Polgár ailesi dünya satrancına bir daha silinmemek üzere bir imza attı: Ailenin üç kızı da değişik kategorilerde dünya şampiyonluğu kazandı – 1969 doğumlu Zsuzsa Polgár, 1976 doğumlu Judit Polgár ve 1974 doğumlu Zsófia Polgár kardeşler bu başarıyla tüm dikkatleri üzerlerine çektiler.
“Bir Dahi Yetiştirebilirsin” kitabının yazarı, eğitim uzmanı baba László Polgár, anne babaların çocuklara verecekleri özel eğitimle, onları hayatın herhangi bir alanında, “dahi çocuk” olarak yetiştirebileceklerini iddia ediyor.
Bazı eğitimciler baba László Polgár’ın bu yöntemini despotça bulsalar da sonuç ortada: ailenin her üç kızı da satrançta değişik kategorilerde ve zamanlarda dünya şampiyonu oldular.
Kızlardan en büyüğü olan Zsuzsa 4 dünya kadınlar şampiyonluğu sahibi. Dünya kadınlar satranç listesinde birinci sıraya yükseldiğinde daha 15 yaşındaydı. On kez olimpiyatlarda altın madalya aldı. Ve olimpiyatlarda oynadığı 56 satranç müsabakasında hiç yenilgi almadığı için bir de Guinness rekoru sahibi.
En küçük kardeş Zsófia iki kez kadınlar satranç olimpiyat şampiyonu. 14 yaş altı satranç şampiyonu. 20 yaş altı hızlı satranç şampiyonu. Roma’da 1989’de dünyanın en iyi erkek satranççıları arasında düzenlenen 9 müsabakadan oluşan şampiyonada 8,5 puan toplayarak erkekler arasında da birinci oldu.
Ortanca kardeş Judit sekiz kez olimpiyat şampiyonu. İki kez kadınlar dünya şampiyonu. Macaristan Erkekler satranç takımına girmeyi de başararak iki kez de onlarla takım olarak dünya ikincisi oldu. Pek çok kez erkekler satranç şampiyonluklarında altın madalya sahibi. Bir kez de Budapeşte’de Rusya satranç ustası Garry Kasparov’la düzenlenen ikili müsabakayı 5-3 kazandı.
Peki, ama bu nasıl mümkün oldu? Bir ailenin üç çocuğu birden nasıl uluslararası satranç ustası olabildi? Başarının sırrı Polgár ailesinde babanın çok özel bir eğitim sistemi geliştirmesinde saklı. Anne ve baba kızlarını okula hiç göndermeden ve eğitimin merkezine satrancı oturtarak bu başarıya ulaştılar.
Onların inatla çocuklarına kendilerinin eğitim vereceğini söylemeleri ve çocukları okuldan almaları seksenli yılların Macaristan’ında kolay olmadı. Pek çok kez resmi makamlar aileyi mahkemeyle hapisle tehdit ettiler.
Baba, kızların da erkekler gibi düşünme yeteneğine sahip olduğunu, dolayısıyla satrançta kızların erkeklerden bir eksiğinin olmadığını savunuyor. Kendisiyle yapılan bir röportajda baba “kızlar için de eğer beklentileri çok yüksek tutan bir eğitim sistemi uygularsanız, onların verimlilikleri de buna bağlı olarak gelişecektir” diyor.
Geride kalan yıllar Polgár ailesinin eğitimini ve tezlerini doğrulamışa benziyor. Bugün Polgár kız kardeşlerin adı altın harflerle satranç tarihinde yazıyor. Her üç kız kardeş de bugün artık evli ve ikişer çocuk sahibi.
Ancak kız kardeşler babalarının izini sürmüyorlar. Onların çocukları artık okula gidiyor, normal bir hayat sürdürüyor. En büyük kardeş olan Zsuzsa Amerika’da satranç üzerine bir vakıf kurdu. Vakfın amacı dünyanın dört bir köşesinde kız olsun oğlan olsun çocukları satranç oynamaya teşvik etmek.
Judit’in de bir vakfı var. O da satrançtan yararlanarak özel bir eğitim sistemi geliştirilebileceğini savunuyor. Onun girişimlerinin bir parçası olarak satranç Macaristan’da 2013 yılından itibaren ilkokulların alt sınıflarında seçmeli ders olarak okutuluyor.
Zsófia ise grafik sanatçısı ve satranç öğretmeni olarak hayatını sürdürüyor.
2017 yılında Polgár Kız kardeşler adıyla hayat öyküleri filme uyarlandı.
Türkinfo
Macaristan Ankara Büyükelçiliğinin desteğiyle hazırlanmıştır.