Tuna’nın üzerinde bir inci gerdanlık gibi uzanan birbirinden güzel köprüleriyle ve sıcak insanlarıyla hemen içine karışıp seveceğiniz bir şehir Budapeşte. Tuna’nın iki yakasına kurulmuş birbirinden güzel 8 köprünün süslediği bir köprüler şehri.
Macaristan, Tuna Nehri’nin salınarak akıp giderken uğradığı 10 ülkeden biri. Budapeşte ise Tuna’nın geçtiği 4 Avrupa başkentinden biri (diğerleri Viyana, Belgrad ve Bratislava). Türkülerdeki gibi mavi değil rengi Tuna’nın ama rivayete göre Tuna yalnızca aşıklara mavi görünürmüş.
Budapeşte’de Cumartesi ve Pazar günümüzü geçirdik. Haftasonları alışveriş merkezleri ve marketler Budapeşte’de kapalı. İstanbul’daki gibi hafta sonu trafik keşmekeşi yok. Her zaman böyle olmadığını Pazartesi sabah Viyana’ya gitmek üzere yola çıktığımızda anlıyoruz. Otobüsümüz Tuna Nehri boyunca trafikte ağır ağır ilerlerken Budapeşte’nin birbirinden güzel köprülerinin keyifle seyrine dalıyoruz.
Ziyaret Tarihi: 19-20 Eylül 2015
Kısa Tarihçe:
Budapeşte 3 şehirden oluşuyor: Buda, Peşte ve OBuda (eski Buda demek).
Peşte, Tuna’nın doğusunda yer alıyor ve düz arazi üzerine kurulu; Buda ise Tuna’nın batısındaki dağlık bölgede kurulu. Buda ve Peşte 1873 yılında birleşiyor.
Önce Romalılar gelmiş ve bu sular şehrini kurmuş. Slavlar Voda, Osmanlılar Budin demişler. Hunlar 5. yüzyılın başında gelip Karpat havzasını Avrupa İmparatorluklarının merkezi haline getirmişler. Hun İmparatoru Atilla burada yaşamış, imparatorluğunu buradan yönetmiş ve ölünce de Macaristan topraklarına gömülmüş. Macarlar ülkelerine “Hungary” denilmesinden hoşnut olmasalar da “Hungary” Türk Hun İmparatorluğu’ndan gelmektedir. Buda’nın anlamı büyük Hun İmparatoru Atilla’nın abisinin adı Buda’dan (Bleda) geliyor. Macaristan’da Atilla adı son derece yaygın. Cadde, park, mağaza ve cafe gibi yerlerde Atilla adına çok rastladık.
Kral 1. Istvan’ın (İngilizce Stephen) 1000 yılında taç giymesiyle ilk Macar Devleti kurulmuş. Istvan, o dönem son derece ciddi baskılar olmasına rağmen ailesinin içinde Hristiyanlığı kabul eden ilk kral. Bunun ardından Hristiyanlığın yayılması içinde büyük mücadeleler vermiş. Bu nedenle azizlik ünvânı almış.
Osmanlı egemenliği 1526 yılında Mohaç Savaşı’ndan sonra başlıyor. Mohaç Savaşı’nın Kanuni Sultan Süleyman tarafından kazanılmasının aradından Macaristan’ın büyük kısmının egemenliği Osmanlı’ya geçmiş.
Devami: >>>