Macaristan’ın iktidar partisi Fidesz’in Avrupa Halk Partisi üyeliği neden askıya alındı?

Avrupa Parlamentosu’nda (AP) muhafazakâr ve merkez sağ partileri bir araya getiren Avrupa Halk Partisi (EPP), Macaristan’da iktidar partisi olan Fidesz’in üyeliğini askıya aldı.

 

 

Bu karar Fidesz yöneticilerinin, Avrupa’dan pek çok siyasi liderin katıldığı Avrupa Halk Partisi toplantılarında yer alamayacağı, muhafazakâr partilerin Avrupa’daki ortak politikasının oluşturulmasında söz sahibi olamayacağı ve resmi görevler de üstlenemeyeceği anlamına geliyor.

AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nda Macaristan’ın temsil etkisinin azalacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Bunun da nedeni AP içinde en güçlü grubu oluşturan EPP’nin Viktor Orban tarafından yönetilen Macaristan’a AB yönetim organlarında verecekleri desteği azaltacak olması.
Üyeliğin askıya alınmasının nedenleri neler?

Brüksel’deki toplantıda 3’e karşı 190 oyla alınan karar Avrupa’daki merkez sağ partilerinin Viktor Orban’la uzun bir süredir devam eden görüş ayrılıklarının şaşırtıcı olmayan bir sonucu.

AB, Avrupa’da geleneksel bir şekilde hukuk devletinin ayrılmaz bir parçası olarak tanımlanan yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve basın özgürlüğü gibi konularda uzun süredir Macar hükümetini uyarıyordu.

 

 

 

Avrupa’nın temel değerlerinin Macaristan’da ihlal edildiğini tespit eden Sargentini raporu geçen yıl AP’de kabul edilmiş ve Macaristan hakkında AB organlarındaki oy hakkının geri alınması sonucunu bile doğurabilecek bir soruşturma süreci başlatılmıştı.
Macaristan’ın AB karşıtı kampanyası

Ancak Macaristan yönetimi ve Fidesz’in de üye olduğu Avrupa muhafazakâr partilerinin platformu olan EPP arasında ipleri koparma noktasına getiren son gelişme, Budapeşte yönetiminin geçen ay Macaristan’da başlattığı bir afiş kampanyası oldu.

ABi’nin mülteciler politikasını eleştiren bu kampanyada Macar asıllı Amerikalı spekülatör George Soros ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in fotoğrafları bir komplo imasıyla yanyana kullanılmış “Sizin de neler döndüğünü bilmeye hakkınız var” denilmişti.

Bu gelişme üzerine olağanüstü bir şekilde toplanan EPP’nin AP Grubu Başkanı Manfred Weber, kriz konusunda bir çözüm bulabilmek için 5 Mart’ta Budapeşte’ye gelmişti.

EPP’den Orban’a ültimatom

Weber’in Budapeşte’deki görüşmelerinde Fidesz’in EPP’den ihraç edilme ihtimali de gündeme gelmiş ve bunun Weber tarafından Orban’a verilen bir ültimatom olduğu yorumları da basına yansımıştı.

 

 

Bu görüşmede EPP tarafından dile getirilen talepler arasında, Juncker afişlerinin kaldırılması, Soros’un adıyla da anılan Budapeşte’deki Orta Avrupa Üniversitesi’nin (CEU) faaliyetine devam edebilmesinin sağlanması ve Macaristan hükümetinin AB karşıtı kampanya nedeniyle özür dilemesi de vardı.

Macaristan hükümeti ültimatom hakkında bir açıklama yapmasa da, afişler sessizce kaldırıldı ve çok net olmayan bir özür açıklaması da yapıldı.

Ancak bu özür açıklamasında, kampanyanın siyasi boyutunun doğru olduğunun da altı çizilmişti.

İşte bu gelişmelerin ardından gündeme gelen EPP toplantısında Fides’in üyeliği askıya alındı.
Orban’a uyarı mı, Orban’ın zaferi mi?

Ancak bu gelişme, tartışmanın taraflarınca farklı yorumlanıyor. Orban’ı uzun bir süredir eleştiren Avrupalı muhafazakâr liderler, üyeliğin askıya alınmasını çok önemli bir ikaz olarak değerlendirirken, Viktor Orban ise bunun Macaristan açısından bir zafer olduğu görüşünde.

Orban, üyeliğin devam eden soruşturma boyunca askıya alınmasının kendileri tarafından önerilen bir ara çözüm olduğunu söyledi.

Kesin ihraç yerine Fidesz’e kendisinden beklenenleri yerine getirmesi için zaman tanınması ve bu arada haklarının azaltılması sonucunu verecek şekilde üyeliğinin askıya alınması, AP’nin en büyük siyasi grubunun bölünmesini şimdilik engelledi. Ancak bu durum, aslında sorunun nihai olarak çözüldüğü anlamına gelmiyor.

EPP içinde, Orban’ın katı mülteci politikasını destekleyen ve AB’nin uygulamalarını fazla liberal bulan ciddi bir grup da var.
Orban’ı kimler destekliyor?

Fidesz’in ihracının istendiği dünkü toplantıda özellikle İtalya, Çekya, Slovenya ve Romanya temsilcilerinin Orban’ı açıkça destekledikleri de basına yansıdı.

Şu dönemde henüz EPP grubundan ayrılmayı düşünmeyen Viktor Orban anlaşılan biraz da zamana oynuyor.

AB ülkelerinde mülteci karşıtı popülist partilerin güçlenmesi ve halkın bu politikalara daha fazla destek vermesi orta ve uzun vadede Orban’ın AB içindeki etkisinin artacağına işaret ediyor.

Macaristan’da 26 Mayıs’ta yapılacak AP seçimlerinin ardından Parlamento’da da güç dengelerinin değişeceği tahmin ediliyor.

Tarık Demirkan Budapeşte

Devamı