Macaristan’da dün yapılan genel seçimlerinde 12 yıldır kesintisiz iktidarda olan Viktor Orban büyük bir zafer kazandı.
Sonuçlar henüz resmi olarak kesinleşmiş olmasa da, iktidardaki FİDESZ- Hristiyan Demokrat ittifakı 199 sandalyeli parlamentoda 135 milletvekili kazanarak, şimdiye kadar sahip olduğu üçte ikilik parlamento çoğunluğunu korumayı da başardı.
Altı muhalefet partisinin oluşturduğu muhalefet ittifakı ise seçmenden beklenen desteği göremedi. Muhalefet blokunun aldığı oy oranı, ittifakta yer alan partilerin ayrı ayrı katıldıkları 2018 genel seçimlerinde aldıkları oy toplamının da altında kaldı. Muhalefet ittifakı parlamentoda sadece 56 sandalye kazanabildi.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin seçim araştırmaları, seçim öncesi gerçekleştirilen son yoklamalarda iktidar partisinin birkaç puan avantaja sahip olduğuna işaret ediyordu, ancak Viktor Orban’ın seçimleri bu kadar büyük bir farkla kazanabileceği beklenmiyordu.
Viktor Orban gayriresmi sonuçların ortaya çıkmasının ardından yaptığı ve taraftarlarının alkışlarıyla sık sık kesilen konuşmasında partisinin en zor koşullarda, tarihindeki en büyük zaferi kazandığını vurguladı. Orban taraftarlarına teşekkür konuşmasında sözlerine Avrupa Birliği’ne gönderdiği mesajla başladı. Orban “Öyle büyük bir zafer kazandık ki, bu zafer Ay’dan bile göründü, ama en azından Brüksel’den bu muazzam zaferin çok net görüldüğüne eminim, bu zafer yürekli Macar ulusunun zaferidir” dedi.
Muhalefetin adayı: Yenilgimiz ülkedeki demokrasi eksikliğinin sonucu
Muhalefet ittifakının ortak başbakan adayı olan Peter Marki-Zay ise seçim yenilgisini kabul ettiği konuşmasında kürsüye sadece aile üyeleriyle birlikte çıktı. Marki-Zay, muhalefetin yenilgisini ülkede demokrasinin eksikliği ile, iktidar ve muhalefetin sahip oldukları maddi imkânlar arasındaki farklarla ve Orban’ın yalana dayalı olduğunu iddia ettiği kampanyasıyla açıkladı. Taraftarlarına mücadeleyi bırakmama sözü verdi.
Muhalefet ittifakı içindeki diğer partilerin liderlerinin, ortak başbakan adayları olan Peter Marki-Zay’ın seçim sonrasındaki konuşmasında kürsüde yer almamaları ise dikkat çekti.
Seçim sonuçlarının ele alındığı ilk değerlendirmeler, Orban karşıtı partileri en sağdan en sola kadar çok farklı görüşlere ve programlara sahip olmalarına rağmen bir araya getiren ittifakın, bu partilerin tabanlarında gerektiği gibi hazmedilmediğine işaret ediyor.
Muhalefet blokunda yer alan aşırı sağ Jobbik partisinden, sol partilerle yapılan iş birliğine karşı olduğu için ayrılan radikal bir grup tarafından kurulan ve seçimlere katılan Memleket Partisi’nin, yüzde beşlik barajı aşarak sürpriz bir şekilde parlamentoya girmiş olması da bunun kanıtı olarak gösteriliyor.
Tarık Demirkan – BBC