Bu ayki soylesimizi Turkish Expat topluluğunun kurucularından Emre Yapanar ile gerceklestirdik. “Macaristan’ı daha çok pastel renklerin hakim olduğu antik bir yağlı boya tablosu gibi canlandırıyorum.”
Turkish Expat topluluğunun kurucularından olarak Macaristan`da yaşamak konusunda izlenimleriniz nelerdir?
Macaristan’da yaşam benim için genelde sade, ama sürprizlerle dolu bir renkliliği de var bu sadeliğin. Kafamda Macaristan’ı daha çok pastel renklerin hakim olduğu antik bir yağlı boya tablosu gibi canlandırıyorum.
Yalın bir manzara tablosu, yeşilin hakim olduğu, ama capcanlı renkleriyle manzaranın içindeki o rengarenk çiçekleri ara ara görmek mümkün her an. Turkish Expat topluluğu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Bu grup Macaristan’da çalışan Türk profesyonellerin sosyal birliktelik ve deneyim paylaşımı amacıyla bir araya geleceği ortamı yaratmak için kuruldu. Başlangıç olarak herhangi siyasi ve dini bir amaç gütmeden Türkleri ve Türkiye’yi en doğru şekilde tanıtmak hedef olarak belirlendi. Bunun için ilk adımın Türk kültürünü, Türkçe’yi ve Türkiye’yi doğru tanıtmaya yönelik uygun görülen ilgili faaliyetlere destek vermek olduğunu düşündük. Bu doğrultuda amaçlarımızdan bazılarını aramızdaki sosyal dayanışmayı, bağları ve iletişimi güçlendirmek olarak belirledik. Birbirini yeren, çekiştiren ve eleştiren bireylerin barınamayacağı, yaşadığımız topluma faydalı, başarılı bireylerin oluşturduğu, birbirine destek olan ve yücelten bir grup olmayı temenni ediyoruz. Grubumuzun aynı zamanda yeni gelen Türklere sosyal destek olmasını amaçlıyoruz. Ayrıca Macaristan’dan ayrılanların her zaman iletişimde kalabilecekleri ve geri döndüklerinde çevrelerini aynı yerde bulacakları bir grup olmayı hedefliyoruz. Yanlız şunu da hemen belirteyim bu aşamada grubumuz herkese açık değil ve devamlılığı olacak bir çekirdek grubun, sağlam bir grup yapısının oluştuğunu görmeden de bu kuralımızı değiştirmeyi düşünmüyoruz. Yukarıdaki tanımlara göre bir çizgi belirledik ve o çizgide olan ve profesyonel olarak çalışan türkleri biz zaten buluyoruz. Tabii bizlerle tanışmak, fikir alışverişinde bulunmak ve Macarca/Türkçelerini geliştirmek isteyen Türk ve Macar arkadaşlarımızı da düşündük ve Türk-Macar Sohbet ve Tartışma Kulübü’nü kurduk.
Etkinlikler için neler planlıyorsunuz?
Önümüzdeki etkinlikleri üyelerimizden gelen istekler sonucunda aşağıdaki gibi belirledik: Budapeşte gezileri, Tuna gezisi, şehir gezileri, kamp gezisi, günübirlik tracking, konser, opera, sinema, şarap tadımı için mahzen ziyareti var. Şimdiye kadar gerçekleştirilen çalısmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Geçtiğimiz aylarda üyelerimizle Türk Film Klubü’nün haftalık Türkçe film gösterimlerine katıldık. Bunun yanında 29 Ekim’de resepsiyona katılım yaptık ve ardından bu önemli günü aramızda kutladık. Tarık Demirkan’ın organize ettiği Csarnok’taki Türk Günlerine topluca katılım organize ettik. Bir türk üyemizin ortak olduğu Sit’n Eat adlı restorana topluca akşam yemeğine gittik. Beraber buz pateni kaymaya giderek daha çok düşerek bu spor dalındaki marifetlerimizi sergiledik. Peter Frankl’ın – “Brahms Quartetleri” dinletisine ve Offenbach’ın “Hoffman’in Masalları” operalarını beraber seyrettik. Tabii Müpa’daki Fazıl Say konserini de kaçırmadık.
Macaristan`a -Budapeşte`ye gelme sebebiniz ne idi?
Yurtdışında kariyerim için gerekli, aradığım özelliklerde bir iş fırsatı kolluyordum hep. Aradığım fırsatı Budapeşte’de buldum ve buraya gelme kararı aldım.
Budapeşte`de yaşamın size göre en iyi tarafı nedir? Burada yaşamak sizde bir değişiklik yarattı mı?
Sadece Budapeşte’de değil ama ülke dışında herhangi bir yerde çalışmanın bende çok büyük değişiklikler yarattığını söyleyebilirim ve bence yine Budapeşte’de yaşamanın en iyi tarafı bu. Zaten amaç günlük hayatta toplumun ve onu yönlendirenlerin empoze ettiği kalıpların dışına çıkarak gerçeklere dışarıdan bakabilmek. Insanın sosyal bir canlı olduğu düşünülünce, etkileşimler de dikkate alındığında bunu yurtiçinde tam anlamıyla yapabilmek pek mümkün olmuyor.
Budapeşte`yi birkaç kelime ile tanımlayabilir misiniz?
Klasik Tuna, klasik müzik ama modern yaşam, Avrupa’dan Balkanlar’a geçişin izleri heryerde, insanlarda.
Macar`ca konuşuyor musunuz ya da öğreniyor musunuz? Sevdiğiniz kulağınıza hoş gelen macarca bir kelime var mı?
Macarca’yı henüz malesef sadece başlangıç seviyesinde kullanıyorum. Hala haftada 1.5 saat ders alıyorum ama vakitsizlikten dolayı istediğim gibi geliştiremedim. Macarca kelime olarak favori cümlem “Örülök megismertem”.
Söyleşi: Elif Zerenman