Soğuk ve karlı havada devlet televizyonu binası önünde toplanan kalabalık Macaristan’da son 30 yıldır gördüğüm en ilginç ve en renkli göstericiler.
Milliyetçi Jobbik partisinin taraftarları, Orta Avrupa Üniversitesi ile dayanışma rozetleri taşıyan öğrencilerle yan yana gelmiş.
Başbakan Viktor Orban’ın merkez sağ Fidesz hükümetine karşı günlük protestolar 12 Aralık’tan beri devam ediyor. Bu protestoları tetikleyen şey, çoğunluğu oluşturan Fidesz partisinin bu tarihte yıllık fazla mesai sınırını artıran yeni iş yasasını meclisten geçirmesi oldu.
Muhalefetin ‘köle yasası’ olarak adlandırdığı ve 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek olan yasa, yıllık fazla mesai süresini 250’den 400 saate çıkarırken işverene de bunların ödemesini üç yıla kadar geciktirme hakkı tanıyor.
Macaristan’dan Batı Avrupa’ya yoğun göç nedeniyle ülkede işgücü açığı var.
İşsizlik oranı ise oldukça düşük. İşçiler, ‘aile değerlerini’ öne süren bir hükümetin, kendilerini ailelerinden uzak kalacak şekilde uzun çalışmaya zorlamasına öfke duyuyor.
Hafta başında muhalif milletvekillerinin devlet televizyonu binasında güvenlik görevlilerince tartaklanması, protestoların doruğa çıkmasına neden oldu.
Bunun üzerine muhalefet liderleri arasında dayanışma artırılarak protestoları koordine etmek amacıyla ‘muhalefet komitesi’ kuruldu.
Meclisteki muhalefet partilerinin tamamı ile Momentum adlı gençlik hareketi ortak hareket etmeye başladı.
Sokak protestolarının kendiliğinden başlamış olması ve hızı Orban hükümetini şaşırtmışa benziyor.
Sokakta Macar bayrakları ile Avrupa Birliği bayraklarını bir arada görmek mümkün. Öğrenciler sıcak içecek ve kek dağıtırken kitlenin şarkı söyleyip slogan atması festival atmosferi yaratıyor.
Onların karşısında ise çevik kuvvet güçlerinin, hükümetin sözcüsü gibi hareket eden devlet televizyonu binasını korumak üzere çift sıra halinde dizildiğini görüyorsunuz.
Kitle “yalan fabrikası” diye bağırıyor önce, ardından “çirkef Fidesz” geliyor.
En eğlenceli sloganlardan biri ise “Konnygaz Szerelo”; “gözyaşartıcı gaz tesisatçısı” anlamına geliyor. Bununla Orban’ın yakın arkadaşı ve iş ortağı Lorinc Meszaros kastediliyor. Eskiden basit bir gaz tesisatçısı olan bu kişi, Orban’ın koruması altında Macaristan’ın en zenginleri arasına girdi.
Çevik kuvvet parlamento ve televizyon binası etrafındaki kordonu kırmaya çalışan kalabalığı dağıtmak için birçok kez göz yaşartıcı gaz kullandı.
Protestocular ne istiyor?
Göstericilerin beş talebi var:
- Fazla mesai yasasının iptal edilmesi
- Polis memurları için daha kısa fazla mesai süresi
- Bağımsız mahkemeler
- Macaristan’ın Avrupa Kamu Savcılığı Ofisi’ne dahil olması
- Bağımsız kamu yayıncılığı
Bundan sonrasını göstericilerin azmi, muhalefetin birlikte hareket etme kabiliyeti, polis baskısı ve hükümetin manevraları belirleyecek.
Bu protestoların farkı ne?
Cumhurbaşkanı Janos Ader’in 21 Aralık’ta yeni yasayı imzalaması veya meclise geri göndermesi önemli bir adım olacak. Sendikalar ülke çapında greve gitme konusunu üyeleriyle tartışıyor.
Bu protestoları Fidesz hükümetine karşı daha önceki gösterilerden ayıran şey bugün sıradan emekçilerin eyleme geçmiş olması.
Protestoların yoğunlaştığı diğer konular arasında Fidesz partisi çeperinde yolsuzlukların yaygınlaşması, kamu yayıncılığının yanı sıra özel medya kuruluşlarının da giderek hükümetin kontrolüne girmesi başta geliyor.
Bağımsız milletvekili ve protesto organizatörlerinden Bernadett Szell, “Fidesz herkesi yenilgiye uğrattığını ve istediği her şeyi yapabileceğini sanıyor” diye açıklıyor BBC’ye.
Hükümet ne diyor?
Orban 2010’da iktidara gelmiş, Nisan ayında partisi yeniden seçilmişti.
“İnsanların sessiz oturup işine gücüne bakmalarını bekliyorlar. İşte bugün Macar halkının bu kibre karşı verdiği cevabı görüyoruz” diyor Szel.
Hükümet ise gösterilerden Macar asıllı iş adamı George Soros’u sorumlu tutuyor.
Hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs, blogunda yazdığı değerlendirmede, “Devrim, bildik şüphelilerden oluşan protesto liderleri ile beliriyor; bunların çoğu yurt dışında eğitim görmüş ve Soros ile yakından bağlantılı; bunlara küçük muhalif partiler, bazı milletvekilleri, birkaç STK da dahil” diye yazmıştı.
“Daha büyük bir siyasi oyunun piyonları olan protestocular, mecliste üçte iki çoğunluğa ve büyük bir seçmen desteğine sahip iktidar partileri karşısında kendileri çoğunlukmuş gibi davranıyorlar” diye devam ediyor sözcü.
BBC