“Macaristan’ın evrensel boyutta ünlü birkaç ozanından biri olan Attila Jozsef, 1905- 1937 yılları arasında yaşadı.. Macaristan’da pekçok sokak, meydan ve de üniversiteye onun adı verildi.
Çamaşır işçisi bir anne ve toprak emekçisi bir babadan dünyaya geldi. Hep yoksul yaşadı. Ve de daha otuz iki yaşındayken, bir şiirinde öngördüğü gibi, raylar üstünde canına kıydı!
Attila Jozsef; kendisini adadığı dostlarının, yakınlarının umutlarını, sevinçlerini dillendirdi hep.
2005 yılını, “Attila Jozsef Yılı” olarak belirleyen Unesco; onun hakkında uluslararası birçok etkinlikler düzenlenmesine öncülük etti…
Fransız Ozan Paul Eluard, son günlerinde onu Fransızca’ya çevirmeye başlamıştı…”
Aşağıda ondan çevirdiğim bir şiiri, sizlerle paylaşmak istedim…
KÜÇÜK BİR ŞARKI
Sana getiriyor bu gece tren beni, sana
Gene görüşeceğiz bir aksilik olmazsa.
Sanırım artık gerçek olacak düşlerim:
Olaki bir fısıltı gibi gelecek sesin:
“Bak ılık su var orda, diyeceksin, bir yıkan!
Havlu da orda, güzelce kurulan!
Et koymuştum fırına; doyur karnını,
Doyunca gel yanıma, sessizce uzan!
(Attila JOZSEF)
(Çeviren: Yaşar ATAN)
Her yazımızda olduğu gibi, gene buraya iki şiirimi ekliyor; sizlere nice şiir yüklü yeniyıllar diliyorum…
SİRENLERİN O BÜYÜLÜ EZGİLERİ
Akdeniz adalarını geçerken kaptan
Siren’ler denen denizkızları
Çağırdılar onu ve kürekçilerini
O büyülü ezgileriyle
Adalarında düzenledikleri bir şölene
Dayanamadı bu ezgilere
Ne kaptan ne kürekçileri
Yöneldiler hemen pupayelken
Ezgilerin geldiği sahillere
Ama gemileri de parçalandı birden
Bu hengamede çarpınca
Kayalarla yüklü o tepeye
Doğrusu Siren’lerin ezgisi