Birkaç gün önce hayatını kaybeden son Macaristan veliahtı Otto von Habsburg’un sülalesinin tarihi fonksiyonu Türkiye ile savaşmaktı. Buna rağmen o çağdaş Türkiye’yi hep sevdi ve savundu
Birkaç gün önce hayatını kaybeden son Macaristan veliahtı Otto von Habsburg’un sülalesinin tarihi fonksiyonu Türkiye ile savaşmaktı. Buna rağmen o çağdaş Türkiye’yi hep sevdi ve savundu
Temmuz başlarında son Avusturya imparatoru ve Macaristan kralı I. Karl’ın oğlu Otto von Habsburg 99 yaşında öldü. 1916’da babası Avusturya imparatoru ve Macaristan kralı olarak tahta geçtiği vakit, yani 4 yaşından beri veliahttı. 1918’de Avusturya’da cumhuriyet ilan edildiğinde son imparator tahttan vazgeçtiğini açıkladığı için Otto hayatının bundan sonraki kısmını son Macaristan veliahtı olarak sürdürdü.
Geçen cumartesi ayın 16’sında Viyana’da ünlü Stefan Katedrali’nde yapılan ayin ve sıcakta on binlerin takip ettiği cenaze alayının ardından Kapuzinler Kilisesi’ne son veliaht olarak defnedildi. Bundan sonra Habsburgların böyle bir törenle aynı yere gömülüp gömülmeyeceği tartışılır. Çünkü Otto von Habsburg’un yaşarken resmi unvanı Almanya’dan seçilen Avrupa parlamentosu üyesiydi. Ama asıl 2 yaşından beri taşıdığı son “Avusturya-Macaristan veliahtı” onun kanuni unvanıydı.
Viyana’da defnedildi, ertesi gün kalbi Macaristan’a gömüldü Otto von Habsburg muhafazakardı, değil komünistlere sosyalistlere bile tahammülü yoktu, hiç kuşkusuz Hıristiyandı. Ama bu kanadın içinde çok farklı bir duruşu temsil ediyordu. Habsburg hanedanı onun zamanında sürgünü paylaşan Osmanlı hanedanı üyeleri ile çok yakın ilişkilere girdi ve son veliaht sülalesinin tarihi fonksiyonunun Türklerle savaşmak olmasına rağmen Avrupa politikasında çağdaş Türkiye’yi savunan ve seven bir kişilikti. Belki de ebeveyni I. Karl ve İmparatoriçe Zita’nın İstanbul’u ziyaretleri, Türklerle ittifak halinde I. Cihan Harbi’ni yürüten bir ülkenin mensubu olmasını hatırlamıştır.
Devami: >>>