Almanya’da Mercedes’in merkezinin de bulunduğu sokağa bir Macar Yahudisi kadının adı verildi. Şirket sokağa bir kadın adının verilmesini önererek Berlin belediyesine iki isim sundu.
Bunlardan biri şirketin kurucusu Carl Benz’in karısı Bertha Benz ve diğeri de otomobil markasının adını aldığı, şirketin ortağı Emil Jellinek’in kızı Mercedes Jellinek idi. Ancak Belediye iki ismi de reddetti ve sokak için başka kadının adını önerdi: bu kadın Mercedes otomobili de üreten Daimler Benz fabrikalarında bir zamanlar, toplama kamplarından getirilerek zorunlu işçi olarak çalıştırılan Macar Yahudisi ressam Edit Kiss Bán’dı.
Edit Kiss Bán önce Budapeşte ve ardından da Düsseldorf’ta resim ve heykeltıraş eğitimi gören bir sanatçıydı. 1944’te de Yahudi olduğu için Ravensbrück toplama kampına atılmıştı.
Binlerce kadınla birlikte zorunlu işçi olarak Mercedes fabrikalarına gönderildi.
Daimler Benz fabrikası sahibi aile, özellikle de Carl Benz’in karısı Bertha Benz, Hitler hayranıydı. Otuzlu yılların sonlarından itibaren Nazileri destekleyen aile, rejimle yakın ilişkiler içindeydi. Adolf Hitler doğum gününde Bertha Benz’e özel kutlama mesajı gönderirdi.
Daimler Benz 1941 yılından itibaren Nazi imparatorluğu için tanklar ve uçak motorları üretmeye başlamıştı. Naziler de toplama kamplarına toplanan tutsakları fabrikalar için seferber eriyorlardı. 1941 yılında Daimler Benz fabrikalarında çalışan 14 600 işçinin % 35’i karın tokluğuna çalıştırılan tutsaklardan oluşuyordu. Bu oranın 1944’te yüzde 68’e ulaştığı belirtiliyor.
Nazi Ravensbrück ölüm kampından 1944 yılında, Daimler Benz fabrikalarında uçaklar için motor üretmeye götürülen ve orada günde 12 saat çalışmaya zorlanan on bin tutsaktan biriydi Edit Kiss Bán.
86241 numaralı tutsak Macar ressam ölüm kampında süren hayatın resimlerini yaparak ölümsüzleşti.
Kampta küçük bir deftere çizdiği resimler elden ele dolaşıyor ve tutsaklara güç veriyordu.
Ancak daha sonra defterdeki on iki resim gardiyanların eline geçti. Edit Kiss Bán ölüm kampından birkaç tutsakla birlikte, savaşın son haftalarında kaçmayı başardı. Macaristan’a döndü. Kamp hayatını anlattığı resimleriyle, ölüm ve çalışma kamplarının dayanılmaz koşullarını dünya kamuoyuna, belleklerden silinmez bir anı olarak bıraktı.
Ünlü ressam daha sonra Fas, Fransa ve İngiltere’de yaşadı ve 1966’da da intihar ederek hayatına son verdi. O tarihte artık çok ünlü bir ressamdı. İşte Berlin şimdi bu ünlü ressamın adını, Mercedes fabrikalarının merkezinin de bulunduğu ana sokağa vererek, Nazi geçmişle bir kez daha yüzleşmiş oldu.
Aslında Mercedes üreten Daimler Benz geçmişle daha önce de yüzleşmişti.
Şirket, 1980’li yıllardan itibaren, 2. Dünya Savaşı esnasında tutsakların zorunlu olarak fabrikalarda çalıştırılmasıyla, tarihinin en büyük karlarını elde ederken, bunun orada çalışan tutsaklar için ne anlama geldiğini kavradığını dile getirdi.
Şirket bu kamplardan kurtulan Yahudilerle ve onların dernekleriyle ilişkiler geliştirdi. Nazi geçmişle ilgili araştırma yapan kurum, vakıf ve derneklere de destekler verdi.
Ancak bu konuda atılan en önemli adım, sokağın adının değiştirilmesi oldu.
Tarık Demirkan/BBC