Listenin sonunda, yabancı karşıtlığının en az olduğu yüzde 7 ile Almanya, yüzde 3 ile Norveç ve yüzde 2 ile İsveç var.
Hangi ülke, göçmenleri ne oranda reddediyor?
Göçmenleri reddetmenin arkasında hangi nedenler yatıyor?
Uzmanlar göçmenleri “istememe” olgusunun nedenlerini de araştırmışlar. Göçmenleri reddedenlerin bunu hangi nedenlerden ötürü yaptıklarını ortaya çıkarmaya çalışmışlar.
Araştırmayı yapan uzmanlar Avrupa ülkeleri vatandaşları tarafından vurgulanan, göçmenlerin gelmeleriyle birlikte ortaya çıkabilecek “tehditleri” 5 grupta toparlamışlar.
Bunlardan ilki “işsizlik korkusu”. Yani “Göçmenler gelirse ülkemde işsizlik artar, ben de işsiz kalabilirim” korkusunun en yüksek olduğu ülke yüzde 66 ile Macaristan. İkinci sırada yüzde 65 ile Çek Cumhuriyeti var. Bu sıralamada üçüncü ülke Slovenya.
Çizelgenin sonunda göçmenlerin gelişine bağlı “işsizlik korkusunun” en az olduğu üç ülke ise Almanya, Norveç ve İsveç var.
Göçmenlerin gelmesiyle işini kaybetme korkusu
‘Göçmenler gelirse refahımız düşer‘
Göçmenlere karşı olma nedeni olarak “Göçmenlerin ülkeye gelmesi refah düzeyimizi etkiler, hayat koşulları zorlaşır” diyenlerin oranı yüzde 63 ile Çek Cumhuriyeti’nde en yüksek. Bu ülkeyi yüzde 62 ile Macaristan ve yüzde 61 ile İspanya takip ediyor.
“Refah düzeyimiz düşer” çizelgesinin en sonunda ise Avusturya, Norveç ve İsveç var.
Göçmenlerin gelişiyle refah düzeyimiz düşer
‘Göçmenler bizim için kültürel bir tehdit‘
Göçmenlere karşı olmayı, onları kültürel bir tehdit olarak görmekle gerekçelendirenlerin oranı yüzde 51 ile Macaristan’da en yüksek düzeyde.
Macaristan’ı yüzde 50 ile İngiltere izliyor. Üçüncü sırada ise yine yüzde 50 ile Avusturya var.
Bu grubun sonunda yüzde 37 ile Almanya, yüzde 32 ile Finlandiya ve yüzde 27 ile İsveç bulunuyor.
Göçmenleri kültürel tehdit olarak gören ülkeler
‘Göçmenler bizim için dini bir tehdit‘
“Göçmenler gelirse bu bizim dinimiz için bir tehdit olur, ve göçmenlere karşı olmamız öncelikle bu nedenledir” diyenlerin en yüksek olduğu ülke yüzde 58 ile Çek Cumhuriyeti. Onu yüzde 55 ile Fransa ve yine yüzde 55 ile İngiltere takip ediyor.
Bu grubun son üç ülkesi ise yüzde 47 ile Polonya, yüzde 45 ile İsveç ve yüzde 42 ile Finlandiya.
Göçmenleri dini bir tehdit olarak gören ülkeler
‘Göçmenler bizim için kriminal bir tehdit‘
Ülkeye gelecek olan göçmenlerin ülkedeki suç işleme oranını arttıracağı düşüncesiyle göçmenlere karşı olanların oranı yüzde 70 ile Avusturya’da en yüksek. Sonra yüzde 68 ile Norveç ve yüzde 67 ile Çek Cumhuriyeti geliyor.
Bu kategoride son üç ülke yüzde 58 ile Fransa, yüzde 57 ile Estonya ve yine yüzde 57 ile Polonya.
Göçmenleri kriminal tehdit olarak gören ülkeler
Avrupa ülkelerinde ‘korku katsayısı‘
Araştırmada ayrıca vatandaşların göçmenlere karşı olmasının gerisinde yatan nedenleri ortaya çıkarmaya yönelik sorulara verilen yanıtlara göre tek tek ülkeler bazında bir korku katsayısı da hazırlamış.
Buna göre Avrupa’da göçmenlerin ülkeye gelmesinden en çok korkan ülkelerin sıralaması şöyle.
Avrupa ülkelerindeki ‘korku katsayısı’
Araştırmaya göre göçmenlere karşı duyulan kuşku ve korku, o ülkede siyasi ve ekonomik karar alıcılara karşı duyulan güvenle de bağlantılı.
Ülke yönetiminin istikrar içinde olduğu, toplumsal çalkantıların az ve ya da yasalara olan güvenin yüksek olduğu ülkelerde göçmenlere karşı duyulan korku da daha düşük.
Araştırmaya göre eğitim oranının yüksek olduğu ve çok kültürlülüğün geleneklerinin bulunduğu ve de insanların kendilerini genel olarak güvende hissettikleri ülkelerde göçmenleri kabul etme oranı da yüksek. Araştırmacılar bu ülkelere örnek olarak İskandinav ülkelerini ve Almanya’yı gösteriyorlar.
Buna karşın sosyalizm döneminin uzun bir dönem dışa kapalı toplumlarının yarattığı sorunları aşamayan ve demokratik gelenekleri güçlendiremeyen Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde göçmen karşıtlığının çok yüksek olduğuna araştırmacılar özel olarak da dikkat çekiyorlar.
Araştırma göçmen karşıtlığının Macaristan’da bölge ülkeleriyle kıyaslandığında da neden daha yüksek olduğunun ipuçlarını da veriyor.
Araştırmaya göre yüzde 48 ile göçmen karşıtlığında açık ara önde giden Macaristan’da, göçmen karşıtlığının net bir hükümet politikası olarak kabul edilmesi ve buna uygun bir şekilde aylarca kampanya malzemesi haline getirilmiş olması insanları doğrudan etkiliyor ve göçmen karşıtlığını arttırıyor.
Göçmenlere karşı tavır yaşa ve cinsiyete göre değişiyor mu?
Araştırma, göçmenlere karşı olmanın ülkeden ülkeye farklı olmak üzere yaş gruplarına ve cinsiyete göre de değiştiğini ortaya koyuyor.
Kuşaklara göre bakıldığında örneğin öncelikle İsveç’te ve İngiltere’de yaşlı kuşaklar arasında yabancı karşıtlığı en yüksek orana ulaşıyor.
Yabancı karşıtlığının cinsiyetlere göre değiştiği ülkeler sıralamasında İsveç, Çek Cumhuriyeti, Avusturya ve Macaristan önde gidiyor.
Almanya’da ise yine cinsiyete ve yerleşim alanına bağlı olarak göçmenlere karşı olan tavır değişiyor. Kadınlar ve büyük şehirlerde oturanlar göçmenlere karşı daha hoşgörülü bir tavır ortaya koyuyorlar.