Kolu ve bacağı protezli Şafak BM’nin sözcüsü

33 yaşında önemli bir koltuğa oturan Şafak, 8 ülkedeki evsizler, işsizler, engelliler ve göçmenler dahil olmak üzere yolu BM’den geçen herkesin derdine koşuyor.

“Ben acayip iradeli ve mücadeleci biriyim” diyen bir insan bile 19 yaşında İsviçre’de geçirdiği tren kazasında bir bacağını ve kolunu kaybeden Şafak Pavey’le tanışınca hayretler içinde kalıyor. Bugün, 1996’da yaşadığı o korkunç kazayı olduğu yerde bırakıp, önüne bakan ve protez bacak ve koluyla yaşama sıkı sıkı tutunarak, “İşte azim! İşte yaşama sevinci…” dedirten Pavey’le yaptığım söyleşiyi keyifle okuyacaksınız.

İran, Yemen, Suriye, Mısır, Cezayir, Irak, Afganistan, Afrika, İsviçre şimdi de Macaristan! Ne çok geziyorsun Şafak?
Evet benim için dostlar, “Şafak leyleği hep havada görür” derler. Şaka bir yana. Tabii ki bu gezmelerim benim Birleşmiş Milletler’deki görevlerimle alakalı. BM’de de işler tıpkı bizim Dışişleri Bakanlığı’ndaki gibi yürür. Belli bir süreden sonra tayinler çıkar, yeni görev alanları ve yeni rütbeler kaçınılmaz olur!

Macaristan’a hangi rütbeyle tayin edildin?
Orta Avrupa’nın Dışişleri’nden Sorumlu Sözcüsü sıfatıyla. nVaav… BM adına konuşabilirsin yani artık!
Evet.

Çok önemli bir görev bu. Dünyada kaç kişi bu title’a sahip BM bünyesinde?
Çok değil. Kurumumda 10 kişi. Diğerleri 50’li yaşlarda. Ben henüz 33 yaşındayım ve çok erken oturdum bu çaptaki kariyere.

Kaç ülke olacak senin sorumluğunda?
Macaristan merkez olmak üzere 8 ülkeden sorumlu olacağım artık. Herhalde önümüzdeki 3 yıl trenlerin, uçakların, otobüslerin içinde geçecek hayatım. Macaristan’dan sürekli olarak Bulgaristan, Romanya, Polonya, Avusturya, Hırvatistan, Slovenya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’ne ring yapacağım!

Sorumluluk alanın ne?
Çok büyük ve ağır! Düşünsene 8 ülke, milyonlarca insan. Evsizler, göçmenler, işsizler, engelliler. Anlayacağınız yolu BM’nin yoluna düşen herkes. İnsan hakları problemleri olsun, sınır geçişleri, Türkiye ile de çok ilgili olan göç geçiş durumları filan. Bu ülkelerde çok büyük bir Roman problemi var. Çingeneler vatansız insanlar. Anlayacağın bayağı yorulacağım ben bu görevde. Ama buna rağmen çok mutlu ve gururluyum.

Türkiye’den kaç kişi var BM bünyesinde?
BM bünyesinde 13 ajans var. Bazılarında hiç yokuz. Zannediyorum benim ajansımda 10 kişi var uluslararası çalışan. Diğer ajanslardaki tam rakamı bilemiyorum. Ama tüm dünyada bu rakamı geçmez. Mesela İnsan Hakları Komisyonu’nda hiç yokuz! UNICEF’te belki 5 ya da 10 adamımız var.

BM’de çalışan Türkleri düşünürsek, senin geldiğin mertebe en yüksek mertebe mi?
Olur mu hiç? Hatta çok daha yeni emekli ettiğimiz Ekber Menemencioğlu en yüksek büro şefi, direktördü. Onun yolunu izleyeceğim. Benim için çok parlak bir örnekti.

BM adına söz söylemek, yetkili olmak da büyük bir yük değil mi?
Ahhh… Evet! Az insana veriliyor bu görev. Çünkü konuşma yetkisi sizde! Yani BM adına konuşmak için kimseden izin almanıza, birilerine danışmanıza gerek yok! Buradan bakarsan ne kadar hassas bir görev olduğunu anlarsın sözcülüğün. Düşünsene… Olmayacak bir laf edip, dünya çapında bir krize de neden olabilirsin.

AKIL VE RUH
Yeri geldi sorayım o halde? Vücudunun yarısıyla yakaladığın başarılardaki sırrın ne?
Hayatta bir şey yapmak tamamen değer yargıların ve dünyaya bakışınla ilgilidir. Kimisi kesesini, kimisi kalbini doldurmak ister. Ben kafamı doldurdum. Şimdi bu biriktirdiğimi başkalarıyla paylaşıp, başkalarının da hayatlarının dolmasına bir katkıda bulunuyorum. Kendi hedeflerimi koyarken oturup nelerim eksik diye düşünmüyorum ki… Bu dünya için hangi katkıları yapabilirim, kendimi nasıl donatabilirim ve işin neresinden tutabilirim diye düşünüyorum. Vücudunu çok geliştirmiş birisinin ruhu gelişmemiş olabilir. Ben akıl ve ruh el ele verdiğinde ciddi yollar alınabileceğine inananlardanım. Tecrübelerimizi ve elimizdekileri birbirimizle paylaşmazsak, geleceğe sahip olamayacağımızı düşünüyorum. Oysa hepimiz gelecekten sorumlu değil miyiz?

HERKESE ÖRNEK OLDU
Şafak Pavey, o korkunç kazayı geçirdiğinde daha 19 yaşındaydı. Yurtdışında eğitim görüyordu. Ama o kolu ve bacağını yitirdikten sonra yılmadı. Protezleriyle hedefine doğru yılmadan yürüyor.