Macaristan’da bir hapishanede başlatılan “hayata mahkûm olma” projesi, mahkumları ve hayvan barınaklarındaki köpekleri bir araya getirip, her iki taraf için de bir rehabilitasyon olanağı yaratmayı amaçlıyor.
Sahibi tarafından sokağa atılan ve barınağa alınan, yani insanlara karşı güvenlerini yitiren köpekler ve işledikleri suçlar nedeniyle toplum tarafından dışlanan insanlar arasında kurulan ilişkinin her iki taraf için de “ıslah edici” olduğu düşünülüyor.
Proje, önce konuyla ilgili hapishanede düzenlenen bir konferansla başlıyor.
Mahkûmların bu konferansa “gönüllülük” esasıyla gelmeleri önemli ve deneyimlere göre hapishane nüfusunun %80’i bu konferansa itibar ediyor.
Genel tanıtımın ve programın amaçlarının anlatılmasının ardından köpeklerle ilgilenecek mahkûmlar seçiliyor.
Mahkûmlar terapiye grup grup alınıyor. “Hırsızlar”, “uyuşturucu suçluları” ve “taciz ve tecavüzcüler” gibi.
Ardından da seçilmiş “mahkûmlar” ve bu amaç için hapishaneye getirilen “köpekler” haftanın belli günlerinde bir araya getiriliyor.
Programı uygulayan uzmanlar, barınaklarda genellikle kadınların ilgilendiği köpeklerin ilk başlarda o kadar iri yarı adamla karşılaşınca titreşerek grup halinde bir köşede bekleştiğini söylüyorlar.
Kişisel ilişki
Ama uzmanlar kısa sürede bu durumun değiştiğini belirtiyorlar ve hapishanenin kaba koşullarında bir şekilde duygularını ifade etmeye çalışan mahkûmların köpekleri okşayıp sevmeye başladıklarını, bunun ise hemen köpeklerde de karşılık bulduğunu vurguluyorlar.
Belirli bir mahkûm her zaman belirli bir köpekle buluşuyor. Böylece köpek ve mahkûm arasında çok yakın ve kişisel bir ilişki oluşuyor.
Sekiz on buluşmalık bir terapinin sonunda “ıslah olan” köpek, evinde hayvan beslemek isteyen birine veriliyor.
Ama programın sonunda “iyileşen” sadece köpek değil. “hayata mahkum olma” projesine dahil olan mahkumların da davranışlarının değiştiği psikologlardan tarafından tespit edilen bir olgu.
Macaristan’n Debrecen şehrinde birkaç yıldır başarıyla uygulanan bu projenin şimdi farklı ülkelerde de uygulanabilmesi için çalışmalar da yapılıyor.
bbc.com/turkce – Tarik Demirkan