Atatürk’ün Vefatı ve Macaristan’daki Yankıları

14ÖZET

Macaristan halkının Atatürk’e duyduğu hayranlığın temelinde onun önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı ve hemen sonra kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti yatmaktadır. Bunun yanı sıra geçmişten gelen etnik ve kültürel yakınlıklar Atatürk döneminde Türk- Macar dostluk bağlarının daha da güçlenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Atatürk’ün ölümü bütün dünyada olduğu gibi Macaristan’da da büyük yankı ile beraber, bu dostluğun bir ürünü olarak büyük bir üzüntü uyandırmıştır.

Bu çalışmada Atatürk’ün ölümünün Macar kamuoyundaki yankıları ve Macarların Atatürk’e bakış açısı ele alınmıştır.

ABSTRACT

I- Atatürk Döneminde Türk – Macar İlişkilerine Kısa Bir Bakış

Macaristan’da yaklaşık yüz elli yıldan fazla süren Türk egemenliği devrinde yaşanan kültürel ilişkilerden sonra, XIX. yüzyılda bilimsel çevrelerde başlayan araştırmalar iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmiş, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’nun yanında yer alması, Türk – Macar dostluk bağlarını pekiştirmiş ; Kurtuluş Savaşı öncesinde kültürden siyasete, sağlıktan ekonomiye kadar bütün alanlarda iyi ilişkiler kurulmuştu.1

I. Dünya Savaşı’ndan sonra, topraklarının 2/3 ünü komşu ülkelere kaptıran Macaristan’da, Atatürk’ün başlattığı bağımsızlık mücadelesi Macar ulusunun geleceği için de bir ümit kıvılcımı teşkil ettiğinden2 , Türk Kurtuluş Savaşı yakından izlenmiş3, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında Anadolu’daki yeniden yapılanmanın her adımı Macaristan’da coşkuyla karşılanmıştır.4 Atatürk’ün yaptığı inkılâplar büyük hayranlık uyandırmıştır.5 Lozan Antlaşması yürürlüğe girdikten sonra Macaristan’la diplomatik ilişkiler kurulmuş6, dostluk7, ikamet8, ve ticaret antlaşmaları9 imzalanmıştır. Atatürk döneminde karşılıklı ilişkiler en üst düzeye ulaşmıştır10. Pek çok Macar uzman Türkiye’de çeşitli alanlarda çalışmıştır”. Bizzat Atatürk’ün emriyle 1935′te Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde bir Hungaroloji kürsüsü kurulmuştur12. Yalnız II. Dünya Savaşı öncesinde Macaristan’ın İtalya ile anlaşarak, revizyonist devletler safında yer almasına karşılık, Türkiye’nin 1934′te Balkan Paktını imzalayarak anti -revizyonist kampa katılmasının iki ülke ilişkilerinde yarattığı olumsuzluk, Atatürk’ün enerjik tutum ve ileri görüşlülüğü sayesinde giderilerek, ilişkiler güçlendirilmiştir13.

II- Atatürk’ün Vefatı ve Macaristan’da Uyandırdığı Yankılar

Bütün dünyada olduğu gibi, Atatürk’ün ölüm haberi Macaristan’da büyük yankı uyandırmıştır.

Macaristan Krallığı naibi Amiral Miklos Horthy, 1933′te Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. yıl dönümünü kutlarken Atatürk için bir dilekte bulunarak “uzun yıllar kardeş milletin refah ve saadeti için görevine devam etmesini dilemişti.” Ancak Atatürk’ün ölüm haberi üzerine Horthy bütün Macar halkı ile birlikte Türkiye’nin ulusal yasını paylaşmıştır14. Ölüm haberi Budapeşte’de halkın ve gazetecilerin en çok meşgul oldukları konu olmuştur. Halbuki o günlerde bütün Budapeşte ve Macaristan’ın meşgul olduğu yalnız bir olay vardı; Çekoslovakya’dan tekrar Macaristan’a iade edilen toprakların işgali. Macaristan bu olayı büyük şenlikler içinde kutluyor, işgal edilen alanın en büyük şehri ve Macarlığın en eski merkezlerinden biri olan Kassa şehri, başta kral naibi Horthy olduğu halde bütün Macar devlet adamlarının, seçkinlerinin ve gazetecilerinin toplandığı yer oluyordu. Macaristan böyle büyük bir şenlik içinde iken, Atatürk’ün ölüm haberi gelmiş ve bu haber bütün Budapeşte’de büyük bir üzüntü yaratmıştır15.

Atatürk’ün ölümü nedeniyle kral naibi Amiral Horthy hemen TBMM Başkanına içten bir başsağlığı telgrafı çekmiş ve aynı zamanda özel kalem müdürünü de Türkiye Büyükelçisine göndererek taziyelerini bildirmiştir16. Diğer taraftan Macar Mebusan ve Ayan Meclisleri o günkü celselerinin başlangıcını Atatürk’ün hatırasını anmaya ayırmışlardır. Mebusan Meclisinde Başkan Dr. Korniş ayağa kalkarak şöyle demiştir:

“…O sonsuza dek gözlerini kapadı. Milletinin politik, sosyal askerî, idarî ve kültürel yaşam tarzını kökten değiştirdi. Dünyanın gelişmesinden geri kalmış köhne bir durumdaki Türklükten modern bir millet, ilerlemeye yetenekli bir devlet yarattı. Önce hakkı olan GAZİ unvanını aldı,çünkü O tüm düşmanlara karşı, askerî dehası ve örgütçü gücü ile kısa zamanda zafer kazanarak yurdunu parçalanmaktan kurtardı. O, ilk olarak azimle ve cesurca galip devletlerin haksız barış emirlerine karşı gelerek, yurdunu aşağılayan Sevres barış antlaşması porselenini parçalayarak milletin yeniden birliğini sağladı. Olağanüstü inanç, atalarından gelen gücü ile uyumakta olan milletinin hudutsuz ilerleyebileceğine olan performansı olduğunu hissetti.O, savaşların savaşından sonra, ilk devlet adamı olarak ihmal edilmiş milletteki gizli fizikî ve ruhî enerjiyi gelişmeye dayandırarak politikasını Türk köylü tabakasının toprağından gelen güçle on iki yıl içerisinde hemen hemen her yönü ile çökme durumundaki memleketi yeniden yaşama kavuşturdu. Önce asker komutan, sonra halk lideri olarak karmaşalıktan bir askerî düzen yarattı. Bir halk lideri olarak da milletin içindeki değerleri bilinçli bir hukuk düzeyine yükseltti ve ona canlılık verdi…”

Ayan meclisinde ise Kont Szechenyi, modern Türkiye’nin yaratıcısı Atatürk’ün ölümünün Macaristan’da uyandırdığı üzüntü ve eleme çok heyecanlı bir dille tercüman olmuş17, bütün parlamento üyeleri bu sözleri ayağa kalkarak dinlemişlerdir18.

Başbakan İmredy Atatürk’ün cenaze töreninin yapılacağı 21 Kasım pazartesi günü Macaristan’ın millî matem günü kabul edilerek, bütün memlekette resmî binalara siyah bayrak çekilmesini emretmiştir. Harbiye Nazırı ve Budapeşte Belediye Başkanı da askerî binalar ve belediye binaları için aynı kararı almışlar. Belediye başkanı Budapeşte halkını da ayrıca siyah bayrak çekmeye davet etmiştir19. Atatürk’ün cenaze törenin yapıldığı bütün kurum ve evlere matem bayrağı çekilmiş20, sokak lambalarına bile siyah krepler asılmıştır21. Macaristan cenaze törenine general Jenö Ruszkay başkanlığında, kurmay binbaşı Imre Nemeth ve albay Sandor Magyarossy’den oluşan bir heyet göndermiştir22.

Macar basını da Atatürk’ün ölümü haberlerine geniş yer ayırmıştır. Ölümü haber veren gazetelerde Atatürk’e ait makaleler birinci sayfaları işgal etmiştir. Macaristan’ın büyük şenliğine, yeni kurtarılan topraklara ait haberler ikinci ve üçüncü sayfalara bırakılmıştır23.

 

Devami: >>>