Türk ve Macar kültürlerinin sembolleri ”Macar Biberi, Türk Kahvesi” adlısergide buluştu. Dört Macar
fotoğrafçının gözünden aktarılan kültürel öğeler fotoğraf ve video çalışmaları ile sunuldu.
Türk ve Macar kültürlerinin yüzyıllara uzanan sembolleriİstanbul’da açılan bir sergi ile gün yüzüne çıktı. Sergi
“Macar Biberi, Türk Kahvesi” adına sahip. Macaristan Kültür Merkezi’nde hazırlanan sergi Türk-Macar
kültürünün birbiriyle ilişkisine odaklanıyor.
Bu ilişkiyi dört Macar fotoğrafçının perspektifinden sunan sergi, fotoğraf ve video çalışmalarından oluşuyor.
Bir Türk’le evli Macar bir kadının okuduğu kitaplar, annesi Macar olan bir İstanbullu gencin rüyaları ya da
ana dillerifarklı olan çiftlerin ortak dillerinde kullandığı kelimeler, hepsisergide işlenen temalar arasında yer
alıyor.
“Macar Biberi Türk Kahvesi” sergisi, Sabri Koz’un 2012 yılında Kemalettin Kuzucu ile birlikte İngilizce
olarak hazırladıkları “Türk Kahvesi” adlı kitapla da benzer konulara odaklanıyor. Kitap aynı zamanda, Türk
kahvesinin UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miraslar listesine kabul edilmesi için hazırlanan bir
tanıtım metni olma özelliği de taşıyor.
2015’te Türkçe olarak da yayınlanan eserde, Türk halk kültüründe kahvenin yeri bütün ayrıntıları ile
inceleniyor. Kız isteme merasimlerinde ya da kahvehanelerde bir gelenek olarak sürdürülen kahve kültürü,
pişirilmesinden sunumuna kadar bir seromoni olarak hazırlanan kahvelerin günlük yaşantıdaki vazgeçilmez
değeri de, gözler önüne seriliyor. İki kültürün sembollerini bir araya getiren ‘Macar Biberi, Türk Kahvesi”
sergisi Salı ve Pazar günleri Macar Kültür Merkezi’nde ziyaretçilerini bekliyor.
Belylerbeyi’nde Macar sanatı atölyesi
Macar kültürünün bir diğer parçası olan Kaloçsa sanatı, Beylerbeyi’nde Monika Koçer tarafından işletilen
dükkanda gözler önüne seriliyor. Macaristanbul adıyla işletilen dükkanda Macar kadınlarının elinden çıkan
işlemeli ürünler meraklılarıyla buluşuyor. Dükkan aynı zamanda Türkiye’de Macar kültürünü tanıtma amacı da taşıyor.
1800’lü yılların ikinci yarısında doğan Macarlara ait kaloçsa, motifleri doğadan ilham alınarak, desen hazinesinin geliştirildiği bir sanat. Olağanüstü sadelik ve düzenli bir yapıda oluşturulan desenler üzüm salkımları, inci çiçeği, menekşe ve diğer doğa harikaları, biber, buğday çiçeği gibi motiflerle birlikte işleniyor. Kaloçsa, Macar kadınlarının elinden çıkarak kumaşlarda, duvarlarda, porselenlerde kendini gösteriyor.
Monika Koçer, Macaristanbul adlı dükkanında bu eserleri anavatanından uzakta bir yerde, İstanbul
Beylerbeyi’nde meraklısıyla buluşturuyor. Eserlerin her biri Koçer’in özel koleksiyonunun da bir parçası. Ön
çalışma olmaksızın ortaya çıkarılan bu ürünler, sanatsal niteliğini de burdan alıyor.
Macar kültürünü tanıtma amacıyla yola çıkan Koçer ise, bu yöreselsanatı hem uluslararası kültür ve sanat
etkinliklerinde hem de bembeyaz dükkanının her köşesine bir bir dizerek sergiliyor. Macar kadınların el
emeği bu nadide parçalar, Türk kadınlarının da ilgisini çekiyor.
Gelişen teknoloji ile beraber diğer tüm elsanatlarıyla aynı kaderi paylaşıp unutulmaya yüz tutsa da günümüz
kadınlarının keşfi ile kalocsa Macar kültürünün bir yansıması olarak yaşamaya devam ediyor.
Orjinal haber: >>>