Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerde son gelişme Macar Devlet Başkanı Katalin Novak’ın Ankara’ya resmi ziyareti oldu.
Novak, aslında kısa Türkiye ziyaretinde deprem bölgesine de giderek Macar kurtarma ekipleri tarafından depremin beşinci gününde enkazdan kurtarılan küçük Ahmet’i görmeyi ana programlarından biri haline getirse de elbette belirleyici olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan görüşmesiydi.
Katalin Novak, Macaristan Cumhurbaşkanı ve Macaristan’da cumhurbaşkanlığı makamı, bizde başkanlık dönemi öncesi cumhurbaşkanlığına denk düşüyor; yani bu makam devlet işleyişi ve izlenecek ülke politikası anlamında karar alıcı ve icracı bir makam değil.
Ancak elbette buna rağmen Katalin Novak’ın Ankara ziyareti, önemli ve üzerinde durmaya değer bir ziyaret oldu. Çünkü bu ziyaret, son dönemde iki ülke arasında gelişen ve son derece önemli ve dikkat çekici gelişmelerin resmi anlamda taçlandırılması olarak algılanmalı.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinde Macaristan’ın gözü Türkiye’de
Geçtiğimiz günlerde Macaristan parlamentosu Finlandiya’nın NATO’ya katılımına onay verdi. Ancak basına İsveç’in NATO’ya kabulünün Macaristan açısından hala “sorunlu” görüldüğü vurgusunun yapılması da ihmal edilmedi.
Bilindiği gibi iki İskandinav ülkesinin NATO’ya katılım başvuruları, NATO üyesi diğer ülkeler tarafından kabul görürken, bu başvurular Ankara ve Macaristan tarafından bloke edilmişlerdi.
Ankara’nın gerekçeleri çok somut: Türkiye İsveç’in teröre destek verdiğini ileri sürüyor, bu desteğin kesilmesini ve listesini ilettiği bazı kişilerin Türkiye’ye iadesini istiyor. Ve bu konular ayrıntılı bir şekilde uzun bir süredir iki ülke arasında ele alınıyor.
Ancak bir NATO üyesi ve aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olan Macaristan’ın, İsveç’in ve bir zamanlar çok yakın ilişkilere sahip olduğu Finlandiya’nın NATO üyeliğine neden karşı çıktığı konusunda net bir gerekçe getirilemiyor.
Macaristan, karşı çıkışına resmi gerekçe olarak İsveç ve Finlandiya’nın hukuk devleti eksiklikleri nedeniyle Macaristan’a yönelttiği eleştirilerin dostça olmadığını, bu nedenle Macar parlamentosunun üyelik konusunu ulusal çıkarları gözeterek detaylı değerlendirdiğini ileri sürüyor. Bununla birlikte Türkiye’nin Finlandiya’ya yeşil ışık yakmasının ardından yıldırım hızıyla Finlandiya’nın üyeliğini onaylaması, yukarıdaki gerekçenin göstermelik olduğunun işareti.
İki ülke balayında
Aslına bakılırsa iki ülkenin NATO’ya kabulü konusunda Macaristan ve Türkiye arasında dünyanın dikkatini çeken bu işbirliği, sadece buzdağının görünen yüzü.
İki ülke pek çok alanda bir süredir derin ve kararlı bir işbirliği içinde ve bu işbirliği her iki ülke tarafından da “stratejik ortaklık” olarak görülüp değerlendiriliyor.
Bu ülkelerde egemen siyasi rejimlerin arasındaki benzerliklere de temellenen bu işbirliği, dünyaya bakışta ulusal çıkarların nasıl ve hangi yöntemlerle savunulması gerektiği hususunda da benzer şekilde tavır almaya yol açıyor.
Her ikisi de ana tercih olarak batı ittifaklarına dahil olma yolunu seçen Türkiye ve Macaristan, uluslararası gelişmelerde üyesi bulundukları ittifakların ana eğilimi yerine, çok kez “ulusal çıkarlar”ı öne sürerek farklı tavır almaktan gocunmuyorlar.
Macaristan Türkiye’nin Orta Doğu, Orta Asya’nın Türki devletler dünyası, Uzak Asya ve Rusya ile olan ilişkilerinden yararlanmaya çalışırken, Türkiye ise Macaristan’ı kendi açısından Avrupa Birliği içinde bir köprü başı olarak görüyor.
Ve iki ülke bunu saklamıyor; İsveç ve Finlandiya örneğinde olduğu gibi alınacak uluslararası kararlarda öncelikle birbirlerini kolladıklarını dile getirecek adımlar atmaktan da çekinmiyorlar.
Savunma sanayi ve askeri işbirliği
Macaristan ve Türkiye arasındaki olumlu ilişkilerin geldiği son nokta da hazırlıkları devam eden ve yakın bir süreçte imzalanması beklenen iki ülke arasındaki yeni askeri anlaşma.
Bu anlaşma ordular arası tatbikat ve hatta operasyona yönelik bir işbirliği öngördüğü gibi, aynı zamanda silah sanayinde de şimdiye kadar görülmemiş geniş bir çerçevede ortak harekât planlıyor.
Bu yeni anlaşma basına sızan bilgilere göre Türk patentli zırhlı araçların Macaristan’da ortak üretimini ve 3. ülkelere ihracatının yanı sıra son zamanların gözde silahı olan Türkiye imalatı dronların Macaristan’da üretimini de gündeme getirecek.
Yeni askeri sözleşmenin, daha öncekilerden en önemli farklarından biri de iki ülke arasında askeri istihbarat bilgilerinin paylaşımını öngörmesi. Yani bundan böyle, iki ülke her ne kadar NATO kanalıyla zaten askeri bir işbirliği içinde olsa da farklı bir yapılanma içinde elde ettikleri askeri istihbarat bilgilerini birbirleriyle paylaşacaklar.
Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin henüz doruk noktasına ulaşmadığını düşünüyoruz. Ancak ilişkilerin ulaştığı bugünkü boyut, uluslararası gözlemcilerin ve analistlerin değerlendirmelerinde özel bir gündem maddesi oluşturmaya başladı bile.
Tarık Demirkan – Gazete Karınca