Kula kulesi Szabadbattyán köyü Sárvíz (Türkçesi Çamursuyu) bataklıklarının yanında bulunur. İlkçağlardan bu yana burada Tuna ötesini güneydoğudan kuzeybatıya kesen eski bir ticarî yol uzanırdı. Bu yol İtalya’dan kuzeybatı Avrupa’ya doğru giden yoldu. Sárvíz geçidi yanında bulunan iki tepenin birisinde 13. yy’da büyük olasılıkla Tatar istilasından sonra, üç katlı kule biçiminde bir bina inşa edilmişti. Kulenin batı tarafında iki giriş kapısı vardı. Bunlardan birisi zeminde, diğer ikisi de ahşap basamaklarla çıkılan birinci katta idi. Kuleden 6-7 m uzaklıkta su arkı ile çevirdiği taş duvar uzanmıştı. 1543’te Türkler Székesfehérvár’ı fethedince kuleyi yıktılar. Székesfehérvár Osmanlı’nın uç kalesi olduktan sonra, sürekli Macar saldırıları nedeniyle yeniden inşa edildi. Türk çağında kule çevresinde bayındır bir köy ortaya çıktı. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Battyán Kalesi’ni dörtgen şekli, küçük palanka, bir kapılı kasaba olduğunu anlatıyor. İçinde yüz ahşap çatılı ev, cami, ambar, askerî deposunun bulunduğunu bildirmekte. Eski kayıtlarda Türk askerlerinin sayısının sürekli azalması yazılmakta. 1568’de 109, 1631’de ise 58 kişinin burada bulunduğu bildirilmekte. Türkler Macaristan’dan ayrıldıktan sonra küçük kale eski ehemmiyetini kaybettiğinden dolayı çehresi gittikçe bozuldu. 1981’de restore edilmiş kulede Fejér Megyei Múzeumok’un Türk Çağı’ndaki eserlerinin sergisi açıldı.
Imre Adorján