Dr. Erjada Progonati
Türk-Macar Ortaklığının Arka Planı
Devletler dış politika uygulamalarında dikkat çekmemek, dirençle karşılaşmamak veya hedef ülkede siyasi, kültürel, dini vb. gibi nedenlerden oluşan olumsuz algıyı aşmak için öteki devletlerle ortaklıklar kurar. Bu ortaklıklar, kurulan ekonomik, siyasi ve kültürel mekanizmalarla ortak çıkar alanlarına yönelik rol paylaşımı şeklindedir. Örneğin, İsrail’in Türk şirketleri ile ortaklıklar kurarak Kuzey Irak’ta yatırımlar yaptığı iddiaları bulunmaktadır.
İsrail’in bu davranışının temel sebebi, hedef bölgede başka rakip devletlerin husumetini çekmemek ve faaliyetlerini rahatça yapabilmek için olumlu imaja sahip bir devletin etkinliğini kullanmak olduğu söylenebilir. Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkiler bu şekilde değerlendirilebilir. Macaristan, Türkiye’nin Avrupa’ya yönelik politikalarında, ekonomik, siyasi ve kültürel konularda katalizör görevi görebileceğini söylemek mümkündür. Bu tarz ortaklıklar kurmanın diğer sebebi ise orta ölçekli bir ülkenin dış politika kapasitesi aşmasın durumunda bunun getireceği ekonomik maliyetleri tek başına taşıyamayacak olmasıdır. Örneğin, İran’ın Ortadoğu’da aşırı genişlemesinin İran ekonomisine ağır maliyetleri olmuştur ve bu maliyetler İran’da yaşanan son sokak olaylarında sloganlar şeklinde kendini göstermiştir.
Orta ölçekli bir ülke olan Türkiye’nin geniş Osmanlı coğrafyasında etkili bir dış politika izleme amacına sahiptir. Ancak kapasite ile hedefler arasında yer yer boşluklar oluşmaktadır. Türkiye, stratejik işbirliği geliştirdiği Macaristan ile imkânlarını birleştirmek suretiyle dış politika hedeflerine ulaşmaya çalıştığını söylemek mümkün. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Macaristan dönüşü yaptığı açıklamada bu niyet açıkça görülmektedir. “NATO müttefikimiz, Macaristan ile bölgesel meselelerdeki işbirliğimizi ve Macaristan’ın, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine vermiş olduğu desteği önemsiyoruz. Uluslararası alandaki işbirliğimizi Avrupa sınırlarının ötesine taşıyor. Afrika ve Orta Asya’da da imkânlarımızı birleştiriyoruz. Afrika’nın kalkınma çabalarına katkı sağlamak amacıyla Macaristan ile birlikte çalışmaya devam edecek, Asya ile Macaristan arasındaki ilişkilerin daha da güçlenip çeşitlenmesi konusundaki desteğimizi sürdüreceğiz.”
Türkiye ve Macaristan arasında güçlü tarihi ve kültürel bağlara sahiptir. Macaristan ve Türkiye aynı zamanda uluslararası arenada birçok ortak vizyonu paylaşmaktadırlar. NATO ittifakı ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası örgütlerde yer almaları ve Macaristan’ın Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği destek, iki ülke arasındaki yakın işbirliğinin birer göstergeleridir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı sırasında, Şubat 2013’te Macaristan’ı ziyaret ettiğinde iki ülkenin lideri Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSİK) kurulmasına karar verdi. Başbakan Viktor Orban’ın Aralık 2013’te Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında YDSİK’nin de ilk toplantısı yapıldı. Yüksek Düzeyli Stratejik işbirliği konseyi, ekonomik anjagman politikaları vasıtasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi hedeflenmektedir. YDSİK’nin ikinci toplantısı, Şubat 2015’te Budapeşte’de, üçüncüsü ise Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban başkanlığında Mayıs 2017 yılında Ankara’da gerçekleştirildi. Dördüncü YDSİK toplantısı, 2019’da Budapeşte’de yapılması beklenmektedir.
Türkiye, Viktor Orbán’ın kalbinde özel bir yer tutuyor gibi görünüyor. 2010 yılında ikinci kez başbakanlığa gelmesinden bu yana, Orbán dünya siyasetinde önemli aktör haline gelmek için yola çıktı. En başından beri Türkiye’nin özellikle Avrupa Birliğine üyeliğini desteklemiştir. 2013 yılına gelindiğinde, Orbán iki ülke arasında güçlü bir ikili ilişki kurmayı başarmıştır ve O yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 125 Türk işadamıyla Budapeşte’yi ziyaret etti. 2012 yılında, iki ülke arasındaki ticaret hacmi sadece 1.7 milyar dolardı. Orbán’ın iki ülke arasındaki ekonomik hacmin 2015 yılına kadar 5 milyar dolara yükselmek istediğini söyledi. 2013 yılının Aralık ayında ise Viktor Orbán Ankara’yı ziyaret etti.
Macaristan 10 milyonluk bir nüfusa sahip olmasına rağmen yıllık ihracat rakamı 110 milyar dolar iken, 81 milyonluk nufüsa sahip Türkiye’nin ise 145 milyar dolarlık ihracat hacmi var. Ayrıca, Türkiye’nin iş imkanları ve ekonomik başarıları, Macaristan’la kıyaslandığında daha düşüktür. Orbán’a göre Macaristan’ın ekonomik büyümesinde, yatırımcılara verilen % 15’ten daha düşük vergi oranının ve devlet teşviklerinin rolü büyüktür. Diğer bir neden ise Macaristan Avrupa Birliği’nin bir parçası olmasıdır.. Macaristan’ın AB üyeliği, onula işbirliği yapacak ülkelerin 500 milyonluk bir pazara da girmesini sağlamaktadır. Bu bakımdan Türkiye’nin Macaristan ile yakın ilişkisi Türkiye’ye Avrupa pazarında etkili olmasını sağlamaktadır.
Türk Başbakanı Yıldırım’ın 2017 yılında yaptığı Macaristan ziyaretinde, 500 Türk iş adamının Macaristan’da yaklaşık 100 milyon yatırımı olduğunu, 40 Macar iş adamının ise Türkiye’de 10 milyar dolar yatımı olduğunu vurgulamıştır. Türk Başbakanı, durumun iyileştirilmesi konusunda iyimser olmadığına yönelik bir izlenimim bırakmış, Türk ve Macar işadamlarının üçüncü ülkelerde işbirliği yapmalarını önermişti. Bu durum, iki ülkenin farklı bölgelerde işbirliği yapmasının iki ülke için önemini göstermektedir.
Sonuç olarak iki ülke ortak alanlarda işbirliği yaparak, Avrupa içinde ve küresel anlamda süreçleri etkilemek istemekte ve bunu yapabilmek için iki ülkenin ulusal güç kapasitelerini birleştirmek zorunda olduklarının farkındadır.
SoDip Uyarı: Yazılar kişisel görüşleri yansıtır; kurumları bağlamaz.
www.sodip.org
Merhaba değerli Macar kardeşlerim.
Adım Fatih, tarihimiz konusunda konuşabileceğim ve tanışabileceğim Macar arkadaşlar aramaktayım. fatihdogan343@gmail.com mail adresinden iletişime geçebilirsiniz.
Saygılarımla.