Budapeşte’ye baba kız kaçtık. Çoktandır kızımın okumasını istediğim Pal Sokağı Çocukları’nın küçük büstlerini görmek istiyoruz, bir de Gül Baba Türbesi’ni. Şehre vardığımız ilk gün bütün aramalarımıza rağmen Pal Sokağı Çocukları’ndan Nemeçek ve rakibi Kızıl Gömlekliler’in büstünü bulamadık.
BUDAPEŞTE’DE NEMEÇEK’TEN GÜL BABA’YA
Bir kitapçıda bir harita buluruz diye içeri daldık. Macarca yayınlanmış binlerce kitap karşıladı bizi. Ferenc Molnar’ın kitabının Almanca veya İngilizcesi’nin olup olmadığı sorumuza “hayır” cevabı aldıktan sonra kızım Elif ile müzik ve film reyonuna yöneldik. Müzik reyonunda dikkatimiz çeken bir çalışmayı satın alıp, arabanın müzik çalarına koyduğumuzda Macarca, Türkçe ve Arapça üç dilden şarkı ve türküler bizi selamladı.
Çalışmada Macar “Sürüsünü arayan çoban”ın hikayesi ve Aşık Veysel’den türküler paralel olarak sunuluyor. Türk ve Macar halk türkülerinde ortaklıklar Budapeşte’nin sokaklarında dikkatmizi çekti. Çalışmada çeşitli güzel türkülerimizin yanında “Uzun ince bir yoldayım” türküsü Macarca ve Türkçe, bağlama eşliğinde çalıp söyleniyor: “Megszülettem, s elindultam, Vandorutra vitt a labam = Dünya’ya geldiğim anda, yürüdüm aynı zamanda…” “Gökkuşağı Köprüsü = Szivarvanyhid” isimli eserde Macar kadın sanatçı Maria Majda Guessous’in ses ve sazı eşliğinde Nemeçek’i arıyoruz. Devamı