Peri masallarının başkenti Budapeşte

Kalesi, görkemli parlamentosu, Tuna Nehri üzerindeki köprüleri, tarihi sokakları, termal hamamları, parkları, adaları, müzeleri ve oya gibi işli mimari yapılarıyla masal gibi bir şehir Budapeşte. Uzun süre Doğu Bloku’nun bir parçası olması nedeniyle pek de bilinmeyen şehir, günümüzde dünyanın yıldız kentlerinden biri haline geldi. Etkisinde kaldığım bu güzel kentin önemli noktalarını birlikte gezelim.

Televizyon programım ‘Ayrıcalıklı Rotalar’ın Macaristan bölümünü çekmek için gittiğim Budapeşte ister özlemden deyin ister büyüsünden yine beni etkisi altına aldı. Şehri başka bir gözle görmemi sağlayan ve açılmayan kapıları açtıran bir desteğim de vardı bu yolculukta. Türkiye ile ticaret ilişkilerini canlı tutan Macaristan İhracat Teşvik Ajansı’nın (HEPA) ilgisi ve yardımları da şehrin büyüsünü bambaşka bir boyuta taşıdı benim için.

Gündüz güzel ama asıl…

Tuna Nehri’nin iki yakası üzerine kurulmuş Budapeşte. Budin ve Peşte’ymiş bu iki yakanın adları. Görkemli zincirli köprülerle birbirlerine bağlanmışlar. Tuna Nehri’nin bir tarafında, yemyeşil bir yamacın tepesine konumlanmış Buda. Bu yaka, geçmişte devlet idarecilerine ve soylulara ev sahipliği yapmış. Diğer taraftaki Peşte ise önce tüccarların bir araya geldiği, daha sonra da sanayinin geliştiği bölüm olmuş. Buda, hükümdarlığı temsil ederken Peşte anayasal rejimlere ait kurumların merkezi haline gelmiş.

Devamı