Bu yılın okuduğum son kitabı Iza’nin Şarkısı oldu.
Magda Szabo bana Macar Edebiyatı’ nı sevdiren yazardır. Katalin Sokağı ile başlayan okuma serüvenim yazarın Kapı adlı romanı ile taçlandı ve şimdi de Iza’nin Şarkısı …
Iza’nin Şarkısı bir yaşlılık hikayesi. Yıllardır birlikte olduğu eşini kaybeden bir kadının taşradan kızının yanına Budapeşte’ ye yerleşmesi ve kızının güdümünde yaşamaya başlamasının hikayesi.
Roman diğer yandan okura İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Budapeşte’ yi anlatıyor.
Bence her anlamda çok derinlikli bir roman.
Romanı okurken beni en çok etkileyen de, yaşlı anne babalarımız için en iyisini yapmaya çalışırken ” en iyi ” ölçütünün kendimize göre en iyi olduğunu düşündüm.
Bizim doğrularımız bazen büyüklerimizin doğrusu olamayabiliyor ve yazık ki yaşlılık kabullenmesi zor bir süreç.
Neyse çok uzatmayayım; Magda Szabo kitaplarını seviyorum. Iza’ nın Şarkısı’nı daha çok sevdim. Anne ve babamın yaşlılık hallerine tanık ettiğimden olmalı.
Umarım iyilik yapacağım diye onları üzmemişimdir.
Orjinal haber: >>>