On binlerce insan sokaklarda protesto mitingi düzenliyor. İnsanlar “Gazetemi geri istiyorum” diye, bağırıyor. İktidara öfke saçıyor.
Cumhuriyet gazetesine operasyon düzenlenirken, Cumhuriyet okurları, hatta okumayanlar ve fakat adalet ve demokrasi arayanlar Cumhuriyet’e sahip çıkarken, Macaristan’da da halk sokaklarda, onlar da gazetelerini savunuyor. Bir farkla:
Onların gazetesi Nepszabadsag kapatılıyor. Gazetenin yayınını yeni sahibi durduruyor.
Nepszabadsag “Halkın Özgürlüğü” anlamına geliyor.
Gazete 1956’da Macar Komünist Partisi’nin organı olarak yayın hayatına adım atıyor. 1989’da Macar Sosyalist İşçi Partisi’ni desteklemeye başlıyor.
1990’ların sonunda bağımsız sol bir çizgiye geliyor. Bir ara tirajı 700 binlere yükseliyor.
Viktor Orban
Macaristan da, tıpkı bizim gibi, adım adım demokrasiye veda eden bir ülke. AB’ye tam üye olmasına rağmen, Başbakan Viktor Orban’ın iktidarıyla birlikte demokrasiden hızla uzaklaşıyor. Orban 2010’dan beri iktidarda.
O da, Macaristan’da muhalefeti tasfiyeye girişiyor, elbette “medya” üzerinde büyük baskı uyguluyor. Demokrasiden uzaklaşan rejimlerin tipik ortak karakteri.
Bu arada Macar ekonomisi ciddi biçimde krize giriyor.
Orban suçluyu ilan etmekte gecikmiyor: “Avrupa Birliği.”
Viktor Orban suçlamalarını arka arkaya sürdürüyor: “AB bizim payımıza düşen parayı vermiyor. Macar Ekonomisini bile bile krize itmeye çalışıyor ama, biz dimdik ayaktayız.”
Haber kaynağı: tr24.com.tr