Macar bilim hayatının en büyük şahsiyetlerinden olan János Bolyai aynı zamanda çağının en büyük matematik dehasıydı. “Geometrinin Kopernik’i” olarak da adlandırılan János Bolyai 1802 yılında Erdel’de dünyaya geldi.
Bugün artık Romanya topraklarında kalan Kolozsvár şehrinde doğan küçük János, aslında çekirdekten yetişme bir matematikçiydi: iyi bir matematikçi olan babası Farkas Bolyai oğluna daha konuşmayı öğrenmeden rakamları öğretmişti. Küçük János çok yetenekli bir çocuktu. Matematiğin yanı sıra müzik öğreniyor, keman çalıyor ve eskrim dersleri alıyordu.
“Dahi çocuk” olduğu konusunda tüm öğretmenleri hemfikirdi. 12 yaşında, yaşıtlarından dört sınıf üstte eğitim görüyordu.
Lise eğitiminin ardından, okuyacak parası olmadığı için, yatılı Viyana Askeri Okuluna kaydoldu. Daha giriş sınavlarında öğretmenleri kendine hayran bırakmıştı. Okul hayatı orada da müzik ve matematik etrafında geçti.
1823’de teğmen olarak mezun oldu ve Erdel’e geri dönüp Temesvar şehrinde bir devlet orman işletmesinde çalışmaya başladı. Ancak bir hobi olarak da olsa matematik çalışmaya devam ediyordu. Öylesine ki, 1823 yılında babasına yazdığı bir mektupta geometride “hiç bilinmeyen bir dünya keşfettim sanıyorum” diyordu.
Bahsettiği ve gerçekten de onun tarafından keşfedilen bu yeni geometri dünyası bugün “hiperbolik geometri” adıyla anılıyor. János Bolyai bu geometriyi babasına şöyle anlatıyordu: “eğer bir düzlemde verili bir doğru üzerinde bir noktada birden fazla paralel olabileceğini varsayarsak, bu durumda Öklid geometrisi ile aynı değerde bir başka geometri dünyasıyla karşılaşıyoruz”.
Genç matematikçinin bu keşfi geometriye yepyeni bir açılım getiriyordu. Sonraları modern fiziğin temelini oluşturacak olan bu teori olmaksızın modern matematiği düşünmek bile mümkün değildi.
1831 yılında babasının bir kitabının sonunda ek olarak yayınlanan ve “Appendix” başlığını taşıyan 26 sayfalık bilimsel makalesi matematik tarihinin bugün artık en önemli belgelerinden biri olarak görülmektedir. Ancak o yıllarda János Bolyai eserleri ve tezleriyle ve yeni geometriye şekil verecek düşünceleriyle bir türlü anlaşılamadı.
Bilim dünyasından umduğu tepkileri alamayan János Bolyai dünyaya küstü, kendi içine kapandı ve sürekli hastalıklarla boğuşan bedeninin de zayıf düşmesiyle genç yaşta emekli olup inzivaya çekildi.
1834’de, yani 32 yaşında kendi mülkiyetindeki çiftliğine çekilen Bolyai bir taraftan matematikle uğraşırken, diğer yandan da, bir geometri dünyası kadar matematiksel bir ahlaki sistem içeren felsefesini yaratmaya çalıştı.
Uzun süren hastalıklarının ardından 1860 yılında hayata veda etti. Mezar taşına “Ünlü matematikçiler arasında da en ünlüsüydü, ama ne yazık ki, büyük yeteneği kullanılamadan heba oldu” diye yazıldı.
János Bolyai çağından çok ileride yaşamıştı. Matematik dehasıyla 2000 yıllık bir matematik sorusunu çözüp geometride yeni perspektifler açmıştı. Ancak onun insanoğlunun düşünce sisteminde ne muazzam çığırlar açtığını bilim adamları ancak ölümünden çok sonra fark edebildiler.
János Bolyai’nin Appendix adını taşıyan makalesinde çerçevesini çizdiği düşünceler 2009 yılında UNESCO düşünsel dünya mirası listesine dahil edildi.
János Bolyai’nin adı bugün Macaristan’da pek çok lisede ve o zamanlar yaşadığı, bugün artık Romanya’ya bağlı olan Kolozsvar şehrinde adını taşıyan bir üniversitede ve Ay’da onun adı verilen bir kraterde yaşıyor.
Macar Bilimler Akademisi de beş yılda bir János Bolyai Matematik Ödülü veriyor.
Türkinfo
Macaristan Ankara Büyükelçiliğinin desteğiyle hazırlanmıştır.