Macar edebiyatının, şiirinin ilk temsilcisiydi. Macarca ilk kez şiir onun satırlarıyla edebiyat tarihine girdi. Sadece edebiyat değildi hayatı. XVI yüzyılın Rönesans döneminin fırtınaları, savaşlarıyla, düellolarla, aşk ve ihanetlerle ve mezhep kavgalarıyla hep hayatında ve eserlerinde var oldu. Balassi Türkçe de biliyor Türkçeden şiirler de çeviriyordu. Böylece kültürler arasında arabulucu da oldu.
Bálint Balassi 1554’de bugün artık Slovakya topraklarında kalan Zólyom kalesinde doğdu. Bu kalenin sahibi babasıydı. Kuzey Macaristan’ın en zengin aristokrat ailelerinden biriydi ailesi. Bálint Balassi sağlam bir eğitim almıştı. 9 dilde konuşuyordu. Önce Nürnberg Üniversitesinde eğitim yaptı. Sonra da orduya katıldı.1569’da babası bazı politik entrikalar nedeniyle Habsburg idaresi tarafından tutuklanınca aile Polonya’ya kaçmak zorunda kaldı. Bálint Balassi ailesinin Habsburg imparatoruna sadık olduğunu kanıtlamak için Erdek seferine katıldı, ama çarpışmalarda esir düşü. Ülkedeki siyasi gelişmeler nedeniyle mahkûm olan babası ve perişan olan nedeniyle Bálint Balassi tamamen edebiyata ve şiire yöneldi. Habsburg idaresine karşı olan vatanseverliği nedeniyle ilk kez Macarca olarak şiir yazan “Benim Canım memleketim, Macaristan” dizesini kâğıda döken Macar şairi oldu.
Bálint Balassi esir düştüğü Erdek’ten memlekete döndüğünde 22 yaşındaydı ve kendini şiire adamıştı. Genç şair hızlı bir hayat yaşıyordu. Sevdiği kadınlar için düello ediyor, Osmanlı’ya karşı seferlere katılıyor, içki, oyun ve kadının kesik olmadığı renkli bir gece hayatı sürdürüyordu. Bunların ardından da tövbe edip tekrar kiliseye sığınıyordu. Buna bağlı olarak Bálint Balassi’nin şiiri de bu üç konu etrafında oluşmuştu: aşk, sefere çıkan askerler ve din.
Bu dönemde büyük aşkı olan Anna Losonczy’ye pek çok şiir yazdı. Bu şiirler o dönem „Julia Şiirleri” olarak ün salmıştı. Dönemin Avrupa yazınında “savaş edebiyatı” pek tanınmıyordu. Macaristan’da ise kesintisiz devam eden savaşlar nedeniyle kahramanları yücelten, “memleketi ve dini” savunan türküler pek modaydı ve bu şiirler de lirik şiirler olarak seviliyordu.
Bálint Balassi 1579’da Eger kalesini savunan güçler arasına katıldı. Savaşın kaybedildiği yıllarda ise artık Polonya’daydı. Memleketinden uzak kaldığı yıllarda “canım yurdum” şiirleri yazı. Bu yıllar onun için hayatının tam olarak bunalıma girdiği yıllardı ve o da çareyi dine yaslanmakta buldu. Tanrıya yakarışları, duaları şiirlerinde yer buldu.
Şair dokuz dilde kendini ifade edebiliyordu. Ancak o dönemde yaşadığı topraklarda pek az insanın konuştuğu Türkçeyi de iyi biliyordu. Ülkenin bir kısmını fetheden Osmanlının kültürünü anlatan 4 şiiri de vardır. Bu arada Türkçeden şiirler de çevirdi.
Osmanlının Macaristan’da egemen olduğu yıllar edebiyat açısından zengin yıllardı. Bu topraklarda o yıllarda âşıklar da vardı, halk şairleri de. Balassi sürekli Osmanlıyla savaşan Macar kalelerinde bir subay olarak bulunması nedeniyle Türk aşıklarla tanışmış, onların şiirini incelemiş olmalıydı. O yılların akımı olan Divan şiirini anlayabilmek için çok iyi bir dil bilgisi ve sanat anlayışı gerekiyordu. Ancak Balassi bunun üstesinden gelebilmişti. Türkçe şiirleri kaydetmiş olması ve şiirlerinde kullandığı Türk motifler onun çok iyi Türkçe konuştuğunun kanıtlarıdır.
Tarihsel maceralar içinde geçen şairin hayatı da yine bir çarpışmada son buldu. Estergon kalesi önlerinde 1594’de bir Osmanlı top mermisi ile yaralandı ve 40 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Bálint Balassi Macar Rönesans döneminin en önemli edebiyatçısıdır. Şiirlerini Macarca yazmış, ve yabancı dillerden Macarcaya şiirler çevirmiştir. Şiirine o dönem Osmanlıyla sürmekte olan savaşlar, ülkenin üç parçaya bölünmesi ve yaşanan kaos damgasını vurmuştur. Yirmi yıl kadar süren sanat hayatı Macar edebiyatında aşk şiirlerinin ve ilahilerin temelini atmıştır. Kahramanlık ve savaş şiirlerinin yanı sıra Macar dram yazınının ilk örnekleri de ona aittir. Onun hayatını takip yüz yıl boyunca şairler onun tarzıyla şiir yazmaya özen göstermişlerdir. Guttenberg’in matbaayı keşfetmesinin ardından da şiirleri basılarak çoğaltılarak yaygınlaştırılmıştır. 250 yıl boyunca bu büyük şairin sadece ilahiler ve kahramanlık şiirleri yazdığı sanılmaktaydı. 19. yüzyılın sonlarında ise şairin aşk şiirleri de yazdığı ortaya çıkmıştır. Şiirlerinin önemli bir kısmı 17. yüzyılda elyazması olarak hazırlanan bir kitapla bugünlere gelebilmiştir. Bu şiirleri içeren elyazması 1874 yılında bir kütüphanede bulunmuştur.
Macar kültürünü yurtdışında yaygınlaştırmayı amaçlayan Macaristan’ın Uluslararası Kültür Enstitüsü de Bálint Balassi’nin adını taşır. Bu kurumun amacı bir yandan ulusal Macar kültürü hakkında yurtdışında bilgi vermek ve bir yandan da başka ülkelerde yaşayan Macar azınlıklarla kültürel ilişkileri sürdürmektir.
Türkinfo
Macaristan Ankara Büyükelçiliğinin desteğiyle hazırlanmıştır.